tyche

hobba hobba eller havaya tarzında ezgileri ile tanısak da ağıtları da oldukça etkileyici olan, yemyeşil, mis gibi, ülkemin kuzey bölümü.

çok zeki oldukları bilinmese rağmen, benim hep ’mal’ olan kısmı ile tanıştığım ve bir günden bir güne ufak bir icatlarını göremediğim ufacık tefecik şirin insanlar.

bakire bir kızın, bakir erkek arama hakkı.

omuzları yere değdirmemek için güreşçilerin ayaklarını ve alnını yere dayayıp beli yukarı kaldırarak aldıkları pozisyon da diyebiliriz.

olmayan dişlerin yerini tutmak için yapılır ya da takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam tutturmak için yapılan diş protezi, dişçilik terimi.

öldüresi gelmiş insan topluluğu.

vatandaşlarından, oteldeki diğer tüm milletlerin nefret ettiği, havaalanına inerken bile mutlaka votka kokan, otelde de devam edip deli gibi içen, insanları rahatsız eden, italyanlardan bile daha gürültülü ve sporda oldukça başarılı olan bu millet, kızları ile yurdum erkeğinin gönlüne taht kurmuştur.

kağıt, barut, pusula ve matbaacılık.hepsini bu adamlar bulmuşlar ve de zamanında türklerin gazabından korunmak için çin seddi’ni yapmışlar. çalışkan insanlar vesselam.

yunanca ’tele’ uzak, latince ’visio / vision’ görüntü kelimelerini birleştirip, ’uzaktan görüntü’ olarak çevirebileceğimiz kelime kökeni olan teknolojik cihaz.

lisede iken ingilizce yazılarımızı daha iyi yazalım diye öğretmenlerin bulup buluşturduğu kişiler. iyi de japonya’daki adam bana ne kadar ingilizce öğretebilir ki, yanlış yerden seçiyorduk adamları dediğim ilkel ama nostaljik iletişim modeli ile tanışılan kişiler.

kardeşimin ebesi erkek olduğu için, ebesine sövüldüğünde ’erkek benim ebem.’ diyerek hava attığı doğurtkan kişi.

çapkınlık yaparken yüzüğünü çıkarmak zorunda kalan kişiler.

balayı çiftlerine, otelde ne gibi bir jest yapalım diye düşünüp, en sonunda onlara enerji vermesi için, kurutulmuş haliyle, 12’lik kutularda odalarına bıraktırmış olduğum meyve.

yaptığım hayırlar, hıyar oldu geldi .tüme girdi! cümlesindeki, maraz doğuran eylem.

bakırköy akıl ve ruh sağlığı hastanesi’nin bahçesindeki ’le penseur’un heykeltraşı. okuduğumuz kadarıyla, öğrencisi camille claudel’e aşık olup, ümit vermiş ardından eski eşine geri dönmüştür.

rehberlik yaptığım yıllarda, konya mevlana müzesi’nde bana: semazanlarin dönüş hızı dakikada kaç rpm? diye sorup, semazane soruyu yönelttiğimde, derin bir huşu içinde ’yüce rabbim ayarlıyooorr...’demesi benim bunu çevirmeye çalışmama sebap olan, beni dumurlara boğan, bulunduğu ülkede yerleşik olmadığı için, sorduğu hiç bir soru, abuk karşılanmayan insan =) değişik milletlerden olabiliyorlar, bu kişi bir japondu, 83 yaşında =) teyzem otur evinde ne işin var buralarda değil mi=) torun, torba ile uğraş, kaç rmp miş falan filan.

şahit olduğum bir örnek, bodrum’dan : leyn mamut abiyyy, beni torba’ya götrvecenn mi götrvermiceyn mi? götrvemiosan götrvermiom de götrveren birini buliym.

7 yaşındayken kaza ile kana kana bir bardak içtiğim, ardından da babamın dolma gibi parmaklarını bademciklerime ve de küçük dilime değdirmek sureti ile beni kusturarak midemden çıkarttığı, kendimi iğrenç hissetmeme sebep olan temizlik maddesi.

yüzünde ben olan iki iğrenç tipten biri. diğeri ise izzet altınmeşe.

sınıfça toplanan paranın, doğum günü olan, eline erkek eli değmemiş olan arkadaşımıza hediye alınması ile bana verilmesi sonucu, kıza jartiyer almam ve hediyeyi 50 kişinin içinde açıp morarması sonucu, o kız ile tüm ilişkilerimi koparan seksi olarak bilinen iç çamaşır. eskiden tüm kadınlar giyermiş çorap niyetine.