istanbul - edirne
24 mayıs, edirne konserinde post-apokaliptik çağdan fırlamış kostümünün üzerine minyatür bir nazi şapkası giyerek çıkan ve şarkılarının arasında o formattayken, sahneye kelebek geldi diye şirinlik yapan insan.
türk halkının çok bilmişlik yapmaya çalışırken, defalarca gerek canlı yayında gerek günlük hayatta yanlış kullandığı kısaltma.
alt komşumuz olan teyzenin tuvalette çamaşır makinesi tarafından sıkıştırılması ve cep telefonu ile beni arayıp yardım istemesi ile sonlanan bir olayın makine tarafı.
çocukluğumuzun aksiyon dolu dizisi. asla kaçırmazdık, hala bir kanal yayınlıyor ama hangisi aklımda değil bazen denk geliyorum. gerçi şimdi izleyince çok başarısız geliyor, o zamanlar ilahtı bizim için.
bir de savaş ay ile yapılan korkunç bir reyting programı var. milleti kavga ettirip canlı yayında izlettirip para kazanmaya çalışıyorlar, ayıptır.
bir de savaş ay ile yapılan korkunç bir reyting programı var. milleti kavga ettirip canlı yayında izlettirip para kazanmaya çalışıyorlar, ayıptır.
gururu için tazminattan vazgeçen insan modelinin repliği.
(bkz: yobazlığı benimsemek)
aslen 1953 tarihli, vincent price filmidir. tim burton, vincent adlı animasyonunda bu filmden bahseder. paris hiltonlu versiyonu, hollywoodun mevcut üretim kıtlığının ve popülariteye oynamak istemesinin ürünüdür. hazır olan senaryoyu, pornoları sayesinde herkesin ilgisini çekebilecek birine oynatıp para yağdırmayı istemiş olmamaları pek muhtemel gelmiyor.
aslen hiç rahat olmayan, rahat olması çok sevenleri ve converse dışında hiç bir adam gibi ayakkabı giymemiş insanların uydurması olan ayakkabı. ortapedik değildir, uzun süreli kullanımda taban ağrıları yapabilir, hiç dayanıklı değildir ama dünyanın en estetik en şirin ayakkabısıdır, varsın olsun kötülerim ama giyerim ben de. gel gelelim bir süredir boku çıkmış durumda, her ayakta en azından bir taklidini görmek mümkün. can sıkıcı bir olay ama yine de itici gelmiyorlar, insan soğuyamıyor kendi converse’inden. son olarak da ülkemizde bir çok ürünün olduğu gibi daha pahalı satılıyorlar.
pek sevmediğim bir şarap markası, ucuz modeli zaten güzel değil daha iyileri de tatmin edemedi beni maalesef.
- makarnaya su yerine bira dökmek
- tuzluğa toz şeker doldurup "neden tıkandı ki şimdi bu" demek
- arkadaşın kola içtiği bardağı mutfağa götürüp yıkamak yerine, bir daha kola koyup geri getirmek sonrasında arkadaşın; "iyi ver bari içim" demesi ve bardağı onun önüne koymak ama iki dakika sonra kolayı fondiplemek.
- saçlarımı kısaltayım derken, bir yerden sonra aynadan kontrol etmeyi unutup epey bi saç kırpıp beslemeye dönmek.
hepsi ve fazlası tarafımdan gerçekleştirilmiştir.
- tuzluğa toz şeker doldurup "neden tıkandı ki şimdi bu" demek
- arkadaşın kola içtiği bardağı mutfağa götürüp yıkamak yerine, bir daha kola koyup geri getirmek sonrasında arkadaşın; "iyi ver bari içim" demesi ve bardağı onun önüne koymak ama iki dakika sonra kolayı fondiplemek.
- saçlarımı kısaltayım derken, bir yerden sonra aynadan kontrol etmeyi unutup epey bi saç kırpıp beslemeye dönmek.
hepsi ve fazlası tarafımdan gerçekleştirilmiştir.
homer simpson ve amerikalı polis çağrışımı yapan, ülkemizde benim bildiğim kadarıyla dunkin donuts ve mc donalds sayesinde yiyebildiğimiz, tapılası tat.
5 trilyona ne hayırlı işler yapılırdı oysa ki dedirten sanat eseri.
bunalım lise gençliğine hitap eden, bazen kendini marilyn manson zannederek komik duruma düşebilen kişilik.
ilkel benlik, mümkün olduğunca bastırmaya çalıştığımız tarafımız. normlarla arası pek iyi değildir.
harika tool şarkısı.
"why can’t we not be sober
just want to start this over."
"why can’t we not be sober
just want to start this over."
sigara içenler tarafından günün her anında sabote edilen durum. pasif içicilik de olmasa çok daha sağlıklı olacağız ama saygı görmeyen bir durumdur sigara içmemek. sağlığımız kimsenin zevkinden daha önemli değildir, ayrıca sigara içenler bonkördür zehirlerini seve seve paylaşırlar üflerler yüzümüze gözümüze.
kablo internet kullanmamış veya adsl ile aralarındaki teknik farkları bilmeyen kullanıcının sarfedebileceği cümle.
şirinlerin orjinal isminin tekil hali, orjinali için; (bkz: the smurfs)
yurdum insanı tarafından uymamanın marifet sanıldığı -malesef ki "60 hız sınırı olan bölgede 140 ile geçmişim ceza yedim" derken kasılan insanların var- , kendi hayatınızı önemsemeseniz de diğer insanların güvenliği ve hayatlarına, yaşamayı tercih etmelerine duyulan saygıdan dolayı uyulması icap eden sınırlama uygulaması.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?