2006 bahar döneminde açılan, beytepe nin eski kasvetli havasını değiştiren, içinde zeynel çilli, mayhoş cafe, tempo cafe, beytepe dönercisi, anzelha kebapçısı, gaziantepli tabildot, eczane, büfe, berber, kitapçı gibi pek çok kullanım alanı bulunan merkez. baharda önündeki çimler pek bir cıvıl cıvıl olur.
şükran güngör, sevgiyi mi yasaklıyorlar?
yıldız kenter, hepimiz birer hejarız!
füsun demirel, bir sanat yapıtı toplumu nasıl bölücülüğe veya suça teşvik eder?
ismail hakkı şen, aynı rolü seve seve yine oynarım.
yıldız kenter, hepimiz birer hejarız!
füsun demirel, bir sanat yapıtı toplumu nasıl bölücülüğe veya suça teşvik eder?
ismail hakkı şen, aynı rolü seve seve yine oynarım.
yönetmen film yasağını eleştiriyor. bbc news, 6 mart 2002
... son dönemde siyasal toplumcu veya sadece hümanist deyin, bu kulvarda yapılmış böylesine iyi bir türk filmi gördüğümüm hatırlamıyorum... sabah, 20 ekim 2001, atilla dorsay
... sinema afişte gösterildiği gibi sadece popcorn değildir, aynı zamanda duyguların ifadesi ve özgürlük hakkında önemli şeyler söylemektir. manni moretti, 2002 istanbul film festivali kapanış konuşmasından
... bu sene festival, handan ipekçinin hejar (büyük adam küçük aşk) filminin sansür kurulu tarafından yasaklanmasıyla, kaçınılmaz biçimde ulusal yarışma bölümüne odaklandı. financial times, 1 mayıs 2002, peter aspden
... t.c kültür bakanlığı kısmen desteklediği ve yabancı film dalında türkiyenin oscar umudu olan filmi yasakladı. the guardian, 5 mart 2002, jonny dymond
yalnızlığı paylaşmak aynı coğrafyayı paylaşmaktan bile zordu. ayrı dilleri konuşsalar da onlar bunu başardı..
(bkz: bir taliban gerçeği)
60’lı yıllar, tepecik, küçük bir anadolu köyü...
recep ve mehmet yazları, köylerinin yakınındaki tavşanlı kasabasında çıraklık yapmakta olan iki köylü çocuğudur. recep bir karpuz satıcısının, mehmet ise bir berberin yanında çıraklık yapmaktadır. her ikisi de sinemaya delicesine tutkundur. bu tutkunun bir sonucu olarak geceleri köydeki evlerinin terkedilmiş ahırında bir yandan derme-çatma bir film projeksiyon makinesi yapmaya çalışırken, diğer yandan da hayatlarını tümden değiştirecek olan rejisörlük hayalleri kurmaktadırlar. köyün delisi deli ömer de çocukların bu sinema sevdasının tek tanığı ve destekçisidir.
recep bir gün, kasabada oturan ve ineklerine yedirmek için ham karpuzları toplamaya gelen nezihe adlı iki kız çocuğu olan dul bir kadın ile tanışır. nezihe’ye her gün kelek çıkan karpuzları toplayıp kendisine getirmek üzere söz verir. bu sevimli çocuktan hoşlanan nezihe, recep’in bu iyiliği karşısında onu sık sık çay içmek veya kahvaltı etmek için evine davet etmeye başlar. recep bu gelip gitmeler sırasında nezihe’nin büyük kızı olan nihal’e ilgi duymaya başlar ve onun ilgisini çekebilmek için türlü uğraşlar verir. nihal ise başlangıçtan beri bu yabancı ve köylü olan çocuğun eve girip çıkmasından bile rahatsız olmakta ona elinden geldiğince ters davranmaktadır.
yazan ve yöneten: ahmet uluçay
oyuncular: ismail hakkı taslak, kadir kaymaz, gülayşe erkoç, aysel yılmaz, boncuk yılmaz, fizuli jafarov, mustafa çoban, hasbiye günay
recep ve mehmet yazları, köylerinin yakınındaki tavşanlı kasabasında çıraklık yapmakta olan iki köylü çocuğudur. recep bir karpuz satıcısının, mehmet ise bir berberin yanında çıraklık yapmaktadır. her ikisi de sinemaya delicesine tutkundur. bu tutkunun bir sonucu olarak geceleri köydeki evlerinin terkedilmiş ahırında bir yandan derme-çatma bir film projeksiyon makinesi yapmaya çalışırken, diğer yandan da hayatlarını tümden değiştirecek olan rejisörlük hayalleri kurmaktadırlar. köyün delisi deli ömer de çocukların bu sinema sevdasının tek tanığı ve destekçisidir.
recep bir gün, kasabada oturan ve ineklerine yedirmek için ham karpuzları toplamaya gelen nezihe adlı iki kız çocuğu olan dul bir kadın ile tanışır. nezihe’ye her gün kelek çıkan karpuzları toplayıp kendisine getirmek üzere söz verir. bu sevimli çocuktan hoşlanan nezihe, recep’in bu iyiliği karşısında onu sık sık çay içmek veya kahvaltı etmek için evine davet etmeye başlar. recep bu gelip gitmeler sırasında nezihe’nin büyük kızı olan nihal’e ilgi duymaya başlar ve onun ilgisini çekebilmek için türlü uğraşlar verir. nihal ise başlangıçtan beri bu yabancı ve köylü olan çocuğun eve girip çıkmasından bile rahatsız olmakta ona elinden geldiğince ters davranmaktadır.
yazan ve yöneten: ahmet uluçay
oyuncular: ismail hakkı taslak, kadir kaymaz, gülayşe erkoç, aysel yılmaz, boncuk yılmaz, fizuli jafarov, mustafa çoban, hasbiye günay
(bkz: reha erdem)
doğum tarihi : 1960 / istanbul
galatasaray lisesini bitirdikten sonra boğaziçi üniversitesinde 3 yıl tarih okudu. sinema okumak üzere fransaya giderek paris viii üniversitesinde sinema ve plastik sanatlar bölümünü bitirdi. fransada üç kısa film çekti. 1990dan bu yana reklam filmi yönetmenliği yapıyor. 8. ve 10. kristal elma türkiye reklam ödülleri yarışmalarında "en iyi yönetmen" ödüllerini aldı. www.biyografi.net
filmleri: a ay (1988)
kaç para kaç (1999)
korkuyorum anne (2005)
beş vakit (2006)
galatasaray lisesini bitirdikten sonra boğaziçi üniversitesinde 3 yıl tarih okudu. sinema okumak üzere fransaya giderek paris viii üniversitesinde sinema ve plastik sanatlar bölümünü bitirdi. fransada üç kısa film çekti. 1990dan bu yana reklam filmi yönetmenliği yapıyor. 8. ve 10. kristal elma türkiye reklam ödülleri yarışmalarında "en iyi yönetmen" ödüllerini aldı. www.biyografi.net
filmleri: a ay (1988)
kaç para kaç (1999)
korkuyorum anne (2005)
beş vakit (2006)
hoşgelmiş yeni bilgiç. kendisine bol entry li günler dileriz. (bkz: bilgisözlük karşılama komitesi )
küçük istanbul görünümünde, eğitim seviyesi oldukça yüksek, fabrikaları ve körfeziyle hatırlanmasının yanında oldukça naif ve rahat, eğlenceli bir ilçedir. yaşam standardı da türkiye şartlarının oldukça üzerindedir.
on bir ayın sultanı.
(bkz: kötü kedi şerafettin)
(bkz: kötü kedi şerafettin)
çikolata varsa ben varım dedirten durumdur. o terketmez, trip yapmaz, çikolata güzeldir.
senelerdir çalıştırmaya korktuğum, öğrenince aaa bu kadar basit miymiş diyerek yazın bir ay boyunca elde yıkadığım bulaşıklara, bozulan ojelerime,eğlenceden kestiğim zamanlarıma hayıflandığım yüzyılın icadı hede. demek ki neymiş: makinelerden korkulmayacakmış.
balıkesir in çok şirin, küçük, nezih bir ilçesi. gençler için pek cazip olmasa da, kafa dinlemek, dinlenmek için birebirdir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?