confessions

wereyda

- Yazar -

  1. toplam entry 347
  2. takipçi 1
  3. puan 50258

erkekler de agda yapsın

wereyda
murathan mungan $iiri. (’$$; doğru konu$!’ dediğinizi duyar gibiyim..)

kadınlar
deniz gibi kadınlar.
bacaklarını açmı$ ufuklara ıssız bir dolunay gecesinde
sava$lardan uzak, a$k ile yoğrulmu$ bedenleri
hayatı, nefreti, tutkuyu, $ehveti sorgularlar
tüysüz baldırlarında rüzgarın kumu
memelerinde meltem esintisi.
erkekler de ağda yapsın

intacto

wereyda
max von sydow’un, toplama kampından dahi kurtulmu$, $ans tanrısı bir yahudiyi canlandırdığı juan carlos fresnadillo filmi.
film, sizin $ans kavramına bakı$ açınızı inanılmaz deği$tiriyor.

- spoiler -
tek kovanı bo$ bırakılmı$ altıpatlarla rus ruleti yapma fikri $ahane.
karanlık bir oda seçilir.. oyuncuların saçlarına pekmez kıvamında yapı$kan ve aromatik bir sıvı sürülür. masadaki kutudan çıkartılan ye$il renkte bir böcek kimin ba$ındaki sıvının cazibesine kapılırsa bahsi o kazanır.
- spoiler -

ispanyollar bu i$i bilmediklerini söyleyenlere, orijinalliği tartı$ma götürmez bir film olan intacto ile gereken cevabı veriyorlar.

burnout

wereyda
burnout;
i$ arkada$larıyla ve sosyal çevresiyle sorunlar ya$ayan ve bu yüzden içinden çıkılması güç bir ruh kalıbına giren ki$inin, isteksizlikle ba$layarak çöküntüye dek uzayan bir sürece dahil olması olarak da bilinir.

postmodern resesyon olarak da tanımlayabiliriz pekala bu durumu.. patronundan, aldığı ücretten, çalı$ma ve mesai saatlerinden, kıyafet yönetmeliğinden; kısacası, i$ ya$amını kapsayan her türlü deği$kenden $ikayetçi olan biri için "burnout kıskacındadır!" denir..

patinaj anlamına da gelir burnout sözcük anlamı olarak.. bu kadar.

peder zickler

wereyda
zickimde değil ama maksat bilgi vermek olsun..
ee, sözlüğün adı bilgisozluk..

uludag sozluk’te laz pacino nickiyle takılan adamdır. bir türlü orada istediği ilgiye kavu$amadı yazık, ek$i’de atıp tutması da, bir $eylere feci halde sinirlenmi$ adam tandanslarına bürünmesi de "kolpa"dır.

evet, hala zickimde değil.

anlaşılamamak

wereyda
kendini açıklayıcı addetmi$ ve açıklayıcı olduğu fikrinde $üphe görmemi$, görmeyen, görmeyecek olan -su götürmez gerçek- bireyin geçi$lilik ve periyot men$eili izahlarına kulaklarını tıkamı$ küme/grup/ki$i veyahut kurum-kurulu$ için "mal" olarak yaftalanması sonucu kendisine kendisinin bile duyamayacağı bir iç lisan ile fısıldadığı "söylediklerin kar$ındakinin anladığı kadardır diyorsun amma; kar$ımda bir $ey göremiyorum" cümlesi ile dahi opozit özne ya da nesnenin izanını bilinç mikserine daldırabilme melekesi mevcut ise; anlamayanın "mallığının" tarım ve köy i$ler bakanlığı’nca ka$elenmesi lazımdır, buyurdum.

ram edilmeye çalı$ılınan, küçük mukavemetlerle ve kollektif suni devrimlerle kimliği tartı$ma konusu haline getirilmeye uğra$ılan er ki$inin, "umrum değilsin" tavrıdır özünde bu.

arkaik dönemde değiliz. "bok at izi kalsın" eblehliklerinin manası yok! yakalanan ineği ters çevirmeye de, memelerine uzanmaya da gerek yok. yüzeysel anlam ki$iciklerinin dü$ük iq’larından kaynaklı "anlamama" / "anlayamama" dermansızlıklarının müsebbibi kullanılan jargon; ya da reel ya$amda içinde bulunulmu$ bir tavır, değildir. -çuvaldız buralarda olacak!-

anla$ılamamak;
temayüz hırsı $ahikalarda gezinen o çok bilmi$ kar$ıdaki için,
"dea sektir la hödük" iç cevabını özümsemeden, arhat olmaktır biraz. tathagata mertebesine eri$im isteniyorsa, daha sebatkâr ve munis, daha bilge ve flaneur olmak lazımdır. -sadele$tiren: wereyda-

5 vakit namaz kılan orospu

wereyda
$ahsen tanırım.

arkada$ı,
"insanları genelleyen amcık ağızlı sik kafalı japon askeri liberal cemaatçi"den daha iyi, daha düzgün bir insandır..

ben çok seviyorum onu, arada "mnskym gtnskym" diyor bana ama yine de seviyorum ben.

crystal meth mi aldınız nedir çözemedim.

zoge: etom dedi ki, "popülist olmu$sun bu entryde". hakkı var.

gelmiyorsun

wereyda
(gelmeyenlere ve bekleyenlere.. naçizane.)

-yeti$miyor sana sesim-

bağırıyorum aralıksız. aramızda birbiri ardına yavrudağlar, yavrukentler, aradenizler, araa$klar var. niteliksiz bir bağlanı$a kurban etmi$im de sanki kendimi, ağzım burnum siyanür, bileklerim kan. pinpon topu gibi almı$ sesimi iki dağ birbirine vuruyor, sır çıkmıyor aralarından, su sızmıyor, evcille$tirilmi$ iki yavrufok gibi oynuyorlar benle. yeti$miyor sana sesim!

-bekliyorum gelmiyorsun-

çayı koydum, annem yolluk kurabiye yapmı$, birazdan film de ba$layacak. "e hadi gel artık diyorum" içimden; kapı vurulsun, kapı kur$unlanarak vurulsun, ringin ortasına yığılan boksör gibi yarım kalsın aramızda bahar! sen bilmezsin buralarda orman var, buralarda uçurtmalar var vurulmamı$, hem bak kurabiye de var! e gel artık!! bekliyorum gelmiyorsun!

-yıllar geçti mevsim mevsim-

cemre dü$tü.. cemre senin için yollara dü$tü. o gün sana yazdığım $iirin sayfası sarardı, dipdiri servilere kom$u papatyalar sarardı, dünya sarardı. ayakizlerimin silindiği yollarda bir tek, ardımdan döktüğün su kaldı, buralarda hidrojen oksijenden ayrıldı, su yalnız kaldı. anla, çok oldu bebeğim! yıllar gecti mevsim mevsim!

-dağlar yüce beller uzun-

farz-ı misal ağlasam $imdi, en rüzgarlı tepeye çıksam, en rüzgarlı tepeye daha çabuk dü$er yağmur desem eğer; ses’sem, sersem bir heceysem ; oturup biraz $iir yazsam, biraz annemden bahsetsem dağlara, küfür etsem mütemadiyen.. şefkatle sarar mı beni kutsal kitabım hüzün ? bilmiyorsun, hiç sorma! daglar yuce beller uzun !

-günler aylar yıllar uzun-

"zaman" derdi bana tanıdığım ilk filozofabim! yer ile gök arasında evlat edindiğim bu pürtela$ yağmura zıt buralarda zaman! yolcu bekleyen tren vagonları gibi birbirini takip eden saniyeler arasında sıkı$ıp kaldım, baka’kaldım fotoğraflara flu ; her birinde bir gülümseme eksik çıktı. senden sonra, kan asansörle beynim çıktı. anla dedim anne anla, melankolik oldu oğlun! gunler aylar yıllar uzun!

-bu kadar mı yollar uzun-

bir $ehir insanı nasıl çağırır, bir insan bir $ehri neden sever? dizkapaklarının kanadığı $ehre uzaklığın 784 km’den daha uzun gelir de ondan. ağaçlara salıncak kuran iki afacan çocuk gibi, acıdan elektroliz edilmi$ iki saf element gibi, melengiç’in dalındaki iki saksağan gibi. bitti. uçup giden hatıralardan bana yarabantları kaldı. onları da kalbime tentürdiyot ile sürdüm ! - konu$ma, kırıcı oluyorsun.. - bu kadar mi yollar uzun ? ./..

bilgiçlerin şiirleri

wereyda
/tül tenine kül kelebekteki dokunu$larım/

sonra biri parmağını $ıklatırdı bir $ey ba$lardı
yağmur olurdu gözya$ı kusan adam
gölgelerin, omurgası kırık bir cümle gibi
yerle$tiği paragrafa özne olmayı reddederdi

sanırım temmuz’du ya da girmeyi reddetmi$tik yaza
yazarak ölüyordum ben sen öleyazıyordun sanki sonra
avucumda bir kristal serçe
bulduğun gün
(saat tarih an)
güle küs, geceye pus gibi iniyorken
aklım çıkıyorken sonra yerinden -ki yersizdir-
sabaha asimptot gibi dü$en elyazılarını okurken belirsiz
ve benden ve senden ve bizden oldukça bağımsız
belirtisiz bir nesne olmayı kabulleniyordu adam
ve gül tenine mül eleten gözlerini
dü$ürüyordu tam da yüklemin kapı önüne

"yine aldandınız" diyordu eros..

^..3 ağustos 2007
muğla..^

lucifer in bisikleti

wereyda
$a$ırtan bir küçük iskender kitabı.. en son yayımlananı..

ertuğrul özkök denen gebe$ bile kö$e yazısında övdü bu kitabı; siz dü$ünün gerisini..
sitesindeki forumda geçen sohbetleri bile motamot i$lemi$ kitabına yeraltı tanrısı iskender, hayatın dipnotları olacak öykümsülerden tutun da, radikal`deki kö$esinde yayımlanan ayar dolu yazılarına dek geni$ bir yelpazeyi aktarmı$ kitabına.. kutsal kitapların ayetleri için "bu daha güzelmi$!" denilemeyeceği için tek tek isim vermiyorum.. 12 ytl kar$ılığında, sel yayıncılık`tan çıkmı$ bu güzelliği okuyun. yaz zaten hava sıcak, değerlendirin bu olanağı.

gidene üzülmek

wereyda
"kaderde varsa düzülmek, neye yarar üzülmek?" gibisinden yüzeysel bakılmazsa eğer duruma, hakikaten zor.

-gitmek;-
sen bir yere gitmiyorsun ki, onlar sana geliyor. yani gelenle giden arası bir $ey. acıdı mı canım; evet! neden gittin, -tamam biliyorum söyleme, mecburiyet.. eyvallah.
-üzülmek;-
sen üzülmüyorsun ki, onlar kanıyor. yani üzülmekle kanamak arası bir $ey.
üzüldüm mü, kanadım mı; evet! nedeni yok. nedeni yokluğun.

sen de ba$ını alıp gittin..
4 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol