steroid

tam da "allahım 50 karat pırlanta küpemle neden kimse ilgilenmiyoaa.." dediğimiz anda imdadımıza yetişen asortik cihaz.
inşallah elmaslı modeli türkiye’ye sayılı gelir de geceden tekno marketler önünde sabahlayıp ayağa düşürmez millet.

o sene hava kuvvetleri komutanına 1.25 oran verilirse hiç şaşırmayacağım şampiyonadır.

sabırsızlıkla yeni modelin bitmesini bekleyen firmanın patronuna "bu arabanın işi uzun, seneye alırsın.." deyip haftasonu tesisatı açıp piyasa yapan kişidir.

dünyanın oluşumundan beri karanlık madenlerde boynu bükük, kimsesiz sürünen acıların mikrobudur.
en azından haberin kendisi ve yorumlar bana öyle bir izlenim verdi.

haberde öyle bir lanse edilmişki hayvan, okurken bir an için boğazım düğümlendi, kötü oldum.. arkadaşlarım olduğu için kendimi suçlu hissettim! şu internetten utandım şerefsizim..!
gavurun memleketinde kimsenin kullanmadığı bir madenin dibinde, o bakteri karnını kuru sülfatla, hidrojenle doyursun, 60 derece sıcakta bir başına yaşam mücadelesi versin, biz burda böyle çaylar kahveler havalarda uçuşuyor filan..

(bkz: desuu koooşş ananı bölüyorlar)

birkaç ilçenin toplamı kadar nüfusuyla siyasi kaos, darbe sayısı ve uyuşturucu kaçakçılığı konularında resmen bize kafa tutan ülkedir.

sorun çözümü olan bir olgudur, sorunsal ise bir nevi çıkmazdır, çözümsüz gibi gözüken bir olaydır.

lisede benim de şahit olduğum bir durumdur.
"ama aşkım önce okulumu bitirmek istiyoruamm.." tarzı diplomayı yan cebime koy şeklinde fikir sahibi olan kızlarımızın eşlerinin başka öğrencilere de koca olmaya devam etmesi sözkonusu olabilir.
yine de en azından nüfusuna almıştır adam, onu yapmayan da var. kötü düşünmemek lazım.

- polly en azından bugün iyimser olacağım ya.. karar verdim.
+ heyoo! süpper! ya bugün de gerçekçi olsaydın..

merjinıl olmak adına gururla taşıyabileceğim cihazdır kendisi.

vietnam filmlerindeki sırt telsizi gibi birşey olsa gerek. bir alışveriş merkezine filan girerken güvenliğin oraya bırakacaksın, bir defa heybetiyle yıkar geçer ortalığı, o iphone’lar felan kuyruğunu kıstırıp ağlar.

herşeyin çakmasını üretmekte çin’e kafa tutan ülkemizde üstünde bir de çip barındıran kimlik kartıdır.

tübitak yetkilisinin beyanatına göre kesinlikle taklit edilemeyen bu zımbırtı en son teknolojiyle yapılmış..
vay anasını.. o daha bunları söylerken, meraklı bir bolu’lu genç çip üzerinde yardırıyordur kesin..

offshore bankalardır.
"tmsf el koydu amk.. ne zaman ödeme yapacaksınız?!" ya da "anaparamızı verseniz bari, gelişme var mı?" tarzı sorularla dolup taşmış bankalardır.

orospuçocukluğunun vermiş olduğu bir gevşeme, bir rehavete sahip olduğunu düşündüğüm zaten sikilmiş tiplerdir.
çünkü dikkat ettim, bunlarınkine benzer bir kaşarlık, ifadesinde kalabalığın arasına bomba bırakıp patlamasını poğaça yiyerek seyrettiğini söyleyen teröristlerde de vardı.
malesef itirafçı olup yırtmasalar bile devlet baba senelerce bunları vergilerimizle hapiste beslemeye devam edecek.
insan bir kere gaza gelince evren paşa’nın beyanatlarından tut da punisher tarzı fantastik hayallere kadar uzanan türlü düşüncelere dalıp gidiyor.
ayrıca aynı haberi muhtemelen aynı kanalda izlerken birebir aynı yorumu yapmam sebebi ile jedi ın sağ ense kökünde de aynı izin olup olmadığını merak etmekteyim.

taze devlet başkanı medvedev’i yakında rte modunda her ortodoks 5 çocuk yapmalı tarzı açıklamalar yaparken görürsek şaşırmayalım.

etek gibi pratik kısaltma yöntemleriyle istenen randımanı vermemesi sebebi ile bayanlar tarafından rağbet görmeyen giysi.
ayrıca lisede o çok sevdiğim kramponu da bu boz renkli boktan pantolonla 1 yıl boyunca kombine ettiğimi hatırlayınca ağlamak istiyorum.

cia in bu pantolonu öğrencileri iğrenç gösterip kendinden soğutarak eğitim sistemini sabote etmek amacıyla icat ettiğini düşünüyorum. evet, evet.. kesin..

yerini dolduracak bir yığın yasa varken kalabalık etmemesi için kaldırılmış yasa.
siz en iyisi kimliğinizi gösterin.

merkezi öğrenciye endeksli ufak bir kente konuşlanmış üniversite.
istanbul’da bir haftada yediğiniz parayla burada bir ay kalabilirsiniz. tabi insan gibi öğrencilik yaparsanız. malesef bu da çoğu kişi için pek mümkün değildir. ucuz kiralar, 24 saat açık tekeller, ucuz bira verilen barlarda allahın her günü yapılan bölüm partileri, ana kampüsün karşısında boy boy dizilmiş piyasa cafeler bu üniversitenin artıları arasındadır.

istanbul’da karşıya gitmek için harcadığınız vaktin yarısı kadar sürede bulgaristan’a veya yunanistan’a gidebilirsiniz. dolayısıyla içki sigara kaçakçılığında van’la rekabet edecek düzeydedir.
ayrıca 15 bini kız olmak üzere 20 bin öğrencisi bulunan bu ilim irfan yuvasında eşek değilseniz üniversitede kızlar teklif ediyomuş efsanesi de mümkün sayılır.
her açıdan hızlı bir ortama sahip bu üniversitede, aynen bana da söylenen gibi ya fırlama olunur ya militan. tabi insan gibi ders çalışıp,okuyup zamanında mezun olma gibi bir olay da var ama bu sadece çok küçük bir öğrenci yüzdesine hitap eden bir ihtimaldir.

türk erkeği için yasal jigololuk anlamına gelen ve kesinlikle fazla duyurulmaması gereken yasa.
zira zamanında birkaç yüz mark çocuk parası veren almanya’nın durumu ortada.

genelde askerliğini komando olarak yapıp dönmüş kişilere sorulan "abi dağda böyle şeyler yediniz mi yaa..??" sorusunun ana elemanıdır.
alternatif türk mutfağının baş tacıdır. bu tür öğeler içeren cümleler, yorulup eminönü meydanına konan süperman’e "abi havada kaç görüyo senin kadran?" diye sormak kadar anlamsızdır.
şahsen yaratıcı insanımız bu yeteneğini başka alanlara yöneltse rahat 50 tane van gogh çıkaracağımıza inanıyorum. gene de içinde, merakla karışık saf duygular besleyen bu vatandaşları hoşgörmek gerekir.

(bkz: istanbul da bir sürrealist)

sevgilisi olmayan kimi kızların bile ilginç bir biçimde potansiyel rakip olarak antipati duyduğu kızlardır.
senin olmayanın senden çalınması gibi açıklanamayan sinir bozucu durumlardan biri olsa gerek bu da.

(bkz: çıkarmadan beş)

koşmadan önce 2-3 tane apranax almayı gerektirecek durum.