başlık : bilgi radyo
entry : #1040748
adam gibi dijey kalmadi, bu tayfa75 in de ne halt ettiği belli değil, çıksın adam gibi birileri de kulağımızın pası silinsin, muhabbetin dibine vuralım.
kısa bir süre için bendeniz efendim.
serkan çağrı nın yorumu ile yalgızam eşliğinde hassas yaradılışlı hayvanlar alemimize bekleriz.
serkan çağrı nın yorumu ile yalgızam eşliğinde hassas yaradılışlı hayvanlar alemimize bekleriz.
http://tinyurl.com/89b7spk adresinde buika nın puslu sesinden dinleyebileceğiniz parçadır.
kendisi afili filintaların ilk tayfalarından. tanımama vesile olan mecra orası olduğundan oradan doğru yapıyorum tanımı.
çok keyif aldığım, kaleminden dökülen hurşit seçkin serisi vardı afili filintalarda.
geçenlerde, sanırım 2012 yılına girmeden kısa bir süre önce afili tayfasından ayrıldığını bildirdi. üzülmüştüm açıkçası, yazdıklarını okumak keyfinden bizleri mahrum bırakacağı için; ama kendi bloguna yoğunlaşacakmış.
fin de siècle ismini verdiği blog ile karşılaşınca sevindim.
http://tinyurl.com/7svexj9 adresinden hem huşit seçkin serisine ulaşabilir, hem de diğer yazılarını takip edebilirsiniz.
çok keyif aldığım, kaleminden dökülen hurşit seçkin serisi vardı afili filintalarda.
geçenlerde, sanırım 2012 yılına girmeden kısa bir süre önce afili tayfasından ayrıldığını bildirdi. üzülmüştüm açıkçası, yazdıklarını okumak keyfinden bizleri mahrum bırakacağı için; ama kendi bloguna yoğunlaşacakmış.
fin de siècle ismini verdiği blog ile karşılaşınca sevindim.
http://tinyurl.com/7svexj9 adresinden hem huşit seçkin serisine ulaşabilir, hem de diğer yazılarını takip edebilirsiniz.
bir madrugada parçası.
pack your bag, run away
along a freeway, out of town
where you’d like and the night is over
it’s alright
from despair, between the sheets
spilling over, spinning round
waiting still, in the street
ain’t it bitter, ain’t it sweet, oh ho
holding, holding on to you again
holding, holding on to you again
no rushing, don’t rush it, my love
holding on, holding, holding on to yo
in the backseat of his car
cattle black, pepper night
dylan thomas, pass around
passing out on the floor
in the bathroom, black light vail
we don’t need once again
sing the song, sing
drink the wine, love
oh, well how long did we stay in there
well i can’t believe my eyes
well how long did i take this
well i can’t hold on no, hold on
holding, holding on to you again
holding, holding on to you again
i’m ready, i’m ready, my love
holding, holding on to you
http://fizy.com/#s/19g6rm
pack your bag, run away
along a freeway, out of town
where you’d like and the night is over
it’s alright
from despair, between the sheets
spilling over, spinning round
waiting still, in the street
ain’t it bitter, ain’t it sweet, oh ho
holding, holding on to you again
holding, holding on to you again
no rushing, don’t rush it, my love
holding on, holding, holding on to yo
in the backseat of his car
cattle black, pepper night
dylan thomas, pass around
passing out on the floor
in the bathroom, black light vail
we don’t need once again
sing the song, sing
drink the wine, love
oh, well how long did we stay in there
well i can’t believe my eyes
well how long did i take this
well i can’t hold on no, hold on
holding, holding on to you again
holding, holding on to you again
i’m ready, i’m ready, my love
holding, holding on to you
http://fizy.com/#s/19g6rm
http://fizy.com/#s/1aip1a adresinde dinleyebileceğiniz dut ağacı yorumu ile, ürkek yağan kara teslim bu istanbul akşamına, eve doğru çıkmadan biraz hüzün, biraz efkar katan sanatkar.
göksel baktagir in hayal gibi 2 isimli albümünde yer alan eseri. bir keman vardır ki dile gelen bu parçada; beni bitirir şahsen.
http://www.ttnetmuzik.com.tr/ss/22457/306685
http://www.ttnetmuzik.com.tr/ss/22457/306685
bu güzel karlı istanbul gününde, okunan kitaba, masa başında yapılan işe, yorgun düşlere, sıcak kahve/çaylara, dost gülüşlere çok güzel eşlik eder kendisinin müziği.
http://fizy.com/#q/göksel+baktagir adresinde kulak verebilirsiniz kendisinin müziğine.
http://fizy.com/#q/göksel+baktagir adresinde kulak verebilirsiniz kendisinin müziğine.
sylvia plath a ait şiirin bir çevirisi için : #1040571
ted hughes un seçtiği şiirler, temmuz gelincikleri başlığı ile art shop tan yayımlanmış olan kitapta, sylvia plath ın spinster isimli şiiri, gürkal aylan tarafından bu isimle çevrilmiştir türkçemize.
şimdi bu özel kız
son damat adayıyla
resmi bir nisan yürüyüşü sırasında
allak bullak oluverdi
kuşların ve yaprak yığınlarının
baş döndüren devinimi karşısında.
bu karmaşanın etkisiyle üzüntüye kapılan kız
sevgilisinin davranışlarının tüm dengeleri bozduğunu gördü
eğreltiotları ve çiçeklerin ağır kokulu vahşiliği içindeki
dengesiz, başıbozuk yürüyüşünün.
karmakarışık taç yapraklarını yargıladı saf saf
tüm mevsim boyunca.
nasıl da özledi kışı o zaman!-
beyaz ve siyahın
kendi düzeni içinde, her duygusu ölçülü,
titiz ve sade buzu ve kayayı,
ve bir kar tanesi kadar mükemmel
buzsu disiplinini yüreğin.
ama onun kraliçelere yaraşır beş zekasını
düzeysiz karmaşanın üstüne çıkaracak denli
zaptedilmez bir dürtü oluştu burada-
taşınması zor bir hainlik. bırakalım ahmakların
başı dönsün çılgın baharda.
o kendini zarifçe frenledi.
ve evinin çevresine dikenli tellerden
öyle bir barikat kurdu
ve asi havaya karşı öyle bir önlem aldı ki,
artık değme erkek aşamazdı onu,
ne yumrukla, ne tehditle
ne sevgiyle, ne de lanetle.
şimdi bu özel kız
son damat adayıyla
resmi bir nisan yürüyüşü sırasında
allak bullak oluverdi
kuşların ve yaprak yığınlarının
baş döndüren devinimi karşısında.
bu karmaşanın etkisiyle üzüntüye kapılan kız
sevgilisinin davranışlarının tüm dengeleri bozduğunu gördü
eğreltiotları ve çiçeklerin ağır kokulu vahşiliği içindeki
dengesiz, başıbozuk yürüyüşünün.
karmakarışık taç yapraklarını yargıladı saf saf
tüm mevsim boyunca.
nasıl da özledi kışı o zaman!-
beyaz ve siyahın
kendi düzeni içinde, her duygusu ölçülü,
titiz ve sade buzu ve kayayı,
ve bir kar tanesi kadar mükemmel
buzsu disiplinini yüreğin.
ama onun kraliçelere yaraşır beş zekasını
düzeysiz karmaşanın üstüne çıkaracak denli
zaptedilmez bir dürtü oluştu burada-
taşınması zor bir hainlik. bırakalım ahmakların
başı dönsün çılgın baharda.
o kendini zarifçe frenledi.
ve evinin çevresine dikenli tellerden
öyle bir barikat kurdu
ve asi havaya karşı öyle bir önlem aldı ki,
artık değme erkek aşamazdı onu,
ne yumrukla, ne tehditle
ne sevgiyle, ne de lanetle.
bir sylvia plath şiiri.
now this particular girl
during a ceremonious april walk
with her latest suitor
found herself, of a sudden, intolerably struck
by the birds irregular babel
and the leaves litter.
by this tumult afflicted, she
observed her lovers gestures unbalance the air,
his gait stray uneven
through a rank wilderness of fern and flower;
she judged petals in disarray,
the whole season, sloven.
how she longed for winter then! --
scrupulously austere in its order
of white and black
ice and rock; each sentiment within border,
and hearts frosty discipline
exact as a snowflake.
but here -- a burgeoning
unruly enough to pitch her five queenly wits
into vulgar motley --
a treason not to be borne; let idiots
reel giddy in bedlam spring:
she withdrew neatly.
and round her house she set
such a barricade of barb and check
against mutinous weather
as no mere insurgent man could hope to break
with curse, fist, threat
or love, either.
now this particular girl
during a ceremonious april walk
with her latest suitor
found herself, of a sudden, intolerably struck
by the birds irregular babel
and the leaves litter.
by this tumult afflicted, she
observed her lovers gestures unbalance the air,
his gait stray uneven
through a rank wilderness of fern and flower;
she judged petals in disarray,
the whole season, sloven.
how she longed for winter then! --
scrupulously austere in its order
of white and black
ice and rock; each sentiment within border,
and hearts frosty discipline
exact as a snowflake.
but here -- a burgeoning
unruly enough to pitch her five queenly wits
into vulgar motley --
a treason not to be borne; let idiots
reel giddy in bedlam spring:
she withdrew neatly.
and round her house she set
such a barricade of barb and check
against mutinous weather
as no mere insurgent man could hope to break
with curse, fist, threat
or love, either.
gugıl ın ingilizceden türkçeye çevirisinin en edepli seçenek olarak: "evlenmemiş kadın" karşılığını bize verdiği kelime.
diğerleri için:
(bkz: kız kurusu)
(bkz: yaşlı kız)
(bkz: evde kalmış kız)
diğerleri için:
(bkz: kız kurusu)
(bkz: yaşlı kız)
(bkz: evde kalmış kız)
(bkz: taş parçaları)
(bkz: yol)
an itibarı ile onayını alabileceği bir mod ya da jedi bulunmadığı için sözlükte, yazdığı başlıklara bakıp, iştahımı kabartan, yazdıklarını it gibi merak ettiğim çömezdir.
onayını aldıktan sonra, yazdıklarını okuyunca, umuyorum ki sol freyme taşıdığı başlıkların altında yer alan yazılarından ötürü bağrımıza basacağımız yeni bilgicimiz olacaktır.
hoşgelmiştir.
onayını aldıktan sonra, yazdıklarını okuyunca, umuyorum ki sol freyme taşıdığı başlıkların altında yer alan yazılarından ötürü bağrımıza basacağımız yeni bilgicimiz olacaktır.
hoşgelmiştir.
ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde çok gücenmiştim hayata.
der şair, bir yerinde şiirin.
der şair, bir yerinde şiirin.
birhan keskin in yol isimli kitabında yer alan bir şiiri.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?