confessions

tiryaki

- Yazar -

  1. toplam entry 1299
  2. takipçi 1
  3. puan 31880

bilgi sözlüğün en güzel yanları

tiryaki
bir muhalif olarak en kötü yanlarını arzetmek istiyorum da...

emrah’ın anasını her bir gün uzun maratona çıkarmak.

anketsiz yapamamak.

ankete bok atmadan duramamak.

anketörlerle atışmayı marifet bilmek.

verilen her berbat oyu seri veren ibneye yüklemek.

kendini rambo,he-man sanmak.

işi gücü bırakıp başlıkları alt alta okumak

kendi varlığından şüphe duyup kimler var diye her bir gün onlarca entry girmek.

herkes benim gibi düşünmek zorunda şeklinde bir düşünce geliştirip aksi görüş belirtenlere anında bir kovan berbat sıkmak.



şarkı sözü yazıp berbat oyu almak.

her boka ayar verip kişisel zeka gösterisi yapmaya çalışmak.

tribünlere oynamak.

ayar verince bir halt becerdiği paranoyasına kapılmak.

gruplaşmak.

çekememek.

kıskanmak.

entellektüel geçinip kırolukta sınır tanımamak.

..........................................





fernand coulibaly

tiryaki
diyarbakırspor’un beşiktaş ile yaptığı lig maçında ,hakem’in kendisine sarı kart göstermesi üzerine ’’höcee(hoca), beşıtaş bole yapıor sen bole yapıor?’’(aynı şeyi bir beşiktaşlı oyuncu yapsaydı bana sarı kart gösterecek miydin acaba) diyerek bütün bir sıkıntımı inönü’nün çimlerine gömmeyi başarmış yüce futbol kişiliği...

fernand coulibaly

tiryaki
ünlü anadolu dervişi...
gaziantep,adana,diyarbakır,denizli formalarının altında bütün bir anadoluyu tavaf etme imkanına kavuşmuş,bozuk türkçesiyle yaran demeçler vermiş afrika asıllı futbolcu...
şimdi ne yapıyordur ne ediyordur acaba diye merakıma engel olamamaktayım.

kuru fasulye

tiryaki
ersen ve dadaşların 93 çıkışlı albümlerinin ismi....
şöyle bir şeydi sanırım....
kuru kuru kuru kuru fasulye
kuru kuru kuru kuru fasulye
kuru kuru kuru kuru fasulye....aynen böyle işte...
ilkokuldaydım o zamanlar sanırım...daha o zaman kafayı yemiştim nasıl bir şarkıdır bu diye...gerçi bir daha da ortalıklarda görünmemişlerdir kendileri bu şarkıdan sonra.

yandım televizyon

tiryaki
çocukken bana zorla okutturup karşılığnda eski bin liralıklardan verirlerdi.şöyle bir iki ay boyunca sırf bu şarkıdan ekmeğimi kazandığımı hatırlıyorum da ...
gerçi ilk başlarda istemeye istemeye okusam da giderek karlı bir ticari yatırım aracı olarak dönmeye başladı olay ki sayesinde iki-üç kumbarayı rahat kırdırmıştım bir güzel...
sonra şarkı eskidi,kimse para vermemeye başladı tabii.
repertuarıma yeni şarkılar eklemekle buldum çareyi ben de...
’’yandım televizyonun elinden’’
’’öldüm televziyonun elinden’’
-la harbi kıroymuşum ben de ha....

yandım televizyon

tiryaki
90’lı yıllarda yeni yeni oturan televizyon kültüründen epeyce bir esinlenmişe benzeyen ilginç bir ibo parçası...

baba kişi oğlunun televizyon yüzünden kendini derslere verememesinden yakınmaktadır şarkıda.şarkı boktan olsa bile o dönemi yaşayanlar için bir anlam ifade ettiği su götürmez br gerçek...

basında bilgi sözlük

tiryaki
gün itibariyle,hatta an itibariyle diyarbakır yerel radyolarından birinde dj’in biri cehennem replikleri konulu başlıktan bol bol entry aşırıp dinleyicilerine kendi espirileri diye yutturmuştur.helel olsundur...gene beklerizdir.

erman toroğlu

tiryaki
sürekli olarak sloganvari konuşmalarıyla dikkat çekmeye çalışan bir tür insan evladıdır bu...

’’bak sen bilmiyorsun,anlamazsın futboldan’’,’’burada son sözü hep ben söylerim’’gibi spor yorumcularının aslında söylemek istedikleri diye bir başlık altında ilk başta örnek olarak verilebilecek cins demeçleri vardır böyle...

geçen sene de show tv’de ne idüğü belirsiz bir çeşit tartışma programı sunma gafletine düşmüştü ki çok geçmeden onu bu hevesinden alıkoyabilecek yürekli insanların varlığına tanık olduk bir zaman sonra...

candan erçetin

tiryaki
ben en çok nar çiçeği’ni severim mesela...
klibini hatırlıyorum da hayal meyal...nar ağaçlarının arasında eski yeşilçam hikayelerine benzer bir hikayesi vardı...
güzeldi ama gene de ,eskileri anımsattırran her şey gibi güzel işte.belki de bu yüzden...

rüyada sözlüğü görmek

tiryaki
ben de görmüştüm ben de,kuran çarpsın ki...
ben size anlatmak ....

sözlük dedikleri şey bir binaydı böyle ,üzerinde kocaman puntolarla bilgi sözlük yazıyordu...aynen böyle.

apartman girişinde independence bodyguardlık yapıyordu...spoiled da sekreter gibi bir şeydi sanırım...

neyse içeri girdim.
-’’ merhaba’’ dedi independence. ’’hoşgeldin’’ ,’’yalnız biz buralarda yabancıları sevmeyiz pek’’ diyordu bana..
’’hayır’’ dedim,’’olamaz’’, ben ki birbirinden güzel 10 entry yazmıştım,kabul etmiştin sen de...şimdi nasıl dersin ki ben bir yabancıyım, hemencik olamaz diye’’bu bir rüya mı yoksa diyordum’’...
-’’wuahahhaaa ’’’diye kahkaha attı independence zalim zalim...’’biz buna sözlükte ayar vermek diyoruz dedi,şakaydı yani...

sevindim,girdim içeri.baktım hoş bir tebbesümle karşıladı beni spoiled .elinde de bir akrep,sanki de evcilleştirmiş onu...(akrep burcuydu nasıl olsa,aklımda kalmış bi şekilde)...
-’’hoşgeldin’’ dedi ’’bak bunlar da senin arkadaşların dedi’.
baktım tüm bilgiçler oturmuş masada,
emrahla beraber sohbetleşiyorlar.emrah’ın anasını aradı gözlerim hemen...yoktu...
neyse geçtim bir tabure de ben aldım, aralarına girdim hemencik...
muhabbete başlamadan önce sol tarafta tuhaf bir makinayla inatlaşan bir bilgiç gözüme çarptı...ilgimi çekti yaklaştım yanına...’’aman allahım’’ o da ne’’ bu bir seri eksi oy verme makinasıydı’’.ve hapsedilmişti bu bilgiç zincirlerle makinaya..ağzından salyalar akıyordu böyle yeşil yeşil,tırnakları kıskaçlı,konuşamıyordu böyle,canavar gibi bir şeydi sanki...sordum bilgiçlere’’ bu neden konuşamıyor dedim:’’
-’’o konuşamaz dediler’’,dilinin ermediği vakitler o cihazla avutur kendini’’.
çıktım ikinci bir kata ki burnumun direği sızladı birden...sanırsınız ki tüm köpek leşleri yayılmış etrafa...o denli berbat bir koku...
evet çöplüktü burası..lanetlenmiş ne kadar entry,anket varsa her biri boy boy kağıtlara yazılmış, atılmıştı oraya buraya siyah siyah...
irkildim,korktum,tüylerim ürperdi...
deliler gibi attım kendimi bir üst kata...az bir şey soluklanayım dedim...
bina yavaş yavaş bir otele dönüşüyordu sanki gözlerimde ...tek tek odalar vardı içinde...her kapının üzerinde de o odada yaşayan bilgiçlerin isimleri duruyordu...
girdim birine...hokus pokus demeden açılmıştı zaten kapı kendi kendine...’’bi bakiyim dedim,kimler var kimler yok diye...
- hiç bir kimse yoktu odada...girdim,diğer odaya da baktım gene kimse yok.tüm odaları karış karış araştırdım yok,yok,yok, kimsecikler yok...(doğru ya onlar ilk katta kendi kendilerine eğleniyorlardı.****)korkmaya başladım gene...
yalnızlıktan ürpermeye başladı tüylerim bir ses geldi dışarıdan hemen,tüm bina sarsıldı büyük bir gürültüyle.koştum pencereye baktım,ne oluyor diye... karşımda nazlı nazlı uçan adeta bir kelebeği andıran beyaz bir uçak vardı,üzerinde de ’’bsa’’yazıyordu.ve uçağın penceresinde bir bilgiç el sallıyordu bana(bilgi sözlük airlines diye açılımını yaptım hemen kafamda)demek buymuş o dedikleri...anladım.

independence aşağıda bir bilgiçi o kaslı elleriyle apar topar dışarı çıkarıyordu bu arada...

bu katta daha önce görmediğim bir şey vardı ama...asansör benzeri bir şeydi böyle.içine attım kendimi hemen oracıkta.kabus yeterince uzun sürmüştü zaten...buradan bir an evvel çıkmalıydım.
ancak ne var ki bu asansör de çalışmıyordu bir türlü.üzerinde de çeşitli butonlar vardı:bugün,dün,bir gün,faq,istatistikler,mp3 diye...bastım hepsine birden,olmadı....,sıra sıra denedim hepsini,çalışmıyordu bir türlü lanet olasıca asansör.
üst kattan korkunç sesler gelmeye başladı ki en köşede kır diye bir buton yanıp sönmeye başladı yeşil yeşil...bastım hemencik üstüne,anında ışınlandım dışarıya .
bitirmiştim kabusumu...kurtulmuştum en sonunda...

uyandıktan sonra kırarım bu sözlüğü diye anlamlandırdım beni kurtaran butonu...

edit:söz konusu entry ithilden esinlenmiştir....
edit2:en başta kuran çarpsın ki demiştim,şimdi de tövbe tövbe diyorum...

kalacağını bile bile sınava girmek

tiryaki
tüm optimist duyguların tavan yaptığı bir durum ifade eder bu...

benim bilgi kırıklarım var
kaybolduğumda kağıda döküp yol yaptığım
harbi dostlarım var benim,
iyi günde ,kötü günde de ...
bilgi kırıntılarım var benim
boşluğa düştüğümde oyunlar oynadığım...

sen hiç oldun mu birden duruldun mu
vizeymiş,finalmiş
her birini salladın mı...
aklında bir şey olmadan
yerden yükseldin mi
tam zevkine varmışken
birden unuttun mu seeeennnn...


22 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol