confessions
  1. toplam entry 480
  2. takipçi 1
  3. puan 13030

cezmi ersöz

yaslibirkisarehindussedegunler
"şimdi bu acıya bir son vermesi, kendisini terk etmesi, sonsuzluğa bırakıp gitmesi için birbirine yalvaran iki yüreğiz artık... ’’ayazda iki yürek’’ gibiyiz... sen benim şizofren aşkımsın... bense senin sızlayan vicdanın..." sözlerinin sahibi. insanı bu yaşta ergene çeviren adam.

le petit prince

yaslibirkisarehindussedegunler
"büyükler sayılardan hoşlanır. onlara yeni bir dostunuzdan söz açtınız mı, hiçbir zaman size önemli şeyler sormazlar. hiçbir zaman ’sesi nasıl? hangi oyunu sever? kelebek toplar mı?’ diye sormazlar. ’kaç yaşındadır? kaç kardeşi var? kaç kilodur? babası kaç para kazanır?’ diye sorarlar. ancak o zaman tanıdıklarını sanırlar onu. büyüklere ’pembe kiremitten bir ev gördüm, pencerelerinde sardunyalar, damında güvercinler vardı’ derseniz, o evi bir türlü gözlerinin önüne getiremezler. onlara ’yüz bin franklık bir ev gördüm’ demeniz gerek. o zaman ’aman ne güzel!’ diye bağırırlar."

apartmanda yaşanılan garip olaylar

yaslibirkisarehindussedegunler
psikolojik sorunları olan alt kat komşumun "hayalet beni kovalıyor" diyerek bir aşağı bir yukarı apartmanda koşturması. kapıyı açmadığım için vicdanımın rahat etmemesi. "kapıyı açarsam hayalet girer mi?" diye düşünmem. sonra hayaletin duvardan da geçebileceğini fark edip tırsmam. hayalet gelir mi gelmez mi diye düşünürken komşumun krizinin sona ermesi falan filan.

sözlüğü twitter gibi kullanmak oldu sanki bu da.

tra donne sole

yaslibirkisarehindussedegunler
can yayınlarınca basılan kitabın arka kapak yazısını da yazayım tam olsun. hiçbir yerde arka kapak metnini bulamadım, buralarda bulunsun. belki kitabı satın almak isteyip konusunu merak edenlere spoilersız olarak yardımcı olur.

"italyan edebiyatında yenigerçekçilik akımının kurucusu kabul edilen cesare pavese bir kere daha günlük gerçeklerin ötesine geçerek, insanı saran büyük yalnızlığın ve hüznün romanını yazıyor. çocukluk yıllarını geçirdiği torino’ya bu kez bir iş kadını olarak dönen clelia’nın resim sergilerinde bohem çevrelerde karşılaşıp dostluk kuracağı kadınlar, erişemeyeceklerini bildikleri bir mutluluğun peşindedir. mutluluğun anahtarı kimisi için erkektir, kimisi için eşcinsellik, kimisi için paradır, kimisi içinse ölüm. clelia’nın bir otel odasında intihara giriştiğine tanık olduğu gencecik rosetta ile kuracağı dostluk, rosetta’yı yaşama bağlayabilecek midir? bu sorunun yanıtını yine torino’da yine bir otel odasında 17 ağustos 1950’de yaşamını kendi eliyle noktalayan cesare pavese veriyor. yalnız kadınlar arasında, dostlukların, başlamadan biten aşkların, umutsuzluğa dönüşen umutların ve ıssızlıkların romanı. cesare pavese’nin her romanı gibi bir çırpıda okunuyor ve okur ancak son satırına ulaştığında yazarın kırık dökük cümlelerle anlattığı öykünün gizlediği derinlikleri kavrayabiliyor."
22 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol