tyche

bunu yapanı ’kalifiye şerefsiz’ sıfatı ile ödüllendirdiğim kişi.

fincan takımı gibi bir şey, biri kırılınca, diğerleri bir anlam ifade etmemeye başlıyor.

içmeyi bilmeyenler için kötülüklerin anası.

bir ignliiz üvnsertsinede ypalin arsaitramya gröe, kleimleirn
hrfalreiinn hnagi sridaa yzalidkilrai ömneli dgeliims.öenlmi oaln brinci ve
snonucnu hrfain yrenide omlsaimyis.ardakai hfraliren srisai kriaisk oslada
ouknyuorums.çnükü kleimlrei hraf hraf dgeil bri btüün oalark oykuorumusz.

geçen hafta otelde konaklayan bir misafirin ismi: john drinkwater.

hani meşhur ’ocakbaşı’lar vardır. bir ocakbaşının ismi : aralık sonu ocakbaşı. hastayım böyle orjinal isimlere.

ser: baş, hoş: iyi, güzel, sarhoş: kafası güzel. dolayısıyla ’kafam iyi oldu’ cümlesi, içerisinde argo barındırmaz.

özenti metalcilerin, ezberlenmesi farzmış gibi triplere girip, bol yorum yaptıkları bir şarkı...harbi metalcilere hürmetler.

gençliğmin hayrını görmeyeyim.

beyni, gözünden küçük olan, tavuğun görümcesi, kazın eltisinin torunu olan hayvan.

yalanım varsa top olayım.

sadece güzel bir harf oyunu ile ilginç hale getilme çabaları göze batmamış ama nick sahibi tarafından başarısız bulunduğu aklımıza sokulup da ’ hımm o kadar da ilginç değilmiş hakkat!’ diye düşündüren soru cümlesi.

nietzsche’nin sahibi tarafından at arabasını saplandığı çamurdan çıkartması için kırbaçlanan atı gördüğünde kendini tutamayıp sahibinin ellerine dolanması ve ’vurma’ diyerek ağlamaklı söylenmesidir.

vucudumuzdaki 6.çakra hem fiziksel, hem de spiritüel anlamda görme ile doğrudan bağlantılıdır. bu sebeple, alnımızda bulunan bu çakrayı harekete geçiren, namaz içerisinde bir bölüm olduğunu düşünmenin mantıksız olmayacağı, namaz içerisindeki bir bölüm.

ukalalığı, zeki birine haz veren insan. ne insanı ya melek melek!!!

duyguları uygun cümlelerle ifade edememe sanatıdır, aşkım, bitanem, sana hastayım vs gibi. ’nokta-i istinad’ denilir osmanlıcada çıkış noktası anlamındadır. saçmalamanın çıkış noktasıda beyindir. önce saçma düşünür insanoğlu ve ardından saçma konuşur.

oteldeki minibar ücretli diye, minibarın içerisindeki kutu meşrubatların ve de asitli içeceklerin altına enjektör sokup, içeceği çıkartıp içebilecek, ardından da o minicik delikten su doldurup, kutunun altına sakız yapıştırıp, hiç içilmemiş gibi, açma halkası sağlam bir şekilde minibara koyan, olay farkedildiğinde ise minibar görevlisinin carisina haşırt diye geçirilen hesabı ödememek için çılgın fantaziler kuran insan.

ikram ederken, gönül rahatlığı ile ’ne demek canım, ağzından, burnundan gelsin, lafı mı olur’ denilebilen içinde bilmem kaç bin tane zehir olan keyifli, ölüm aracı.

selahattin duman’ın tesbiti yerindedir dedirten kişiler. ’türkiye’de erkekler zenginleştikçe, eşlerinin saç rengi de açılıyor’

bundan sonra ben de diğerleri gibi ırıspı olcam.