yokpekbii

mersinli olup ankarada okumama rağmen 7 yıldır bilimum tatillerimi ve boş zamanımı geçirdiğim şehir.sadece gidiş bileti alırım,gidip dönmemek isterim ama 1 haftanın sonunda boynumu büküp dönerim.her gittiğim seferde farklı bir yaşanmışlık hediye eden her seferinde daha da çok aşık olduğum yer.

öss puanı nispeten düşüktür ama çok ağır bir bölümdür girmem kolay oldu çıkışım biraz zor olacak gibi

muhteşem üçlü

yanında olmayan herhangi birine(aileden biri,sevgili,arkadaş/dost) duyduğun hasrettir.

son ki üç dört
hasret beni yordun sanma
sancım, diler elbet zamanlar,
kim bilir belki bir gün
kurtulurum sonunda
o eski günlerden
o sim siyah nefezsiz günlerde
hep ağlardım ben, o uyurken
hep saklandım ben, kendi dünyama,
kendi dünyama
affet nefret ettim senden
son ki üç dört
güneş hiç batmaz
günler solsada
ateşler söndükten sonra,
artık çok geç, (çok geç)
hep uyurdun sen ben ağlarken
hep saklandın sen kendi dünyana
kendi dünyana
affet nefret ettim senden
nefret ettim senden..

bu yıl ve ilk defa yapacağım olaydır.inat edip eve gitmediğim için bayrama da sözlükte girdim bu gece yeni yıla da sözlükte girecem

çivi çiviyi söker

sik soklu konular sosyal hayatta birileri tarafından ayıp,kötü,çirkin olarak adlandırılır ama biryerde bunlarla ilgili bişeler duyduğumuzda daha bi dikkatle dinleriz hatta belden aşağı olan fıkralara katıla katıla güleriz bu sebepten de sik soklu entryleri daha bi severiz okuruz

serçe parmaklarını birbirine geçirmiş bir grup insan
yanyana halka olacak şekilde dizilerek etrafta biryerde çalan davul ve zurnaya göre bir dizi hareket yapar.genelde düğünlerde görülür.hızlıdır yorucudur.bide elinde kırmızı mendili olan halay başı bulunur.

genelde kadınlarla ilgili mevzulardır(kırmızı oje,topuklu ayakkabı,hemcinsini kıskanması...)

bir elin nesi var iki elin sesi var

sarı düz uzun saçlı renkli gözlü olurlar

eski türk filmlerinde telgraflarda her kelimeden sonra söylenen sözcük

çamurlaşmış çok küçük taneli kum ve toprak karışımı

nerdeyse her yılbaşında yapılan iğrenilesi espri

annelik ve bebeklere yönelik aylık bir dergi adı

melih gökçek

18101986+17121986--->09122006
şeklinde özetlenebilecek olgu

acı ama gerçek

filmi izlemeye karar verdiğim ilk dakikada çok zeki ve düşünceli bir arkadaşımın(!) ’aslında adam kendisiyle kavga ediyor’ demesiyle benimiçin başlamadan bitmiş olan film.

dondurmam gaymak filminde duyduğum altın dişli,yaşlı,dondurmacının verdiği dondurmaya kuş boku kadar diyen teyzenin ettiği bedduadır.şimdi hatırlayamadım ama izlerken çok gülmüştüm.