her turk gencinin, ozellikle ecnebi dille egitim goren okullarda okuyan genclerin mutlak surette okumasi gereken bir kitap. ben sahsen bu kitabi okudum ve bir gaflet uykusundan uyandim.
ayriyeten:
(bkz: yabanci dilde egitim)
sozlugu osmanli padisahlariyla donatip benim de o padisahlar hakkindaki malumatimi dokturmemi saglayan yazar. kendisine tesekkur ederiz...
yaklasik 30-35 metreden attigi mermi hizindaki frikik golleriyle hafizama kazinmis muthis trabzonsporlu futbolcu. ozellikle uefa kupasi maclarinda attigi frikik golleri ve diger golleri dillere destandir. penaltilari da cok pis kullanirdi, kaleciler icin tam bir kabus gibiydi. simdi futbolu birakmistir.
(bkz: hazirlik sinifi garabeti)
selda bagcan’in bir albumune ismini veren cumle.
"boyle bir kiz arkadasim olsun, yuz milyar borcum olsun" dedirtecek cinsten sirin bir pop muzik sanatcisi kizimiz. an itibari ile beyaz show’a cikmaktadir. biraz evvel de ceyhun yilmaz show’da gorulmustur.
ceviz kabugu, funda arar la performans, ve attila ilhan’in sohbet programlariyla izlenmesi keyif veren seviyeli kanallardan biri. ayrica guney amerika’da yapilan futbol maclarini yayinlamasiyla seyretmesi keyif veren televizyon kanali.
sultan ucuncu selim’i oldurtmeye azmettiren padisahtir. hicbir basarisi yoktur. koyu bir saltanat hirsi icinde kardesi ucuncu selim’i oldurtmekten baska bir sey yapmamistir. 3 ay padisahlik yapmistir.
osmanli tarihinde lale devrinin gectigi donem ucuncu ahmet donemidir. sadrazami nevsehirli ibrahim pasa ile birlikte devleti iyilestirme politikalari gutmustur.
kanuni sultan suleyman’dan sonra gelen padisahlarin en buyugudur. son derece iyi niyetli bir padisahti. kendisine reformcu padisah da diyebiliriz. kendisi devletin icinde var olan aksakliklari, gerilemeyi cok iyi etut etmisti. ilk is olarak yeniceri ocagini tamamen kapatti ve duzenlemesini batidan aldigi nizam-i cedit adinda yeni bir ordu kurdu. onun zamaninda cok sayida askeri okullar acildi. vergilendirmelere yeni duzenlemeler getirildi. istanbul’a yeni bir cehre kazandirmaya calisti. kendisi devlet icerisindeki cok sayida duzenlemeyi batidan almaya calisti. bu yuzden kendisi elestirilere maruz kalmistir ve kendisine "gavur padisah" denmistir. bir kez daha soylemekte fayda var: "ikinci mahmut kanuni’den sonra gelen padisahlarin en buyugudur."
sultan 1. mahmut cicegi cok seven bir padisahtir. firsat buldukca sorgucunun yanina mutlaka bir cicek ilistirirdi. osmanli tarihinin sonuk padisahlarindan biridir.
bilkent universitesinde okudugunu tahmin ettigim fakat daha sonra bilgi universitesinde okudugunu ögrendigim ve benim de okudugum universite ile ilgili ilk entry’imi yazmama vesile olmus 2. nesil yazar. hos gelmis sefa gelmis. umarim sozlukte kalici olur...
osmanli tarihinin ilginc padisahlarindan biri. kendisi sair ruhluydu. cok sayida kasideleri, beyitleri ve besteleri vardir. eserlerini kendi mahlasiyla yazmistir. yeniceri ocagini kapatmak istemistir ve yeni reformlar uygulamak istemistir. fakat bunda pek basarili olamamistir. asakir-i mansure-i muhammediye isminde yeni bir ordu kurma girisimi olmustur ama yenicerilerinin isyaniyla tahttan indirilip bogdurularak oldurulmustur. ondan sonra onun yerine kardesi 4. mustafa gecmistir.
osmanli tarihinin en ilginc padisahlarindan biridir. kendisi sofu bir padisahti. kadinlardan nefret ederdi. kadinlari korkutmak icin sarayda ayakkabisinin altina bugun bizim bildigimiz krampon’a benzeyen civiler taktirmistir ve yururken sert zeminde ses cikartirdi ayakkabilari ve bu sesi duyan kadinlar, cariyeler padisaha gozukmemek icin kacacak delik ararlardi. boyle ilginc bir padisahtir kendisi ve padisah olarak oyle cok buyuk bir basarisi yoktur.
yine kimler var butonuna basinca 1. nesil editor gorevini ustlenmis oldugunu ogrendigim sozluk yazari. kendisine hayirli ugurlu olsun diyorum. ayrica duyarli yazilariyla begenimi kazanmis bir yazardir kendileri. aman boyle devam et...
bilkent universitesinin hazirlik atlama sinavidir. acilimi "certificate of profiency in english"tir. son derece rezil bir sistemi olan ve bana gore dunyanin en sahteci ve adi sinavlarindan biridir. eger bu sinavi gecemezseniz "allah baska dert vermesin" derim ben. sinav sabah saat 9:30’da baslayip saat 16:00’da biter ama simdi duyduguma gore daha erken bitiyormus. bu serefsiz sinav 4 bolumden olusmakta. reading (okuma), listening (dinleme), use of english (ingizliceyi kullanma becerisi) ve writing (yazma) dan olusmakta. yeni cope sistemine gore bir de bunlar yetmezmis gibi speaking (konusma) eklemisler. serefsiz amerikan emperyalizminin bariz bir sekilde hissedildigi ve insani yasamda sogutan, insani delirten, omrunden omur calan berbat bir sinavdir...
halen okumakta oldugum okulum. eğer bir aksilik olmazsa bu dönem sonunda mezun olacağım okulum. madem öyle ben de bir bilkent üniversitesi ögrencisi olarak bu okul ile ilgili malumatımızi anlatalım değil mi?
şimdi evvelâ şunu söyleyeyim. aklınızı yitirmeden bu okuldan mezun olmak cok zordur. hele bir de ecnebi dille eğitim verdigi için kafayı sıyırmamanız işten bile degildir.
buranın ortamından biraz bahsetmekte fayda var sanırım. burada okuyan öğrencilerin çoğunun allahları paradır. öncelikle kızlarından başlayalım genç bir erkek olarak. şimdi efenim bu üniversite’de tam manasıyla doğal kız görmeniz çok zordur. burada okuyan kızlarin %90’ı fabrikasyon yapımı kızlardır. çoğunun estetik müdahale gördüğü bellidir. saçları devamlı yapılıdır, ve genellikle sarı ve onun koyu renk tonlarını tercih ederler. bu kızlara bakıp katıla katıla gülmemeniz işten bile değildir. çoğu zavallı ve ne idügü belirsiz kızlardır. bir idealleri yoktur. bir genç kızda olması gereken zerafet ve asilligi bilkent kızlarının %90’ında bulmanız pek zordur. yani anlayacağınız buradaki kızlarla çıkılmaz, en azından ben kendimden biliyorum. hepsi için demiyorum yanlış anlamayın lütfen.
erkekleri de son derece mal tiplerden oluşur genelde. altlarındaki arabayla hava atarlar hep. saçlar daima jölelidir ve dkny ve tommy hilfiger’den başka marka giymezler. akılları fikirleri sekstedir. "acaba su kiza yavşasam bana verir mi?" tripleri vardır hep.
kafa adam bulmanız da son derece zordur bu üniversitede. bazen bu okulda boğuluyor gibi olursunuz, canınız feci derecede sıkılır. kütüphaneye gitmesi tam bir işkence gibidir. hele o essay (makale) yazma zamanlarında kaynak bulmak için kütüphane gitmesi var ya felaket bir şeydir. sosyal olanakları bakımından bana göre az imkanı olan bir okuldur. kafa adam bulmaniz zor oldugu için sosyal aktivitelerinde bile boğulacak gibi olursunuz.
son derece berbat kaferteryaları vardır bilkent üniversitesinin. mesela burada bulunan marmara restoran’ın yemekleri felaket derecesinde berbattır. ayrıyeten orada kiraç restoran diye bir yer vardır ki yemek fiyatlari "oha" dedirtecek cinstendir. mesela kuru fasulye-pilav-su alacaksanız 5 milyon bayılmaniz gerekebilir.
yeri gelmişken sunu da belirtelim. bu üniversitede burslu okuyan ogrencilen çogu fethullah gülen ya da nur cemaatine mensuptur. zaten tiplerinden belli olmaktadir bu. çoğu karanlık ve ezik tiplerdir ama burstan aldıkları paraları götürmesini iyi bilirler. üçgen bıyıklı tipler çoktur.
eger bu okulda hazırlık okuyorsanız hapı yuttunuz demektir. çünkü bu universitede hazırlık atlamak son derece zordur, çünkü "cope" adı verilen rezil bir hazırlık atlama sınavları vardır. delirmek icin birebir bir sinavdir hakikaten. hem paranız gider, hem de döneminiz gider.
bu okulda hocalık yapan çoğu türk hoca amerikancıdır. aşağılık kompleksli çok fazla hoca vardır. amerika’da master, doktora yapmışlardır, tarzancalarını ilerletip, türk öğrencilerine ingilizce ders anlatmaktadırlar.
kısacası kapitalist sistemin müthiş bir ahenkle işledigi bir eğitim kurumudur bilkent universitesi...
ama şunu da belirtelim memleketin en iyi 3 üniversitesinden biri kesinlikle bilkent üniversitesidir.
ayriyeten:
(bkz: hazirlik sinifi garabeti)
(bkz: cope)
şimdi evvelâ şunu söyleyeyim. aklınızı yitirmeden bu okuldan mezun olmak cok zordur. hele bir de ecnebi dille eğitim verdigi için kafayı sıyırmamanız işten bile degildir.
buranın ortamından biraz bahsetmekte fayda var sanırım. burada okuyan öğrencilerin çoğunun allahları paradır. öncelikle kızlarından başlayalım genç bir erkek olarak. şimdi efenim bu üniversite’de tam manasıyla doğal kız görmeniz çok zordur. burada okuyan kızlarin %90’ı fabrikasyon yapımı kızlardır. çoğunun estetik müdahale gördüğü bellidir. saçları devamlı yapılıdır, ve genellikle sarı ve onun koyu renk tonlarını tercih ederler. bu kızlara bakıp katıla katıla gülmemeniz işten bile değildir. çoğu zavallı ve ne idügü belirsiz kızlardır. bir idealleri yoktur. bir genç kızda olması gereken zerafet ve asilligi bilkent kızlarının %90’ında bulmanız pek zordur. yani anlayacağınız buradaki kızlarla çıkılmaz, en azından ben kendimden biliyorum. hepsi için demiyorum yanlış anlamayın lütfen.
erkekleri de son derece mal tiplerden oluşur genelde. altlarındaki arabayla hava atarlar hep. saçlar daima jölelidir ve dkny ve tommy hilfiger’den başka marka giymezler. akılları fikirleri sekstedir. "acaba su kiza yavşasam bana verir mi?" tripleri vardır hep.
kafa adam bulmanız da son derece zordur bu üniversitede. bazen bu okulda boğuluyor gibi olursunuz, canınız feci derecede sıkılır. kütüphaneye gitmesi tam bir işkence gibidir. hele o essay (makale) yazma zamanlarında kaynak bulmak için kütüphane gitmesi var ya felaket bir şeydir. sosyal olanakları bakımından bana göre az imkanı olan bir okuldur. kafa adam bulmaniz zor oldugu için sosyal aktivitelerinde bile boğulacak gibi olursunuz.
son derece berbat kaferteryaları vardır bilkent üniversitesinin. mesela burada bulunan marmara restoran’ın yemekleri felaket derecesinde berbattır. ayrıyeten orada kiraç restoran diye bir yer vardır ki yemek fiyatlari "oha" dedirtecek cinstendir. mesela kuru fasulye-pilav-su alacaksanız 5 milyon bayılmaniz gerekebilir.
yeri gelmişken sunu da belirtelim. bu üniversitede burslu okuyan ogrencilen çogu fethullah gülen ya da nur cemaatine mensuptur. zaten tiplerinden belli olmaktadir bu. çoğu karanlık ve ezik tiplerdir ama burstan aldıkları paraları götürmesini iyi bilirler. üçgen bıyıklı tipler çoktur.
eger bu okulda hazırlık okuyorsanız hapı yuttunuz demektir. çünkü bu universitede hazırlık atlamak son derece zordur, çünkü "cope" adı verilen rezil bir hazırlık atlama sınavları vardır. delirmek icin birebir bir sinavdir hakikaten. hem paranız gider, hem de döneminiz gider.
bu okulda hocalık yapan çoğu türk hoca amerikancıdır. aşağılık kompleksli çok fazla hoca vardır. amerika’da master, doktora yapmışlardır, tarzancalarını ilerletip, türk öğrencilerine ingilizce ders anlatmaktadırlar.
kısacası kapitalist sistemin müthiş bir ahenkle işledigi bir eğitim kurumudur bilkent universitesi...
ama şunu da belirtelim memleketin en iyi 3 üniversitesinden biri kesinlikle bilkent üniversitesidir.
ayriyeten:
(bkz: hazirlik sinifi garabeti)
(bkz: cope)
soz ve muzigi iskender dogan’a ait bir sarki. bu sarkiyi kirac tekrar soylemistir.
kan ve gul
gul ve diken
askim ve sen
birbirine donuk
sirt sen ve ben
bilmem anlatabiliyor muyum?
seviyorum seviyor musun
agliyorum guluyor musun
ozluyorum gidiyor musun
sevdikce itiyor musun
peki oyle olsun
sarilip giden
aglayip gulen
sonra kacip giden
firtinayla sakin gece
bir bilmece
bilmem anlatabiliyor muyum?
seviyorum seviyor musun
agliyorum guluyor musun
ozluyorum gidiyor musun
sevdikce itiyor musun
peki oyle olsun
kan ve gul
gul ve diken
askim ve sen
birbirine donuk
sirt sen ve ben
bilmem anlatabiliyor muyum?
seviyorum seviyor musun
agliyorum guluyor musun
ozluyorum gidiyor musun
sevdikce itiyor musun
peki oyle olsun
sarilip giden
aglayip gulen
sonra kacip giden
firtinayla sakin gece
bir bilmece
bilmem anlatabiliyor muyum?
seviyorum seviyor musun
agliyorum guluyor musun
ozluyorum gidiyor musun
sevdikce itiyor musun
peki oyle olsun
(bkz: kan ve gul)
bu sarkinin klibinde deniz seki’nin gogusleri her zaman oldugu gibi gene on plandadir. cunku bu hanimefendi oyunu kuralina gore oynamaktadir. ozellikle abazan kismi pek bi keyiflendirecek cinsten bi kliptir. evet...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?