confessions

uraz

- Yazar -

  1. toplam entry 145
  2. takipçi 1
  3. puan 6706

ekmek aslanın ağzında

uraz
birgün aracımı yol kenarına çektim,polis de hemen oracıkta pusu kurmuş anons çekiyor: -aaa 34 d 34 d bekleme yapma.
-ben de öndeki fırını göstererek ekmek alacam işareti yapıyorum.aradan yarım saat geçiyor, elimde ekmek görmeyen polis:- aaa 34 d 34 d ekmek nerde?
-ekmek aslanın ağzında amk cevabı geliyor ağzımdan ama içime içime söylemiş olmalıyım ki halen sokaklarda rahat bi’ biçimde gezinebiliyorum.

sevgiliyle ne yapacağını şaşırmak

uraz
çok seviyor,sevgiye: almak değil de vermek olduğu savıyla bakıyor ise kendinden vereceği herşeyin karşılığını mutlaka alırım mantığı ile yaklaşır. sevgiyi verirken almak biçimi ile yaşayan birinde şaşkın davranışlar olur. şaşkınlık şapşallık boyutunda değildir,sadece kendim için yapacak olsaydım şunu yapardım deme biçiminin ikinci kişinin gelmesi ile zorlaşmış halidir..misal: bugün ne yapalım? nereye gidelim? ne yiyelim? ne içelim? şeklindeki bütün sorular; karşı tarafın isteklerini yerine getirme duygusuyla tetiklenir. karşı tarafın istekleri yerine geldiğinde ise zaten kendi istekleri de yerine gelmiş olur. bazen ne yapacağını şaşırmak aslında ne yapacağını bildiğinin en güzel örneğidir.

trafik kazasından sonra düşünülen ilk şey

uraz
bu düşünülenlerin kişiden kişiye farklılıklar gösterebileceğini gözönünde bulunudurursak ortaya çok değişik düşüncelerin çıktığı konusunda hemfikir olabiliriz.
kendim yapmış olduğum bir kazayı değil de geçerken gördüğüm bir kazayı buraya aktarmak isterim; bir gün öğle saatlerinde üç beş aracın zincirleme birbirine girdiği bir kazaya tanıklık ettim. araçlardan biri "takla atmış" diye tabir edilen bir şekilde idi,kazanın boyutunu siz düşünüverin artık! neyse birbirine girmiş araçları gözlemlemekten çok kazanın hemen yanı başında namaz kılan iki kişiyi görmemle birlikte dikkatim daha çok yoğunlaştı o tarafa.
ve dedim ki "kaza namazı" aslında bu olsa gerek.. onların,trafik kazasından sonra düşündükleri ilk şey ne idi bilmiyorum ama onların yapmış olduğu trafik kazasından sonra benim aklıma gelen ilk şey bu idi..

kopuk partisi

uraz
ne idüğü belirsiz it kopukların biraraya gelerek gerçekleştirdiği eğlencedir.
kendileri kopuk olduklarından dolayı kop kop sesleri eşliğinde yer yer kopukluklar meydana getirirler.

benzin

uraz
-hoşgeldiniz
-kolay gelsin 20 tl’lik alabilir miyim
-tabi efendim.. (5 saniye sonra) - benzin?
-memnun oldum ben de uraz
-!!!!????
-haa pardon ben şey sandım,benzin olsun benzin..

dört büyük melek diyalogları

uraz
cebrail- abi dikkat ederseniz bizim isimlerin baş harfindan cami oluyor..
azrail- evet biliyorum ama cem evini oluştururken ben ezrail diye okunuyorum.
mikail- o da bir şey mi olum israfil hiç yok cem evinde (güler) :)) bu şekilde.
israfil- cem evine gelmiyorum ben. kutumu büyük hissediyorum kutuma gidiyorum..

şeklinde gerçeği yansıtmayan diyaloglar silsilesi oluşuverir. allah’ım duyuyorsun dimi,gerçeğin yansıtmayan dedim..

günümüz ideal kız profili

uraz
"ben senin bildiğin kızlardan değilim" şeklinde söylenen cümlenin içindeki kız..
nerde olduğu, kiminle yaşadığı, ne yiyip, ne içtiği kimse tarafından bilinmez bu profil sahibi kızın..
zira karanlık ya da aydınlık sokakta, masa başı işte ya da yataşın yaylı yataklarında hangi kıza denk gelsem "ben senin bildiğin kızlardan değilim" şeklinde bir betimleme ile karşılşıyorum.oysa ki amacım sadece bir kızla karşılaşmak, bildiğim bir kız ya da değil ne önemi vardı ki.. ideal profildeki kızı bulabilmek için öncelikle bilmediğimiz o kızın nerde olduğunu bulmamız lazım benden söylemesi..

28 mayıs 2011 barcelona manchester utd cl finali

uraz
barcelona futbol takımı,eric abidal’e kaptanlık pazu bandını vererek kupayı kaptan olarak kaldırması yönünde büyük bir jest yapmıştır. ve fatih terim’in yorumuna göre : hiçbir futbolcu kupayı 2 dakikadan fazla tutmamıştır. barcelonalı futbolcular da, eric abidal kupayı bir başkasına verene kadar elinden alma girişiminde bulunmamıştır. barcelona,böylesine duyarlı bir davranışta bulunarak ne kadar büyük bir takım olduğunu başka şekillerde de göstermiştir bizlere.. kendilerini tebrik etmekten başka çare yok,hepimiz barcayız hepimiz lonayız.

kim o sorusuna ben diye cevap vermek

uraz
-zil çalar,ya da kapı vurulur,ya da kapıyı vururlar,ya da kapıya vururlar,ya da zili çalarlar,zilsiz kalırlar,kapı gibidirler-

-kapıya baksana abii.
-bakıyorum abi orda duruyor kapı...kim o ?
-ben
-ayben?
-yok! ben,sadece ben. ay çıkmadı daha.
-sen kimsin ula?
-biraz önce çalınan kapıyım
-kapı gibi adamdın lan sen, kim çaldı seni.
-az önce x fm de çalındım abi.

muhabbeti daha fenaaaa...

facebook ta allah ı beğenmek

uraz
herhalde herkes önce şaşırır "allah allah bu nasıl iş " demeye başlar sonra da hazır "allah allah" demişken dört bi’ koldan saldırır "allah allah beğenin ulan" nidasıyla beğenme eylemini gerçekleştirmiş olur.
beğenmiş olmanın iç huzuru ile "şükür allahım bize bu günleri de gösterdin ya" denilir.

tanrı diye bir şey olsaydı facebookta beğenilmemeyi nasıl tahammül ederdim..nietzsche ile karışık...

kanda

uraz
şöyle bir şey de var:

-hemoglobin nerede bulunur?
-kanda.

veya şöyle de olailir:
-hemoglobin kanda bulunur?
-kanda

aferin! şimdi başka konulara geçebiliriz..

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol