ilginç bir saç stili ve nokta gözleri vardır kendisinin.
(bkz: can ciğer kuzu sarması)
(bkz: carne tremula)
(bkz: smells like teen spirit)
yalnızca soyutluğa dayanan felsefe yöntemlerini yetersiz bulan, sorunları dinsel bir çerçeve içinde inceleyen fakat kilisenin dogmalarına karşı çıkan, varoluşçuluğun temeli olan "insanın önceden belirlenmiş bir özü olmadığı; varoluşun özden önce geldiği" fikrini öne süren danimarkalı filozof.
(bkz: huis clos)
"..soruyorum;
kalaslara bağlanarak bir adam kırbaçlanırken
ve hurdhaş edilirken beyni
ve yumruklar ve yumruklar ve yumruklar
ve cam kırıklarıyla dolduran gırtlağından
dökülürken inildeyen kelimeler
aradıkları neydi,
neden ilgilendiriyordu katilleri
inildeyen ama yılmayan şeyler.."
kalaslara bağlanarak bir adam kırbaçlanırken
ve hurdhaş edilirken beyni
ve yumruklar ve yumruklar ve yumruklar
ve cam kırıklarıyla dolduran gırtlağından
dökülürken inildeyen kelimeler
aradıkları neydi,
neden ilgilendiriyordu katilleri
inildeyen ama yılmayan şeyler.."
nihat behramın 15 yıl yasaklı kalmış, ibrahim kaypakkayanın hayatını anlattığı, içinde davasından belgeler bulunan ve yapılan işkenceleri kısmen deşifre ettiği kitabı.
"işte ibonun ayağını bastığı toprak: dağ ve zindan..
işte direncin karşısında zalimin çaresiz kalışı..
ve işkenceye karşı direnişiyle efsaneleşen bir hayat.."
"işte ibonun ayağını bastığı toprak: dağ ve zindan..
işte direncin karşısında zalimin çaresiz kalışı..
ve işkenceye karşı direnişiyle efsaneleşen bir hayat.."
cellat uyandı yatağında bir gece
"tanrım" dedi, "bu ne zor bilmece"
öldükçe çoğalıyor adamlar
ben tükenmekteyim öldürdükçe
ataol behramoğlu
"tanrım" dedi, "bu ne zor bilmece"
öldükçe çoğalıyor adamlar
ben tükenmekteyim öldürdükçe
ataol behramoğlu
bir şarkıcıyım ben,
avrupa’nın bağlarında dolaştım;
gezindim rüzgarlar altında.
asya’nın
rüzgarı altında.
yaşamlar içinde en iyisi
yaşam bile,
dünyanın tadı;
ak pak barış bile;
avareydi
devşirdim
evet devşirdim.
başka toprakların
en iyisi
yüceltti şarkısını dudağımda;
bağların ortasında
barışın ve rüzgarın özgürlüğü!
insanlar
nefret ediyor gibiydiler
birbirleriyle.
yine de aynı gece
birbirlerinin üzerlerini
örtüyorlardı.
bizi uyandıran
tek ışık
dünyanın ışığıydı bu!
evlerine girdim,
yemek yiyorlardı masalarında;
fabrikadan çıkmıştılar,
gülüşüp ya da ağlaşıyorlardı.
ve de
hepsi birbirine benziyordu.
ve hepsi de
gözlerini ışığa
çeviriyorlardı
yollarını arıyordu hepsi de.
hepsinin bir ağzı vardı
türkü çağırıyorlardı,
türkü çağırıyorlardı
ilkbahara dönük!
hepsi.
işte rüzgarda
bağ çubuklarının arasında
en iyi
insanları devşirdim
şimdiyse dinlemeniz gerek beni
pablo neruda
avrupa’nın bağlarında dolaştım;
gezindim rüzgarlar altında.
asya’nın
rüzgarı altında.
yaşamlar içinde en iyisi
yaşam bile,
dünyanın tadı;
ak pak barış bile;
avareydi
devşirdim
evet devşirdim.
başka toprakların
en iyisi
yüceltti şarkısını dudağımda;
bağların ortasında
barışın ve rüzgarın özgürlüğü!
insanlar
nefret ediyor gibiydiler
birbirleriyle.
yine de aynı gece
birbirlerinin üzerlerini
örtüyorlardı.
bizi uyandıran
tek ışık
dünyanın ışığıydı bu!
evlerine girdim,
yemek yiyorlardı masalarında;
fabrikadan çıkmıştılar,
gülüşüp ya da ağlaşıyorlardı.
ve de
hepsi birbirine benziyordu.
ve hepsi de
gözlerini ışığa
çeviriyorlardı
yollarını arıyordu hepsi de.
hepsinin bir ağzı vardı
türkü çağırıyorlardı,
türkü çağırıyorlardı
ilkbahara dönük!
hepsi.
işte rüzgarda
bağ çubuklarının arasında
en iyi
insanları devşirdim
şimdiyse dinlemeniz gerek beni
pablo neruda
(bkz: bana özel)
(bkz: uğurlar olsun)
(bkz: hier encore)
ing, hay hay, tabii.
adjectivein kısaltılmışı.
bir kısıtlama ekidir, düşün sınırlamasıdır. kendini tanımlama ve dahil etme gereksinimi duyan kimselerce kullanılır, kendilerini anlatmak için. oysa insanın sahip olması gereken tek sıfat insandır, adıdır. teklik ve özgünlükten uzaklaşılmamalıdır.
daha çok şiirlerdir. entry şiirden oluştuğu için, ağlatan entrydir. örnek: #40213
bir düşün izme varmaz, bir sözcüğü dönükse,
bir anlamı eğikse, bir kavramı soluksa.
insan zor bir ulusdur, kendi evinde yaşar,
ısınmaz neler yoksa, bir odası soğuksa.
aydınlanmaz tepeden, kuş-bakışı gözlere,
bir ülke karanlıktır, bir sokağı sönükse.
bir adım aksadı mı, bin adam yuvarlanır;
bir müzik özgünleşmez bir notası bozuksa.
bir ordu darmadağan olur bilisizlikten;
delice ya da uslu düşlerle beslenlikse.
bir zincir zincir gibi, bir çizgi çizgi gibi
olmaz, tek bir halkası, bir noktası çürükse.
akıl bir düş değildir, masalı uykuların,
sisde yolunu bulur, istenen seçiklikse.
toplumsal amaçların somut uydusudur izm;
kişilere tanınmak istenen kişilikse.
özdemir asaf
bir anlamı eğikse, bir kavramı soluksa.
insan zor bir ulusdur, kendi evinde yaşar,
ısınmaz neler yoksa, bir odası soğuksa.
aydınlanmaz tepeden, kuş-bakışı gözlere,
bir ülke karanlıktır, bir sokağı sönükse.
bir adım aksadı mı, bin adam yuvarlanır;
bir müzik özgünleşmez bir notası bozuksa.
bir ordu darmadağan olur bilisizlikten;
delice ya da uslu düşlerle beslenlikse.
bir zincir zincir gibi, bir çizgi çizgi gibi
olmaz, tek bir halkası, bir noktası çürükse.
akıl bir düş değildir, masalı uykuların,
sisde yolunu bulur, istenen seçiklikse.
toplumsal amaçların somut uydusudur izm;
kişilere tanınmak istenen kişilikse.
özdemir asaf
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?