stella

#547989 no’lu entrysini şuppiluliuma’ya aktararak çok büyük bir hata yaptığım bilgiçcan.

suçlu benim!

edit: yok suçlu fastjunkie.

(bkz: je m aime)

hakaret boyutunda saçmalık. e tabii ibne de bir küfür, ben ne diyorum.

bu adamın ciddi korkunç şapkaları vardı. bi onu hatırlıyorum.

yalnızca bedensel bir istek değildir eşcinsellik. topluma bir başkaldırı da değildir. sadece içinden geleni yapmak, kendin olmaktır. anlamıyorum nasıl hâlâ tedaviden bahsediliyor? insan kendisi gibi olmayandan uzak dursun, tamam bana ne, ama onu başka biri, kendisi gibi biri yapmaya asla kalkışmasın. kimin kime ilgi duyması gerektiğine siz karar veremezsiniz.

(bkz: legato)

sıfır beden falan olmayan canlı.

şimdi herkes gibi buna küfürlerle yanıt vermeyeceğim için berbatları seve seve kabul ederim. şöyle ki, rum kesiminde rum insanı yaşamıyor mu? savaş zamanı ermeniler öldürülmedi mi? çifte standart olmaz: türk kesiminde türk insanı yaşamıyor mu? savaş zamanı türkler öldürülmedi mi? ab’nin dayatmasıyla değil de, incelenip, üstüne tartışılıp son tahlille kabul edilmesi idi benim düşüncem. evet, tabii ki, türkiye’nin kabul etmesiyle, diğer herkes de kendi kabul etmesi gerekenleri edecekti benim düşüncemde. ama işte, yalnızca benim düşüncemde.

gerçekte var olmayan kavram. din, dil, ırk, cinsiyetten bahsetmiyorum. "en iyi parçayı ben alıyorum çünkü aslan benim" zihniyetiyle de uzaktan yakından alakası yok. sadece insanların düşün boyutu farklılıklarını göz önüne serince ve bunun değişmeyeceğinin de bilincinde olunca, gerçekte var olmayan ve olmayacak kavram demem yanlış olmayacaktır. eşitliği yaratmak; önüne aynı miktarda ekmek, cebine aynı miktarda para, aynı ölçüde söz hakkı ve aynı özgürlükler, kısaca aynı standartları sunmak değildir. bu yalnızca özdekçe bir eşitlik yaratacaktır. aynı şeylere ’sahip olma’. fakat gerçek anlamda eşitlik, her kişiye aynı gözlüğü dağıtmak değil, aynı göz keskinliğini kazandırmaktır. böylece seviye farkı ortadan kalkacak, yerini aynı seviyedeki farklı bakış açıları alacaktır. yani "düşün boyutu farklılıkları", düşün çeşitliliğine dönüşecek, karşılıklı etkileşim mümkün hale gelecek, böylece eşitlik sağlanacaktır. ve ne yazık ki böyle bir şey mümkün değildir.

fransızların hakaret olarak algıladığı deyim.

üyelerin kendi aralarındaki muhabbetleri sözlüğe aktarmasıyla, bu gruba dahil olmayan kişilerin yazılanları okurken düşeceği durum, çekeceği yabancılık.

#554164 no’lu entryme berbat vermiş bir de üstüne saaalaaak saaalaaak diye kalbimi kırmış insan yavrusu .

ciddi ciddi ankaralıların çok kullandığı kelimecik. hem hiç bir kız ağzına yakışmaz .

uzun uzun "daysi kim la" diye düşünmeme sebep olmuş başlık.

(bkz: albert camus)

absürt kelimesinin yanlış yazılmış halidir.

(bkz: wir kinder vom bahnhof zoo)

12 eylül’ün türk milletine, eğitimine armağanı.

ankara, ümitköy’de bulunan güzellik merkezi. ya da kendi tanımlarıyla: "kaliteli yaşamın" merkezi.

sitesi de var:http://www.magicare.com.tr

"her hayranlık gibi, batı hayranlığı da bir hayat atılımıdır. her etki gibi batı etkisi de bereket olanaklarıyla dolu bir yağmurdur; ama bize kendimizi unutturacak bir hayranlık, susamış bir tarlanın sele boğulmasına benzer."