noi albinoi soundtrackden enfes bir slowblow güzelliği..
dagur kari insanının dört-dörtlük yapısı $arkıya i$lemi$. film zaten çok fena.
rahmi vidinlioğlunun atlantis yayınlarından çıkmı$ kitabı..
bulunması, ula$ılması zor; uzun, etkileyici ve oldukça sıradı$ı cümlelerin gerisinden yazarının kalp atı$ları ve bilek burkulmaları farkedilebiliyor: $izofren bir a$k, $izofren bir yalnızlık, $izofren bir his sağanağı. deklanşöre bastığınız ânda, yani ilk sayfada, kar$ınızda e$siz bir hayâl ülkesinin yenilgiyi kabullenmi$ ve intikamını en kuvvetli, en parça tesirli bombalar ile, "kelimeler" ile almaya yemin etmi$ a$ığının nefret ve sevgi, hüsran ve hüzün, gece ve gündüzle harmanlanmı$ lirik öyküsünü görüyorsunuz..
yazar, deniz demi$ önce, selinle devam etmi$ sonra.. sulardan bahsetmi$ yani özünde; gözlerinin $alterlerini indirip suyu hissetmi$, suya a$ık olmu$. hiçbir denizin denize kıyısı olmaz oysa, bilememi$. kaybedi$ini, kusursuz yenilgisini, ölü a$ıklar mezarlığı olan istanbula bağlamı$ daha ilk sayfalarda. dü$ sokağı sakinlerinden ve küçük iskenderden alıntılar yapmı$ yer yer, a$kın tababetle olan $effaf bağını tutmuş elleriyle ve koparmı$. hastanelere dü$mü$, elektrik vermi$ler umuduna. o kırılgan ve efsunkâr a$k, gitmi$: masa üstünde intihar mektupları kalmı$.
önemli olan ise;
anlatacak bazı $eyleri, bazı hikayeleri, bazı kıyımları, bazı bazıları olan ve bunu yazıya dökebilecek edebi donanıma sahip olanlara cesaret damıtmı$tır nezdimde bu kitap. herkes a$ık olmaya hükümlü ve a$ık olmakla yükümlü çünkü bir yerde: bir yerde, bir otobüs durağında, bir vapurun kenar kanepelerinde, bir trenin kesif kokulu metruk vagonlarından birinde, -ya da hepsi yalandır- geliyor ve buluyor sizi a$k. hormonal bir odaklanma, bir takvimsel ko$ullanma, bir tanımsız tutku hâli. birini bulup kendini kaybetme zamanı nihayetinde.
-bende var; payla$ayım- okuyun bu kitabı.. siz de diyorsanız eğer,
"ve bir gün tüm $izofrenler a$ık olur" diye. okuyun ve dokuyun yünden hislerinizi. leave me paralyzed..
bulunması, ula$ılması zor; uzun, etkileyici ve oldukça sıradı$ı cümlelerin gerisinden yazarının kalp atı$ları ve bilek burkulmaları farkedilebiliyor: $izofren bir a$k, $izofren bir yalnızlık, $izofren bir his sağanağı. deklanşöre bastığınız ânda, yani ilk sayfada, kar$ınızda e$siz bir hayâl ülkesinin yenilgiyi kabullenmi$ ve intikamını en kuvvetli, en parça tesirli bombalar ile, "kelimeler" ile almaya yemin etmi$ a$ığının nefret ve sevgi, hüsran ve hüzün, gece ve gündüzle harmanlanmı$ lirik öyküsünü görüyorsunuz..
yazar, deniz demi$ önce, selinle devam etmi$ sonra.. sulardan bahsetmi$ yani özünde; gözlerinin $alterlerini indirip suyu hissetmi$, suya a$ık olmu$. hiçbir denizin denize kıyısı olmaz oysa, bilememi$. kaybedi$ini, kusursuz yenilgisini, ölü a$ıklar mezarlığı olan istanbula bağlamı$ daha ilk sayfalarda. dü$ sokağı sakinlerinden ve küçük iskenderden alıntılar yapmı$ yer yer, a$kın tababetle olan $effaf bağını tutmuş elleriyle ve koparmı$. hastanelere dü$mü$, elektrik vermi$ler umuduna. o kırılgan ve efsunkâr a$k, gitmi$: masa üstünde intihar mektupları kalmı$.
önemli olan ise;
anlatacak bazı $eyleri, bazı hikayeleri, bazı kıyımları, bazı bazıları olan ve bunu yazıya dökebilecek edebi donanıma sahip olanlara cesaret damıtmı$tır nezdimde bu kitap. herkes a$ık olmaya hükümlü ve a$ık olmakla yükümlü çünkü bir yerde: bir yerde, bir otobüs durağında, bir vapurun kenar kanepelerinde, bir trenin kesif kokulu metruk vagonlarından birinde, -ya da hepsi yalandır- geliyor ve buluyor sizi a$k. hormonal bir odaklanma, bir takvimsel ko$ullanma, bir tanımsız tutku hâli. birini bulup kendini kaybetme zamanı nihayetinde.
-bende var; payla$ayım- okuyun bu kitabı.. siz de diyorsanız eğer,
"ve bir gün tüm $izofrenler a$ık olur" diye. okuyun ve dokuyun yünden hislerinizi. leave me paralyzed..
tom waitsin all the world is greendeki muhte$emliğini aynen koruduğu enfes ötesi parçalarından biri olmasını bir yana bırakarak $unu diyeyim: bu adam, apayrı bir kültür..
cursive manyaklığı.. a$mı$ güzellik.
suede muhte$emliklerinden..
her ne kadar; dixi et salvavi animam meamdır ama yine de konu$mak gerek..
absolute objectivity kapsamında, mümkünsüzdür bu: sadece allaha mahsustur. fıtratı gereği tarafsız olamaz insanoğlu, ba$aramaz; çünkü akla ve kalbe sahiptir. kalp, hisleri; akıl, fikirleri belli bir odağa yerle$tirmek için can atar durur. eeeh eytere bea derken bir yanı, diğer yanıyla doğruya/yanlı$a/iyiye/kötüye gider..
tarafsızlık, gaz olmaktır; cansız olmak.. duvarlar bile üstüne üstüne gelirken bazen ya da $u entryi okurken "ulan dallama negsel yazmı$" diyorken, bana hangi tarafsızlığın, hangi tarafını anlatıyorsun?
absolute objectivity kapsamında, mümkünsüzdür bu: sadece allaha mahsustur. fıtratı gereği tarafsız olamaz insanoğlu, ba$aramaz; çünkü akla ve kalbe sahiptir. kalp, hisleri; akıl, fikirleri belli bir odağa yerle$tirmek için can atar durur. eeeh eytere bea derken bir yanı, diğer yanıyla doğruya/yanlı$a/iyiye/kötüye gider..
tarafsızlık, gaz olmaktır; cansız olmak.. duvarlar bile üstüne üstüne gelirken bazen ya da $u entryi okurken "ulan dallama negsel yazmı$" diyorken, bana hangi tarafsızlığın, hangi tarafını anlatıyorsun?
muhte$em bir blackfield parçası..
çok özlenen bir $eyi yeniden özlemek gibi.. anlatamıyorum.
çok özlenen bir $eyi yeniden özlemek gibi.. anlatamıyorum.
ef diye bir grup var..
post rock ile çok içli dı$lı olanlar bilirler..
bu isimde bir $arkı yapmı$lar; sigur rosun yerini almı$lar bir gecede gözümde. tabii bir de yndi halda var, o konuya hiç girmiyorum.
post rock ile çok içli dı$lı olanlar bilirler..
bu isimde bir $arkı yapmı$lar; sigur rosun yerini almı$lar bir gecede gözümde. tabii bir de yndi halda var, o konuya hiç girmiyorum.
10/07/07 - 11/07/07
i.
çek ispanyoleti kalbim,
içine a$k girsin!
tebessümler kar$ılıklı, sevmeler kar$ılıksız
yek attın kalbim,
tırnakları yenmi$ bir gece kadar sakin;
$imdi burada duruyor olsa, uzak nehir çalkantısı bir alabora hüzün
patlayan amatör sardunya, göğüskafesinden çatırdayan yalnayak bir amfora
gibice dursa ya derininde, uysal kuğu uykusu ve
kutsal temasın terkisinde devrilen leylak uğultusu
sek içtim gözlerini, de!
bağı$la, de!
idam mahkûmunun boynu kadar hazin..
bu gece, a$kta boy verdin kalbim,
$norkel su alıyor, sal su alıyor, deniz sulanıyor odacıklarından
oda servisin çok kötü be kalbim,
bu gece,
sen vatman ol -koltukaltında erimi$ latent bahar
traverslerine c4 dö$eli bir $imendifer olsun
bedenim
diyesin ki, apselerinden gözya$ı aksın
o orta-yaz kımıltısı, cevabı olmayan suallere eğilerek kırılan boynumuz
"meleğin biri durmaksızın keman çalsın!"
diye bir haikuydu aramızda temmuz!
ii.
bazı balıklar sürahiye hapis suya ağlarlar..
sağ yanağında sarho$ bir gamze ta$ıyan kadın,
sol yanağında ölüm phallusları
güler: newton kendini elma ağacına asar
güler -ki siyanürdür-: peltek bir vaiz tene$ire adın yazar
$imdi yarım bir yarının yalınlığında
yakarak yalnızlığının topuklarını öyle manâdan uzak
kendine tek bir küfrü, tek bir yemini fısıldar:
"kaldır gözkapağını kalbim
ruhuna ı$ık girsin!"
^istanbul^
i.
çek ispanyoleti kalbim,
içine a$k girsin!
tebessümler kar$ılıklı, sevmeler kar$ılıksız
yek attın kalbim,
tırnakları yenmi$ bir gece kadar sakin;
$imdi burada duruyor olsa, uzak nehir çalkantısı bir alabora hüzün
patlayan amatör sardunya, göğüskafesinden çatırdayan yalnayak bir amfora
gibice dursa ya derininde, uysal kuğu uykusu ve
kutsal temasın terkisinde devrilen leylak uğultusu
sek içtim gözlerini, de!
bağı$la, de!
idam mahkûmunun boynu kadar hazin..
bu gece, a$kta boy verdin kalbim,
$norkel su alıyor, sal su alıyor, deniz sulanıyor odacıklarından
oda servisin çok kötü be kalbim,
bu gece,
sen vatman ol -koltukaltında erimi$ latent bahar
traverslerine c4 dö$eli bir $imendifer olsun
bedenim
diyesin ki, apselerinden gözya$ı aksın
o orta-yaz kımıltısı, cevabı olmayan suallere eğilerek kırılan boynumuz
"meleğin biri durmaksızın keman çalsın!"
diye bir haikuydu aramızda temmuz!
ii.
bazı balıklar sürahiye hapis suya ağlarlar..
sağ yanağında sarho$ bir gamze ta$ıyan kadın,
sol yanağında ölüm phallusları
güler: newton kendini elma ağacına asar
güler -ki siyanürdür-: peltek bir vaiz tene$ire adın yazar
$imdi yarım bir yarının yalınlığında
yakarak yalnızlığının topuklarını öyle manâdan uzak
kendine tek bir küfrü, tek bir yemini fısıldar:
"kaldır gözkapağını kalbim
ruhuna ı$ık girsin!"
^istanbul^
tom waitsin "hepinizin amına koymaya yemin ettim" düsturuyla, bir elinde jim beam, bir diğerindeyse puro ile söylediği fantazyasıyla beynimde $ekillendirdiğim; direkt ayarlarla ve giydirmelerle dolu, dopdolu, çok ama çok güçlü $arkısı.
- ben.. sanırım sana a$ık oluyorum
* o dolar işareti ne oluyor?
- zengin göstersin diye o; babamın hanları var
* yersen, demen gerekiyordu unuttun
- vercen mi?
( gülün lan, espri yaptı! )
* o dolar işareti ne oluyor?
- zengin göstersin diye o; babamın hanları var
* yersen, demen gerekiyordu unuttun
- vercen mi?
( gülün lan, espri yaptı! )
$udur:
tikky sikinin beyanatı:
"united colours of benetton mı??? son derece kaliteli ürünleri olan, genelde tercihimi kazaklarından ve ka$kollarından yana kullandığım bir marka o. bi’ de prezervatifleri var ki hiç sormayın, meyveli falan. muzlu, çilekli vs.. öyle bi’ rayiha ki insanın sikilesi geliyor. ambalajından itibaren burnun kılcallarına nüfuz etmekte...
kokusunda davet var yani, benetton monarch!!"
tikky sikinin beyanatı:
"united colours of benetton mı??? son derece kaliteli ürünleri olan, genelde tercihimi kazaklarından ve ka$kollarından yana kullandığım bir marka o. bi’ de prezervatifleri var ki hiç sormayın, meyveli falan. muzlu, çilekli vs.. öyle bi’ rayiha ki insanın sikilesi geliyor. ambalajından itibaren burnun kılcallarına nüfuz etmekte...
kokusunda davet var yani, benetton monarch!!"
haddini a$maktır; densizlik..
yapay bir modifikasyona uğratıp benliğini, habersizce dejenere olmak..
isteka tutmayı bilmeden üç bant oynamak, doğmadan ölmek istemek, ölmeden reenkarne olmak istemek, su olmadan buz olmak istemektir bir yerde. konumundan duyduğun sıkıntıyı payla$mak yerine, zecir ya da cebr - i icra yoluyla rücu ettirmekten ba$ka bir$ey değildir.. "al beni yar götür, götür buralardan; bıktım artık hep aynı varolu$lardan.." ile aynı anlama gelir. nüvesinde gizli bir küstahlığı, hınzır bir üstünlük talebini barındırır.
biz küçükken mahalle maçlarında yenilince: "gerçek oyunumuzu oynamadık lan, sikertirdik yoksa" derdik ya hani; $ahbazlardan biri de bu satırların yazarıdır elbette.
yapay bir modifikasyona uğratıp benliğini, habersizce dejenere olmak..
isteka tutmayı bilmeden üç bant oynamak, doğmadan ölmek istemek, ölmeden reenkarne olmak istemek, su olmadan buz olmak istemektir bir yerde. konumundan duyduğun sıkıntıyı payla$mak yerine, zecir ya da cebr - i icra yoluyla rücu ettirmekten ba$ka bir$ey değildir.. "al beni yar götür, götür buralardan; bıktım artık hep aynı varolu$lardan.." ile aynı anlama gelir. nüvesinde gizli bir küstahlığı, hınzır bir üstünlük talebini barındırır.
biz küçükken mahalle maçlarında yenilince: "gerçek oyunumuzu oynamadık lan, sikertirdik yoksa" derdik ya hani; $ahbazlardan biri de bu satırların yazarıdır elbette.
gece gece sinirlendim bak $imdi. login oldum bu ba$lık çıktı kar$ıma birazcık konu$acağım.
e$cinselliğin ruh hastalığı olduğunu savunma derdine dü$mü$ bir önerme gibi görünmesi sizi yanıltmasın çünkü mevcut önermenin sahibi $ahs i etlerin ki$isel görü$ünün bu olmadığını, e$cinsellere ve e$cinselliğe mutedil yakla$tığını fakat $ovenizm uğruna içine kıvrımlı bir entelektüelizm katılmı$ ba$tan savma-ba$tan sallama iddialarla sanal gündem olu$turma derdine dü$meleri bana mallık gibi geliyor.
en ba$ta;
e$cinsel değilim.. olsam çıkar söylerdim. ibne mi? hiç değilim. ama belki $erefsiz olabilirim: sorun değil; yağmurdan sonraki $emsiye gereksizliği.
ne tür bir ideolojik altyapıyla öne sürüldüğünü merak etmekteyim aslında. ne tür bir tarih bilgisi, nüshalarla ya da belgelerle hipotezi destekleyici ne tür varsayımlar altında bu gülünç tespitin söylendiğini öğrenmek istiyorum.
e$cinsellik değil de, kanımca, e$cinselliğin hür irade ile vücuda getirilmi$ bir tercih olduğunun farkındalığına nail olamamı$ prehistorik beyinlerin uyduruk önermeleri ruh hastalığı kapsamına alınıp mecliste tartı$ma konusu olabilir..
hah!
iptidai addedilen e$cinselliğin, gizli e$cinsellik, pasif/aktif e$cinsellik diye alternatifleri var gülüm benim; eğer aynada kendini ho$ buluyorsan sen de bir e$cinselsin diyor küçük iskender ki kendisi bizzat "ben ibneyim!" der.
neyse, ben gideyim.. hasta ziyaretinin kısası makbul, sen de makinayı izle; son bölümüymü$.
e$cinselliğin ruh hastalığı olduğunu savunma derdine dü$mü$ bir önerme gibi görünmesi sizi yanıltmasın çünkü mevcut önermenin sahibi $ahs i etlerin ki$isel görü$ünün bu olmadığını, e$cinsellere ve e$cinselliğe mutedil yakla$tığını fakat $ovenizm uğruna içine kıvrımlı bir entelektüelizm katılmı$ ba$tan savma-ba$tan sallama iddialarla sanal gündem olu$turma derdine dü$meleri bana mallık gibi geliyor.
en ba$ta;
e$cinsel değilim.. olsam çıkar söylerdim. ibne mi? hiç değilim. ama belki $erefsiz olabilirim: sorun değil; yağmurdan sonraki $emsiye gereksizliği.
ne tür bir ideolojik altyapıyla öne sürüldüğünü merak etmekteyim aslında. ne tür bir tarih bilgisi, nüshalarla ya da belgelerle hipotezi destekleyici ne tür varsayımlar altında bu gülünç tespitin söylendiğini öğrenmek istiyorum.
e$cinsellik değil de, kanımca, e$cinselliğin hür irade ile vücuda getirilmi$ bir tercih olduğunun farkındalığına nail olamamı$ prehistorik beyinlerin uyduruk önermeleri ruh hastalığı kapsamına alınıp mecliste tartı$ma konusu olabilir..
hah!
iptidai addedilen e$cinselliğin, gizli e$cinsellik, pasif/aktif e$cinsellik diye alternatifleri var gülüm benim; eğer aynada kendini ho$ buluyorsan sen de bir e$cinselsin diyor küçük iskender ki kendisi bizzat "ben ibneyim!" der.
neyse, ben gideyim.. hasta ziyaretinin kısası makbul, sen de makinayı izle; son bölümüymü$.
jjj in muhte$em parçası..
uzun süreli etkileri çözülememi$ melankolik isveçli efemine i$ ba$ında yani. gene gelsin ülkemize de izlesek yahu.
uzun süreli etkileri çözülememi$ melankolik isveçli efemine i$ ba$ında yani. gene gelsin ülkemize de izlesek yahu.
hakan hellström’ün inanılmaz cici parçası.. isveççe öğrenme sebebi..
picaresque albümünden hareketli bir the decemberists parçası.
ayrıca çok alâkalı;
(bkz: a house of pomegranates)
(bkz: the birthday of the infanta)
ayrıca çok alâkalı;
(bkz: a house of pomegranates)
(bkz: the birthday of the infanta)
the notwistin shrink albümüyle insanlığa arz ettiği bir $ah-ı eser..
introsu "gaz" olsa da, $arkının mutlu bir gidi$atı olsa da, derinden gelen "the notwist tınıları" her zaman melankoliyi doğuruyor. e$leniğinize, sevdiğinize yani, en güzel hitaplardan biridir gözümde: sen benim diğer gezegenimsin!
dinlenmeli.
introsu "gaz" olsa da, $arkının mutlu bir gidi$atı olsa da, derinden gelen "the notwist tınıları" her zaman melankoliyi doğuruyor. e$leniğinize, sevdiğinize yani, en güzel hitaplardan biridir gözümde: sen benim diğer gezegenimsin!
dinlenmeli.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?