confessions

tayfa75

- Yazar -

  1. toplam entry 2868
  2. takipçi 2
  3. puan 64067

maymuncuk

tayfa75
farkında mısınız bilmem, kimse kendi acısını bile duymuyor artık. kimse bir başkası için kederlenmiyor. birbirine ihtiyacı olanlar özenle uzak duruyor birbirinden. küçücük çocuklar bile yalnızlığın bilimini yapıyor. dilinde bir özürle konuşur oldu insanlar. kimse sevdiğine vakit ayırmıyor. iç çöküntünün boyutlarını görmek için kalabalık yerlere şöyle bir bakmak yeterli. otobüs duraklarından cami avlularına, vitrinlerin önlerinden hastane kapılarına, birbirine sokulmuş eğreti çoğulluğun, dili ensesinden çekilmiş yüzleri, yaşamın mı ölümün mü resmidir sizce? insanlar yenilgisine direnecek yerde, dinsel bir tabu, bir ayin gibi ondan bir lütuf, bir erdem umarak yücelik kazanmaya çalışıyorlar. işıklı bir su gibi geçen kalmadı sokaklardan. balkonlardan uzaklara bakan yok. herkes türküsünü bir reklam filmiyle değişti. şimdi insanların yerine paketlenmiş duyguları söyleyen hazır türkücüler var. sevinci değişen insanın acısı da değişir elbet. öyle genişledi ki değişimin sınırları, doğrunun belkemiği kalmadı. korkunun ve kurnazlığın pervaneye dönderdiği insanlar, sonunda kendilerini aklayacak bir maymuncuk buldular: hoşgörü ve yenilik… böylece bir ülke, pisliğin üstünde tertemiz görünecek bir olanak buldu kendine. yağmur değişir mi? altında ıslanana ve pencereden bakana bağlı belki ama, bu rüzgarı kekeme, mavisi gördüğünden utanan gökte yağmurlar bile değişti. (sayfa74)

(bkz: insanın acısını insan alır)

senin korkularını benim inceliğimi

tayfa75
ne yapacağımı sanıyorsun ki, tenin tenime bu kadar sinmişken; ömrüm azala azala akarken önümde; gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken... senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime, bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım. (sayfa48)

insanın acısını insan alır

tayfa75
...bir insanın boynunda saatlerce yürümenin mümkününü gördüm. dünyanın hiçbir parçası üzerinde böyle hazla durmamıştım. odaları basan deniz mi, gök mü, içinde dip balıkları uyanan gözleri miydi? kale burçlarından çok uzak bir düzlüğe bakmanın başdönmesiyle durdum göğüslerinin ucunda. yağmur saçlarımızın dibinden yağıyordu. ortancalar, filbahriler, begonviller, nar çiçekleri, zakkumlar, gelincikler, kevenotları... neye uğradığımızı şaşırmıştık. yerini ay ışığına bırakmadan çekilmiyordu üstümüzden güneş. sesimiz, içinde binlerce canlının devindiği bir orman uğultusuydu. ve biz, kan ter içinde iki masum yolcuyduk dünyaya karşı. ancak böyle bir hazla yaratmış olmalıydı tanrı evreni. (sayfa33)

i need some sleep

tayfa75
i need some sleep
it can’t go on like this
i tried counting sheep
but there’s one i always miss
everyone says i’m getting down too low
everyone says you just gotta let it go
you just gotta let it go
you just gotta let it go

i need some sleep
time to put the old horse down
i’m in too deep
and the wheels keep spinning ’round
everyone says i’m getting’ down too low
everyone says you just gotta let it go
you just gotta let it go
you just gotta let it go

you just gotta let it go

not broken

tayfa75
on and on, hold on
not broken in two; not you!
like the seed, you grow
under it all
your roots take hold

smooth out the creases
then you’ll see

and when you fall down in between them all
here you are whole, not broken

on and on, hold on!
not broken - just loose at the seams
oh, no no! don’t let go!
just listen

goodness increases
you will see

and when you fall down in between them all
here you are whole, not broken
leave it behind - all of the pain inside
here you will be, not broken

through the crowd patchwork souls move closer, closer
and when you fall down in between them all
here you are whole, not broken

leave it behind - all of the pain inside
here you will be, not broken

you will see
you will see

(bkz: skye edwards)

simply falling

tayfa75
there goes my heart again
all of this time i thought we were pretending
nothing looks the same when your eyes are open
now you’re playing these games to keep my heartbeat spinning
you show me love, you show me love
you show me everything my heart is capable of
you reshape me like butterfly origami

you have broken into my heart
this time i feel the blues have departed
nothing can keep me away from this feeling
i know i am simply falling for you

i’m taking time to envision where your heart is
and justify why you’re gone for the moment
i tumble sometimes, looking for sunshine
and you know this is right when you look into my eyes
you show me love, you show me love
you show me everything my heart is capable of
and now i can’t break away from this fire that we started

there my heart goes again
in your arms i’m falling deeper
and there’s nothing to break me away from this

(bkz: iyeoka)

19 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol