tiryaki

viva kanalı alt yazılarından aynen alıntı:

+ sami yusuf ’un internetteki resimlerine baktım bu adam şaşı.
-sakın şaşı olan sen olmayasın,ondaki gözler kimsede yok,boşuna uğraşma sen orda.

bu denli olay yaratmıştır bu adam...

meraklısı için şarkının sözleri:

chorando se foi quem um dia só me fez chorar
chorando se foi quem um dia só me fez chorar
chorando estará ao lembrar de um amor

que um dia não soube cuidar
chorando estará ao lembrar de um amor
que um dia não soube cuidar

a recordação vai estar com ele aonde for
a recordação vai estar pra sempre aonde eu for

dança sol e mar guardarei no olhar
o amor faz perder encontrar
lambando estarei ao lembrar que este amor
por um dia, um instante foi rei

a recordação vai estar com ele aonde for
a recordação vai estar pra sempre aonde eu for

chorando estará ao lembrar de um amor
que um dia não soube cuidar
canção riso e dor melodia de amor
um momento que fica no ar

ai ai ai
dançando lambada*

doksanlı yılların ünlü brezilya şarkısı,aynı zamanda bir dans türü.

bir türk pop müziği sanatçısı.en son kız milleti diye bir parça seslendirmişti.ondan sonra da ortalıklarda pek göründüğü olmamıştır.

hastalıksız duramamak,hastalık olmadan rahat edememek türünden bir durum arzeden maraz.

temel geçim kaynağı fuhuş,porno,sübyancılık vs. olan ülke.en önemli ihraç ürünü şık ve alımlı hatunlarıdır.

’’aşkın teslim olduğu tek kadın’’diye tabir edilen sanatçımız,öyledir gerçekten...

formula 1’in gözde pistlerinden biri.

osman tanburacı kişisinin pek bir güzel deşifre ettiği karakter...

serde çapkınlık var...

serde çapkınlık var demek neyi anlatır?

babadan görme bir gönül eyleme sanatını mı, yoksa dededen kalma nerde sabah orda akşam gezmeyi mı?

erkeğin kanında, kadına olan düşkünlük alyuvarlar gibidir. gözle görülmez ama bedenden de hiç çıkmaz! huy gibidir huy... ne yaparsan yap çapraz bakışı durduramazsın! bayır altından baktı mı, bir kaşı kalktı mı, kokuyu alıp peşinden gitti mi türünün tipik özelliklerini taşıyor demektir. bunlar kadın gördü mü evliya testisi gibi cinsi latifin başucuna dikilir.

pas alsa da almasa da sabırla feth edilmeyi bekleyen kale önünde dolanır durur. ofsayte düşmez, yakaladı mı çatala takar! çapkın erkek arı gibidir, sokar acıtmaz, bakar kaçırtmaz!

şeytan tüyü olanı vardır, kesesi şişik olanı. kadın bile bunu sonradan anlar!

ağızları çok laf yapar, bonkördürler, kraliyet sülalesinden gelmiş gibi naziktirler. sanırsınız onun gibisi yoktur! elinizi tutmadan avuçlarındaki sıcaklığı anlayamazsınız. gözlerinizin içine bakarak sigaranızı yakarken yüreğinizin de aynı anda yandığını hissedersiniz. bunun zamanlamasını onlar çok iyi yapar!

ilk tanışmada lafı da içkiyi de gargara yaparlar, merak uyandırıp kendilerini sır diye saklarlar. giyim kuşamları modeldir. dünyanın gidişi onlardan sorulur, bilmedikleri konuya espriyle ya da hiç duyulmamış bir fıkrayla yaklaşırlar. sanırsınız dünya kültürü başkasını yazmıyor!

çapkınlar iki lafın belini kıracak aperitifleri, bütün yemekleri özel isimleriyle ezbere bilirler. çizgili gömleğe asla ve asla desenli kravat takmazlar, ceketleri ekoseyse mutlaka kravatları tek renk olur. paçalar dubleli, göğüs cebi genellikle mendillidir. çapkın erkeğin dişleri de beyazdır. sık seyahat ederler, sinekkaydı tıraş olurlar, isimleri kolay kolay unutmazlar... kadının kullandığı parfümün adını hatta şişesini bile bilirler. laf arasında geçen adres ve telefon numaralarını anında geniş portöylü ezber hanesine not düşerler. doğum günlerini ve meşk bitse de ara sıra arayıp gönül almayı unutmazlar...

saat kısıtlamaları yoktur. her teklifi büyük bir nezaketle karşılar en olmadık zaman dilimlerini mutlu saatler için peynir ekmek gibi yerler. çoğunca susar, kadının sorunlarını büyük bir ciddiyet ve hoşgörüyle dinlerler. genellikle hak verirler. sanırsınız özgürlüğün böylesi ancak masallarda olur. çapkın erkeğin yanındaki kadın hayatı pembe görür, bir süre sonra kendinden bile şüpheye düşer. bugüne kadar erkekler için bütün düşündüklerini bir anda unutur. işte tam o anı çapkın erkek mükemmel yakalar. sohbet koyulur, bütün yalanlar sonradan duyulur!

çapkın erkek yalancıdır ama kadına güven verir!

çünkü hayatı ve kadını iyi tanır.

eskinin çapkın erkeği bıyık burarken malı götürürmüş!... öyle derler.

ama çapkınlığın da bir raconu vardır.

kimseye zarar vermeyeceksin, karda yürüyüp izini belli etmeyeceksin, kocalı kadına bakmayacaksın, bebeli avrada kol kanat gereceksin, mahallenden uzak gezecek, sırrını kimseye söylemeyeceksin.

kadın ağzı sıkı erkekten hoşlanır.

çapkın erkek geceleri salonlarda gezer, sabah geç kalkar. sevdi mi çabuk unutur. eski sevgilisini bir yerde gördü mü bir adım geri çekilir. öyle ikide bir başkasının gönül ortağına sarkmaz! öyle şimdikiler gibi gün ardına kavuşmadan magazine düşmez!

çapkın erkeğin son yıllarda modelleri çıktı. taş fırın erkeği, maço tip falan gibi... eskiden çapkın erkeğe göğsü kıllı derlerdi. hem kabadayı hem kadına vurgun!

"düş bir göğsü kıllısına da görürsün" dendi mi eyvah ki ne eyvah!...

adam ya iki seksen uzatır, ya uzandığında üzerinde bir ağırlık olduğunu sonradan hissedersin!

çapkın erkek iki tarafı keskin kılıç gibidir.

aslında çapkın erkek tek başına bir hiçtir!

kadın olmasa...

milli takımları uefa bünyesine dahil olduktan sonra ilk galibiyetlerini ümit milli takımımıza karşı almışlardır.bu da bizler için ayrı bir övünç kaynağı tabii ki.

erkek başına üç hatun düşen ülke.erkekleri tipsizin tekidir o ayrı.

sovyetler birliği dağıldıktan sonra bağımsızlığını kazanmış türki cumhuriyetlerinden biri.başkenti duşanbe’dir.

türki cumhuriyetler içerisinde en geniş topraklara sahip,zengin petrol ve doğalgaz rezervleriyle çin,rusya ve amerika’nın durmaksızın mayıştıkları bir orta asya ülkesi.başkenti astana’dır.

karşı cinsin neler düşündüğünü,neler hissedebileceğini kestirebilen, uyumlu,sezgi gücü kuvvetli,libidosu tavan yapmış erkek tipi.

kimi zaman üzerinde kişisel fantezilerin denendiği,bulunmaz bir espiri malzemesi.takım isimlerinde sıkça yapılır bu.
örnek:çelsi,yuventus,mençıstır yunaytıd,reyal sosyedat,euhehehehe...

sözleri cengiz imren’e ait şahdamarı bir parça.sözleri şöyle:

bitti artık herşey çek git diyorsun
arama, sorma diyorsun
halimi bilmiyorsun

bilseydim
sana ben delice bağlanmazdım
bilseydim
ömrümü yoluna harcamazdım
bilseydim
hasretten her gece ağlamazdım
bilseydim bir tanem, bilseydim

unut artık, sen de sevme diyorsun
yoluma çıkma diyorsun
halimi görmüyorsun

dostlukmuş
ölüme yürümekmiş
üstüne titremekmiş
vefaymış
aşk dediğin
zavallı bir kapıyı duvara çarpıp çıkıncaya kadarmış
bana komaz deyip sancını bir kilo rakıya gömsemde akşamları
oy benim yaralım
asıl sancı uyandığımda bütün odaları boş görünce koyarmış.

türkiye’deki en meşhur medyumlardan.astromerkez.com adında dünya’nın en kapsamlı astroloji portalının da sahibidir aynı zamanda.bir çok ünlü insan,sanatçılar,bakanlar,milletvekilleri falan hep bunu yanına fal baktırmaya giderler.

söz ve müziği yıldız tilbe’ye ait çok güzel bir şarkı.her ne kadar o yamulan ağzıyla seslendirse de parçaya herhangi bir hasar vermemiştir...

sen bana gönlündeki bağdan bir çiçek veremedin.
seninmiş bu zalim kalbim kimseyi sevemedim
aşk her mekanda haklıydı zaman farklıydı
gülmedim yüzünden zalim, aşkın cezan mı

sen bensiz bir dağ olsan yıkılırdın yar
ben sensiz viraneyim kalbimde hasar
belki gerçeğe döner verdiğin sözler
biraz gerçekten sevsen ölür müydün yar

bin dereden su getirsem arınamazsın
sussam olmaz konuşsam duymaz anlamazsın
sevmekle hakkından gelmek mümkün mü söyle
sana bir canım kaldı verirsem rahatlar mısın

çok yakında türkiye’den de yayın yapmaya başlayacak arap kanalı.

bir zamanlar songül karlı’nın da yorumlamış olduğu iç anadolu yöresine ait anonim bir türkü.ırmak başına su almaya inen kızlar hep beraberce bu türküyü tuttururlarmış.şöyle ki:

beni ağlattı güzel
derde bağlattı güzel
ele bıraktı güzel
böyle olur mu

dereler çağlar oldu
gözlerim ağlar oldu
gelmedin aylar oldu
böyle olur mu

attın gurbet ellere
bıraktın yadellere
saldın birden dillere
böyle olur mu
beni ağlattı güzel
derde bağlattı güzel
ele bıraktı güzel
böyle olur mu

dereler çağlar oldu
gözlerim ağlar oldu
gelmedin aylar oldu
böyle olur mu

attın gurbet ellere
bıraktın yadellere
saldın birden dillere
böyle olur mu