veni vidi vici

yan yana durduklarinda birbirine hic yakismayan iki kelime.. zaten türk tarihinde avrupai manada irkcilik yoktur, neden mi yoktur?
öncelikle avrupadaki almanya,fransa ya da ingilteredeki irkci anlayisin kökeninde "kendini digerlerinden üstün görme" anlayisi yatar. hitler irkciligi almanlarin saf kan olusu iddiasina dayaniyordu. fransiz irkciliginin temelinde " kendilerinin her alanda üstün, kendi disindaki yabancilarin" ise hicbir üstünlük vasfi bulunmayan seyler oldugu varsayimina dayanir.

gelelim türkiyeye, bizde asla avrupai anlamda bir irkcilik yoktur cünkü bizdeki "irkcilik" üstünlük iddiasina dayanmaz.bizdeki sadece asagilik kompleksi, sadece alelade bir "yabanci düsmanligidir".. sebebi ise kendi icimizde yasayan sayilari üc besi gecmeyen yabancilarin eristikleri ekonomik üstünlükler ve hayat standardi karsisinda duyulan hayal kirikligi ve yasanilan bir asagilik kompleksinden baska birsey degil..

evde kalmis kadinlari tanimlamak icin kullanilir

genellikle evde kalmis bayanlarin tekrarlayip durdugu deyimdir .. wallflower

olay ingilterede bir lokantada gecer..

bizim oglan yemegini yer ve :
-"check please" der.. garson kiz hesap eder :
-"six penny"..
six peni lafini duyunca bizimki aninda domaltir hatunu ve gidip gelmeye baslar..
bunun üzerine heyecanlanan garson kiz :
- "no fuck noo fuck" diye bagirmaya baslar.. bizimki bu kez söylenir :
-" ufak mufak idare ediver iste.."

böylece her lafi götünden anlamayí aliskanlik haline getirmis yurdum insani bir rezillige daha imza atmis olur..

actigi basliklari görüp beni entry girmekten sogutan komigimsi sözlük müdavimi, o da olmasa sözlük harap.

son yillarin en mükemmel ask filmi.. filmin islenisi cok güzel, senaryo yaratici müzikler sahnelerle cok uyumlu.. gecisler oldukca yumusak insani hic yormayan fakat ic dünyasina dokunan bir film. mutlaka eslerle ya da sevgililerle izlenmesi gereken basyapit

turgut özaldan sonra halkin icerisinden cikmis onlar gibi konusan ikinci cumhurbaskani.. sanirim önümüzdeki yedi yilin cumhurbaskani, üstelik kasimpasali , aradabir agzinin uckuru kaciyor

kemal sunalin " dokunmayin sabanima" filminden mesur bir repligidir, güya capkin söför saban avladigi hatunlari gurup seklinde becermektedir.. yani bi ona bi ona, ver allahim ver, ver allahim ver..

hayat hikayenizi anlatmak

manasini bilmedigim son günlerde rastladigim uydurukca bir kelime

bisiklet binen her ölümlü faninin hayatinda en az bes kez basina gelmis kaza olayidir.. degisik pozisyonlarda düsmek farkli yaralanmalara neden olur.. sözgelimi yokusasagi kaptirdiniz gidiyoresunuz , hiziniz ortalama 40 km/s .. ön firenlere birden asildiniz.. o an havada önce tipki kanatli bir balik gibi ucarsiniz, kollarinizla ucuyormus gibi cirpinirsiniz sonra da burnunuzun üzerine gümmmm diye cakilirsiniz.. bu pozisyonda genellikle eliniz burnunuz bilekleriniz yaralanir.. ya da yagmurlu havalarda asfalta bisikletinizin yan kaymasi sonucu uzanirsiniz bu halde yan baldirlarinizdan yaralanirsiniz. bir de siz normal bir sekilde trafikte gidiyorken öküzün teki gelip arkanizdan binidirir arabasiyla ki en ölümcül olani budur iste

hic tanimasamda cükümü kasindiran metamorfozumsu

ortalama egitim seviyesinin ilkokul 4 terk oldugu, her izledigiyle kendini özdeslestirip kaptiran, heyecanlanip elinde bicakla film setine dalip oyunculari bicaklayabilen üstelik televizyon mübtelasi cahil bir halksa sözkonusu olan , elbetteki bu filmin yayindan kaldirilmasi dogrudur. öncelikle milleti gerekli egitim seviyesine getirmeden kimse avrupai tarzda bir basin özgürlügü filan beklemesin .. zaten halk belli bir bilinc seviyesine eristikten sonra böyle ucuz kabadayilik filmlerini izlemeyacektir

halk adami, dünyaya tek basina meydan okuyup kendi kurallarini dayatan ufak boylu pacoz görünümlü fakat basi dimdik devlet baskani..

bir hapishanenin demirparmakliklari arkasindan iki tutuklu bakiyordu.
"biri önündeki cukuru görüyordu , öteki gökteki yildizlari "

"hayattaki biricik dostun önündeki yarragin" !!
adana dolaylarinda bir kamyoncu özdeyisi

sevgiliyle özel bir gün gecirmek, farkli bir sey denemek, yürüyüse cikmak, ona kitap alip hediye etmek ya da bir tiyatro sinema ya da konser bileti verip onu mutlu etmek icin degerlendirilmesi hos olan bir gün.. kimi sivrizekalarin anladigi gibi sadece bugünde sevgilimizi sevecek ya da sadece bugüne has ona ilgi gösterecek falan degiliz.. sadece kücük bir faklilik icin alin size güzel bir vesile

intim olarak gözyasi sekilde trasli sadeligiyle hayranligimi kazanmis cok tatli bir bayan

rüya uykuda ruhun yolculuga cikmasi.. yolculuga cikan ruhun yasadigi serüven cogu zaman birbirinden kopuk ve anlamsizmis gibi duran olaylardan oluysur.. hic anlam veremessiniz ama yine de kendi icinde bir anlami vardir.

geile schöne maus