sipsi

bir oruç aruoba delirmesi.

buradayım:
uyurum belki bir gün..

belki bitiririm bir gün
delik deşik kozamı
dökülüp gitmeden bütün dut yaprakları
bir gün
bir güç bulur içimde
son bir gayretle
son salgılarımı gezdirir
deliklerimde tırtılım
tıkar gediklerimi..

o zaman
büzülür, dalarım uykuya -
eski beni yok edecek
yeni beni var edecek-
bomboş, dopdolu
seslerden, esintilerden uzak
içinde gittiğim
oluştuğum..

o uyku:
bembeyaz.
benden önce de uyunmuş
benden sonra da uyunacak.
simsiyah.
korkulacak, özlenecek
eskileri geride bıraktıracak
yenileri geri getirecek
o uyku..

o uyku:
verimsiz, çiçek dolu.
grilerden, renklerden uzak
içinde yittiğim
oluştuğum - olduğum
o uyku..

uyanışı var mı, olacak mı
belli olmayan
belki çürüyüp kuruyup içinde
yiteceğim
belki kanat takıp içinden
çıkacağım
o uyku..

herşeyi, herkesi geride bırakabileceğim
yalnızca yeni ben, onun yeni gökyüzü
yeni kanatları, rengarenk
geniş, gergin..

neleri, kimleri bırakıp ilerlediğim
neleri, kimleri anımsadığım, özlediğim
belli olmayan
hiç olmadığım, hiç olmayan
o uyku..

hiç olmadı, belki hiç olmayacak
o renkli güçlü kanatlar
o hafif esintili uçuş
o aldırmaz bakış
olmadı hiç
olmayacak..

zaten
tırtılım da kozam da
olmadı benim hiç
kelebeğim, hiç..

ben zaten
hiç olmadım.
hep vardım oysa ki..

o uyku:
yokolmam ile varolmam arasındaki
köprü
beni en baştan yaratacak
dürtü
hiç olmadı..

hep vardım oysa ki
hep arayarak
dingin seslerden çıkıp gelecek
bir tınıyı
beni varedecek
kanat olacak
açılacak, yayılacak
acılı olacak
sevinçli
bir tını..

hep olan
hep olacak..

o tını
uykum boyu beni oluşturacak
sonra bırakacak varolmayı bana
uyandıktan sonra
yoktu
olmayacak..

uyuyamadığım
uyanamadığım
o uyku:
olmadı
yoktu
olmayacak..

bir akgün akova şiiri.

’saçıma dokunma’ diyorsun masal saçan bir sesle
ekmek gibi dilimlediğimiz yatak sarılmış bize
bırakmak istemiyor
kasıklarını öperken ’saçıma dokunma’ diyorsun
dilimde gezdirirken seni,
’saçıma dokunma, n’olur’
kapısı açılan bahçene girerken bir daha, bir daha
anılar dökülüyor göksarmaşıktan

ikimiz de biliyoruz
bir çözsem saçlarını
bir daha söz etmeyeceğiz ayrılıktan
saatlerin saçları olsaydı sevgilim
bu kadar hızlı geçip gider miydi zaman
ah sevgilim ne diyecektim ben sana
aç pencereyi ve dışarıya bak
son gecemizde kar altında kuğular..

bir ahmet telli dörtlüğü.

beklenmedik bir anda terk edilmişsindir bütün sevdiklerince
suçlamak istemesen de hiç kimseyi, üzünçle yanmakta yüzün
adını bile koyamadığın bir boğunç dolmakta şimdi yüreğine
ve usulca ağmaktadır gözlerinin peteğine ağulu bir hüzün..

#997133

bilgi sözlük’te insanlar kişiyi yönetime şikayet etmekten çok, mesaj atarak uyarmayı tercih ettikleri için çok kullanılmayan butondur. yazara ’ya şunu şöyle yapsan ne güzel olur’ diye mesaj atarsın, o da hatayı görür düzeltir. ısrarla düzeltilmeyen durumlarda jedi yada moderatorler haberdar edilir. onda da her zaman bu buton kullanılmaz yani, bu da böyle bilinsin, ona göre sıkmayın canımı, sıs!

çok yankışş seçimler gibi benc e neden çümdü de hiç geerek yok. ben sağlıkm bakanı olabilirimç bilgi sözlüğü de evet amin.

gol attım ben. ama attığım golü göremedim. güzel bir gol atmışımdır diye düşünüyorum. klas bir gol olmuştur mutlaka. bana da bu yakışır..

sevişmeye başlamadan, sevişirken, seviştikten sonra yapılabilecek eylem.

sayın her şeye vakıf büyüklerim, pek kıymetli öğüt bekleyen küçüklerim;

aşk sözcüklerini sevgilinizin kulağına fısıldayacağınıza vücuduna yazın. söz uçar yazı kalır. gerçekten kalır. sevgili sevişmenin verdiği yorgunluk ve böyle bir rehavet işte bir rahatlama ne bileyim bi mutluluk falan evet hep onların etkisiyle duş almadan uyuyakalırsa, uyandığında aynada o yazıları görünce gülümser. espri yeteneğinize bağlı olarak kahkaha da atabilir. sonra yaşadıklarınızı hatırlar, pek bir hoşuna gider. yazın dediysem yazın. ilişkinizi kurtarıyorum burada!

ama sonra abuk subuk şeyler yazıp da ’vay efendim gülmedi aman efendim terk etti’ diye zırlamayın bana. romantik olun, elit olun, beyaz türk olun azıcık yaa!

hulahopu 30 kez çevirebilmek. yetenek biziz türkiye..

’hoşçakal’dan sonra iki nokta konulmalı, o kelime mümkünse eğik el yazısıyla yazılmalıdır. ilkokulda el yazısı öğretilmesinin amacı zaten sevgiliden romantik ayrılış yapmayı kolaylaştırmaktır.

yalnız sonra atın o ruju, dudağına sürmeyin, enfekte olup başınıza iş açmayın. hadi hayırlı ayrılıklar..

an itibariyle girilemeyen, sözlüğün unutulmuş eklentilerindendir.

isp: kral çıplak.

yeni trollümüz. e hoşgelmiş ki..

doktorları tarafından yapılan yeni açıklamaya göre olay anında felç olmuş.

http://www.haberturk.com/yasam/haber/610244-tatlisesin-doktorlarindan-yeni-aciklama

saatler 00.00’ı gösterdiğinde yazmaya başlayan yazardı lakin bugün sesi soluğu çıkmamış, sol frame eksik kalmıştır, evet.

şifre: şifre olmasına rağmen iştirak edemediğim zirve. girmiyor, evet..

independence’ı yerden yere vurduğum zirve olmuştur. hayır tamam yenilirsin de, 3 kere mi 10-0 yenilir insan.. odayı kapattı, yastığına başını gömüp ağlayacak sanırım, canım ya..

yeni yazar adayı. e hoşgelmiş ki..

(bkz: olsa da güzelleşsek)

mesela bir başlık 18 sayfa ya, o son sayfaya gitmek için sayfa sayılarının yazdığı aşağı doğru açılan butona tıklayıp oradan seçiyoruz ya. hah işte, oradan uğraşmayalım da, son sayfanın numarası da tıklanabilir olsun. böylece tek tıkla en son sayfaya gidebilelim. istiyorum ben bunu.. olabilir gibi geliyor..

bekir bozdağ, iklim bayraktar muhabbetiyle ilgili olarak chp’de yaşananları değerlendirirken kullanmış bu ismi.

’cumhuriyet halk partisi’nin ismi ’cumhuriyet halt partisi’ olarak değiştirilsin. çünkü karıştırmadıkları halt kalmadı.’



http://www.haberturk.com/gundem/haber/609989-cumhuriyet-halt-partisi