fr. je ne sais pas
                    
    her sabah ilk i$im olarak dinlemeyi adet edindigim,take me outtan sonra icimi kipir kipir eden yegane sarkilardan biridir.
                    
    elinizde tuttuğunuz meyvesuyu şişesinin kapağını açtırmış olduğunuzu unutarak çalkalamak sonrasında heryerin meyvesuyu olması
                    
    hatırladığım kadarıyla balık ağzı diye bir bitki vardı küçükken bu bitkinin çiçek kısmını koparıp balık ağzı aç ağzını açmazsan sıkarım boğazınıdeyip sıkardık çiçeğini
                    
    nedendir bilmem fragmanını ilk izlediğimde korku filmi hissi uyandırmıştı
                    
    bununla ilgili bi fıkra da vardı sanırım şu şekildeydi:
kadınların artık mutfakta hiçbirşey düşünmesine gerek yok çünkü tefal herşeyi düşünür.
(yazarken düşündüm de sadece kadınlar üstüne söylenmiş olması saçma bişe.)
                    
    kadınların artık mutfakta hiçbirşey düşünmesine gerek yok çünkü tefal herşeyi düşünür.
(yazarken düşündüm de sadece kadınlar üstüne söylenmiş olması saçma bişe.)
bir arkadaşımın başından geçmiştir.üniversiteye gittiği ilk yıl deldirir kulağını piercing takar,tatilde eve gittiğinde babasının ne o öyle kulağında s.k gibi şeklindeki tepkisiyle karşılaşır.
                    
    dondurmam gaymak filminde duyduğum altın dişli,yaşlı,dondurmacının verdiği dondurmaya kuş boku kadar diyen teyzenin ettiği bedduadır.şimdi hatırlayamadım ama izlerken çok gülmüştüm.
                    
    filmi izlemeye karar verdiğim ilk dakikada çok zeki ve düşünceli bir arkadaşımın(!) aslında adam kendisiyle kavga ediyor demesiyle benimiçin başlamadan bitmiş olan film.
                    
    acı ama gerçek
                    
    18101986+17121986--->09122006
şeklinde özetlenebilecek olgu
                    
    şeklinde özetlenebilecek olgu
melih gökçek
                    
    annelik ve bebeklere yönelik aylık bir dergi adı
                    
    nerdeyse her yılbaşında yapılan iğrenilesi espri
                    
    çamurlaşmış çok küçük taneli kum ve toprak karışımı
                    
    eski türk filmlerinde telgraflarda her kelimeden sonra söylenen sözcük
                    
    sarı düz uzun saçlı renkli gözlü olurlar
                    
    bir elin nesi var iki elin sesi var
                    
    genelde kadınlarla ilgili mevzulardır(kırmızı oje,topuklu ayakkabı,hemcinsini kıskanması...)
                    
    serçe parmaklarını birbirine geçirmiş bir grup insan  
yanyana halka olacak şekilde dizilerek etrafta biryerde çalan davul ve zurnaya göre bir dizi hareket yapar.genelde düğünlerde görülür.hızlıdır yorucudur.bide elinde kırmızı mendili olan halay başı bulunur.
                    
    yanyana halka olacak şekilde dizilerek etrafta biryerde çalan davul ve zurnaya göre bir dizi hareket yapar.genelde düğünlerde görülür.hızlıdır yorucudur.bide elinde kırmızı mendili olan halay başı bulunur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
