rüştünü ispat etmesiyle birlikte kendini ortaya koyuşu aklıyla ahlağıyla, sosyal yaşamıyla ,aile bağlarıyla asla geriye yakın et yemeyen nesil yeni nesil hiç olmamıştır. bu neslin geçkin halleride aynı doğrulukta gider. zaman zaman yeni dünya halleri aklını çelebilir ama kendi neslinin manevi mirasına asla ihanet etmez.herşeye gülen herşeye katılan herşeyi sömüren -ki cinsellik burda fazla öne çıkar-herşeyi bilen herşeyi unutan herşeyi seven ve aynı anda herşeyden nefret edebilen homojen bir tarzları olan yeni nesil çocukları, tehlikelerinin farkında asla olmamayı tercih edebilecek kadar da iradesizdirler.
günden güne herşeyi öğrenebilme konforları artıyor görünmesine rağmen başaşağı içi boşalan rahatları arttıkça "rahatsız"bir kitleye dönüşen güncel yakın geçmişin çocukları.
bu hadise genelde kompleklerini sadece kendine itiraf eden,kendini yine kendi ekranında eksik ve vasat bulan kimselerde çok fazla görülür,vakıf olmadığı her konu ona zul dür.genel saldırma noktası karşı tarafı bilmişlikle suçlamaktır,suçladıkça beslenir suçladıkça arınır.paylaşmak yada müdahil olmak gibi eğilimlere komple kapalı olan bu beşer sığ sularda yüzmekten derinlik algısına zinhar sahip değildir.bende varım dediği anlar sadece düsturuplu insanların artanlarına iştahla saldırdığı anlardır.böyle insanları hayatına ilintilemek büyük bir hata ve zaman kaybıdır zira bunlar değişemeyecek kadar zavallıdır.
don’t worry,ı’m fine,truman show türevi konu eksenli giden,fransız filmlerinde genelde görülen trajedi aromasını bolca bulabileceğin sonunda da zırlayıp ne anladım ben şimdi ev sineması keyfinden moraller oldu bombok demenin kaçınılmaz olduğu güzel bir okadar da ağlak bir bağımsız sinema filmi.
bir güruhun bir dönem kemçük kemçük ama seri agalara dagalara ses efektleriyle destekleyerek konuştuğu anonim lisan.
kartal şahin gibi avcı yırtıcı kuşların ortak adıdır,gözüne kestirir süzülür alır yükselir.
klarnetin diğer adı diye bilinir lakin bazı klarnet üstadları gırnata denmesini doğru bulmaz hatta argo sayar,alınan uyarıdan hareketle yazılmış bir ayrıntıdır.
bacon domuz pastırması bizde büyük marketlerde satılır,lezzetinden sual sorulmaz.
-abi naptın sen hergün aç karnına kahve ve çörekle kahvaltımı yapılır?biz bütün new york halkı olarak evde kahvaltımızı yapıpta geldik üzerine içiyorduk kahveyi!
-midem kaynıyo lan.bbrrrrrbbbb ebem zkildi lan!
-midem kaynıyo lan.bbrrrrrbbbb ebem zkildi lan!
aneeaa yandıımmm anneeaaa dondummm diye kımıl kımıl kıpraşan çocuğun dosdoğru durması için çocuğun kafası kadar kalıp sabunu yine aynı çocuğun başına geçiren kadın
film marjinalitesini muhtemelen olmadıkları biçimde görünmeye çalışan bir grubun uç yaşam ayrıntılarından alıyor, bu anlamda da iyi rol yeteneğine sahip olduklarını özellikle rehabilitasyon merkezindeki birbirlerine gelişi güzel dalışlarından anlayabiliyoruz,abartılacak bir film değil ama izlenirse de iyi olur.
tıp okumanın prestijli olduğu yalanına inanıp yarım yüzyıl okuyup kayışı koparacağını kestiremediğinden böyle içten içe ego okşayan bilgiç modelidir,bitmek bilmez mesailerin tadına varınca dinginleşecektir.
zeki insanın farkettikleri değil farkettiklerini paylaşamaması hali kısmen kabul görülebilinir, lakin anlaşılmıyorum efkarından silkinen gerçek zekiler herdaim mutludur,mutlu olma kıstası da nedir ayrıca bunuda bi çentik açar sorarım a dostlar.
olmadık tiplerde olmadık şeylerin eğreti duruşlarını öyle güzel verir öyle ince görür ve gösterir ki zeka ve yetenek bunun tam karşılığıdır kanımca.o kilim desenli kazaklar, ağızda pipoyla çıkarım yapan kofti enteller,kel başlı tıknaz sırça bıyıklı iş adamları, diz yapmış eşortmanın içinde ayaklarda iki numara büyük terliklerle şapalak şapalak sevgiliye koşan sevdalıyım tripli gençler(diz yapmış eşortman ayrıntısı fenadır)ve daha neler neler,seviyorsam nedeni var denilecek bir adam.
en iyi david lynch filmidir demek mübalağ olmaz.
bunu yaparken kendisi de bağırdığı için iki ebeveynde birbirinden farksızdır.
filmlerini bir kere izlemeyi yeğlemek çok işe yarar değildir,kavramak için iki defa aynı filmi izlemeyi salık verir konunun erbabları.
aynı lavabo aç işlevini görür tıkanmış tüm ayarları açar pırıl yapar.
ertesi günün sükunetinin işlerin durgunluğundan olduğuna inandırdın inandırdın yoksa gözlerine denk gelen bakışlar pek hayırlı olmayacaktır tahmin edersinki.
ağlayabilmenin tadı bambaşkadır öyle ulu orta değil birbaşına.ağlayamamak uluortanın arsızlığından ileri gelir tiz uzaklaşılmalıdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?