su hayat bitsede gitsek

kuyrukla beraber 210-270 cm boyunda, 50 kg kadar ağırlıktadır. ağırlığı 90 kg gelenlerine pek az rastlanır. postu açık sarı olup, sırt ve yan taraflarında siyah halka şeklinde benekler bulunur. beneklerin orta kısımları post renginden daha koyudur.
avını ensesinden ısırarak, boynunu kırarak veya şahdamarını keserek öldürür. çoğunlukla yağmacılara karşı tedbir olarak avını, boynundan sürükleyerek bir ağacın yüksek dalına çıkararak yer.
20 yıl kadar yaşar. yılın herhangi bir ayında eşleşir. 98-105 gün gebe kalır. dişisi, bir kaya oyuğunda veya devrik bir ağacın kökleri arasında gözleri kapalı 2-5 yavru doğurur. yavruların gözleri 10 gün sonra açılır.

tesekkürü borç bildiğim bilgiç.

ışığın kanser yapabilen hali.

bir milimetrenin milyonda biri.gözle görülebilen dalga boyu 400/ 700nm.arasıdır.ultraviole.kızılötesi

dalgaboyu 900 nanometre olan, insan gözünün algılayamadığı renk(ışık hali). enfraruj veya infrared olarak da bilinir.

frekans band
3khz-30khz cok uzun dalga cok düşük(vlf)
30khz-300 khz uzun dalga düşük (lf)
300khz- 3mhz orta dalga orta (mf)
3mhz- 30mhz kisa dalga (yuksek frekans)(hf)
30mhz- 300mhz cok yuksek frekans (vhf)
300mhz- 3ghz ultra yuksek frekans (uhf)
3ghz- 30 ghz super yuksek frekans (shf)
30ghz ve ustu asiri yuksek frekans (ehf)
daha yukarıda kızılötesi ve görünür ışık vardır.
lf: genelde toprağa geçen sinyaller olup saat seknronizayon sinyalı olarak ya da denizaltılar tarafından haberleşmede kullanılmaktadır.
hf: dalgalar iyonosferden yansıdıkları için dünya üzerinde çok uzak mesafelere ulabilmektedirler. genelde kısa dalga istasyonları tarafından kullanılmaktadır.
vhf: gerek fm gerekse yörel telsiz şebekesi olarak kullanılmaktadır. sporadik olarak bu frekans (özellikle meteor yağmurlarında) yansımalar sayesinde çok uzak mesafelere gitsede genelde göz mesafesinde direkt yayılım gösteririler. tv yayınlarının bir bölümü bu tayftadır.
uhf: bu band birçok telsiz ve tv yayını içermektedir.
shf: uydu ve radarlar tarafından kullanılan bir banddır.

ışığın değişik dalgaboylarının gözün retinasına ulaşması ile ortaya çıkan bir algılamadır. bu algılama, ışığın maddeler üzerine çarpması ve kısmen soğurulup kısmen yansıması nedeniyle çeşitlilik gösterir ki bunlar renk tonu veya renk olarak adlandırılır. tüm dalga boyları birden aynı anda gözümüze ulaşırsa bunu beyaz, hiç ışık ulaşmazsa siyah olarak algılarız. insan gözü 380nm ile 780nm arasındaki dalgaboylarını algılayabilir, bu sebepten elektromanyetik spektrumun bu bölümüne görünen ışık denir. renkler için genelde kulağımızla duyduğumuz ince ve kalın ses analojisi yapılsa da, ses algısının aksine aynı anda gelen ışık frekansları değişik kanallardan algılanamaz (başka bir deyişle göz frekans analizi yapamaz), dolayısıyla aynı anda ince ve kalın sesleri birbirine karıştırmadan duymamıza karşın gözümüz için bu ’çok seslilik’ söz konusu olmadığından değişik ışık frekanslarının sadece kombinasyonlarını algılayabiliriz. bu prensibi açıklamak veya pratik uygulamalarda kullanmak için çeşitli renk modelleri geliştirilmiştir.

kırılması fiziksel rengi olusturur.

kuzey deki buz çölü.

taraf.

insan gözünde ve nesnelerin genellikle dış yüzeylerinde bulunarak renklerin oluşmasını sağlayan özel moleküldür.ama bütün renklerin olusmasında rol oynamaz.kelebekler aslında renksiz olup ısıgı kırarak renk sahibi olurlar.ayrıca kutup ayıları da renksiz olup ısıgın tuylerinde kırılmak yerine yansıdıgı için beyaz rengi alırlar.tuyleri bir cesit optik kablo gibidir.

bugüne kadar bulunmuş ilk resimler, mağara duvarlarına çizilmiş hayvan resimleri, av sahneleri ve gene mağara duvarlarına basılmış el izleridir. bunlar, insanoğlunun soyut düşünme yeteneğini bu dönemlerde bile geliştirmiş olduğunu ispatladıkları için ayrıca değer taşırlar.teknoloji(endüstri) geliştikçe resim yapmakta kullanılan malzemeler de gelişmiş, bitki yağlarıyla elde edilen ve öylece kullanılan pigmentlerin yerini sentetik pigmentlerle yapılmış, sağlığa daha az zararlı, daha kalıcı, kullanımı daha kolay boyalar almıştır. tarih boyunca duvarlara, taşa, tahtaya, deriye, metallere, kumaşlara, kanvasa, kağıda (ve çeşitlerine), cama, sentetik malzemelere resim yapılmıştır.
içerik açısından bilinen ilk resim örneklerinin kötü ruhları uzak tutmak, bereket getirmek gibi dini inançlarla yapılmış oldukları tahmin edilir. mısır, çin ve hindistan’da m.ö. yapılmış resimler, gündelik hayatı betimlerler, hikayeler anlatırlar ve kılavuz nitelikleri taşırlar.

sanatsal olarak birseyi plastik kurgu (renk/ısık/doku/hacim) ile ifade etme sanatıdır.görsel sanatlar sınıfındadır .ayrıca kavramsal ve/veya bilgi iletimi olarak bir iletişim biçimidir.fotografresim degildir.leonardo da vinci tarafından bilim olarak anlandırılır.

fonksiyonun fiziksel hali.

ing:kablosuz/telsiz.

el ile kavrama/ ele alma anlamında osmanlıca söz.kabza/kabzımal bu kökten gelir

tamamı ’gel ne olursan ol gene gel bin kere tövbe etsen de bin kere sarap içsen de gene gel’ olan mevlanaya it söz.

mevlananın kutsi hadis olan ’benim ofkemi rahmetim cepe cevre sarmıstır’ sözünden dolayı af dilemek için pes etme kendınden nefret etme anlamında soz.

yere mekana zaman kültüre göre degişen kavramdır.

şuurunu kaybetmiş bünyeye elzem olan hareket.