confessions

serhadlu

- Yazar -

  1. toplam entry 190
  2. takipçi 1
  3. puan 7206

polonya

serhadlu
heh tabikide en önemli konulardan birisi olan hatunları yazmayı unuttum sanırım onlar için ekstra bir entrye ihtiyaç duydum istemeden de olsa ...
ilk defa yurt dışına çıkışım ve daha avrupa turu yapmak için plan yapıyorum fakat burada gördüğüm hatun potansiyeli muazzam.. yani arkadaşla mekanda yatmak istemeyeceğimiz sadece bir iki tane hatun çıkarırız. onlarda domuz etinden şişmiş 345 kilo olanlardır.. gerisi uzun boylu renkli gözlü falan dans etmeye bayılırlar.insanın her birinden çocuk yaptırıp baba olası falan geliyor. he bir de türk arkadaşımın 3 aylık gibi burada bir ilişkisi sevgilisi oldu.hatunun bağlılığı ve sadaketi türkiyede hiç bir kadında kızda olmayacak kadardı. ve bunun örneklerini çoğaltabiliriz. yani velhasıl eğer seviyorlarsa sonuna kadar bağlı kalıyorlar.. neyse ben bir gecelere akayımda bugün sadakat arayayım.. saygılar.

polonya

serhadlu
erasmus staj hareketliliği ile geldiğim 3 ay burada olmak zorunda kalacağım ülke.yaklaşık olarak 9-10 gündür buradayım ilgimi çekenler arasında ilk olarak alfebeleriydi.(lehçe). daha sonra zaten kullanılan kelimeler ve ayrıca şehir isimleride bildiğin aganın biri gelmiş bilgisayarda klavyenin üstüne oturarak şehir ismi belirlemiş gibi. şuanda bydgoszcz(bıdgoşç)’da yaşıyorum.yurtta kalıyorum daha doğrusu. her neyse inanlara gelecek olursak yaşadığım şehirde ; sanki çevrede ve kendilerinde bir hüzün bir ezilmişlik ve mütavazilik seziyorum.tabi bunu da 2.dünya savaşında almanların işgaline bağlayabilirim. almanya’dan nefret eden bir halk var. her gün içsinler.çok içsinler. sapıtsınlar.bağırsınlar falan. arada muhabbetlerine falan katılıyorsun çoğuda öğrenciler hariç fazla ingilizce bilmiyor, ettikleri hiç böyle kültürdü sanattı okuldu falan yok yani.sadece içip eğlensinler. hani bi rakı masası kur bunlara afrojackle rakı falan içerler.. enteresan tabi. heh şunu söylemeyi unuttum.şehrin ortasından bir nehir geçmekte.nehir yanındaki binaların ya da şehir merkezindeki binaların mimarileri muazzam. alman mimari yapılarının da esintisi yok değil.. şimdilik yazıcaklarım bu kadar. ilerki günlerde yapatığım tespitler olursa yine paylaşıcam.

ülkücü

serhadlu
son zamanlarda dışa vurulma da son derece yanlış aktarılan, yanlış öğretiilen ve bu yanlışlarla gençleri ilerletilen bir düşünce yapısı olarak karşımıza çıkmaktadır... türkiye de tüm düşünceler de ve inanışlarda olduğu gibi.
ülkücülük her yiğidin harcı değildir.ancak bu devirde her genç ülkücüyüm adına bir ayağını harca kendisi sokmaktadır.
ülkücülük delikanlılıktır.
ülkücülük vatannını sevmektir.
ülkücülük milletini sevmektir.
ülkücülük hak hukuk ilim irfan kitap bilmektir...
tespih sallamak,
takım elbise giymek,
adam öldürmek değildir.
ülkücülük gücünü göstermeyip hissettirebilmektir.
ama ne yazıkki nerede o eski ülkücüler demekten kendimi alamıyorum.
vesselam.

cemil özeren

serhadlu
çocukluğum bu adamların şarkılarıyla geçti..ve kel olmasam da bu adama özenir teypiin karşısında elime oyuncak gitarımı alır bağıra bağıra şarkı söylerdim. abimde yanımda erhan güleryüz olurdu... ey gidi be. toprağı bol olsun...

10 kasım

serhadlu
çok üzülüyorum ya çok. hani ata’mın bizden ayrılışının, ülkenin bu hale gelmesinden ayrıca, bu sosyal medyadaki yok başbakan törene katılmıcakmiş, yok dolmabahçe de bir ilkmiş, yok polis alınmuş yok asker alınmış...
yaa beni daha çok üzen bu lüzumsuz tartışmalar.
ya bırakın da ata nın yasını bari adam gibi tutalım.ya rahat bırakın allah ın adını verdim. rahat bırakın şu adamı...
soğudum türk olmamdan soğudum, ülkemden soğudum , geleceğimden soğudum artık...
rahat bırakın ya.
rahat...

tomorrowland

serhadlu
bu organizasyonun, müziğin , eğlencenin safhasının sınırı olmayan bir olay. after mowieleriniz izlerken gözyaşlarına kapılmamak içten bile değil. ve her insanın hayatında bir kere de olsa tatması gereken olay. hatta 8 9. dünya harikalarına da girebilecek kapasitede... allah herkese nasip etsin mümin kardeşlerim. amin

ayrılığın hakkını vermek

serhadlu
çok sevip ayrıldıktan 1 ay sonra senin ve kendisinin en yakın arkadaşlarından biriyle çıktıktan sonra. onları yanyana görüp yine en yakın arkadaşmış gibi o eskiden adam dediğim delikanlının , ve o cok sevdiğim tek hatunun yanlarına gidip hiç bir şey olmamış gibi naber nasılsın muhabbettine girebilmektir...

misal ben kendi mekanımda o adamı orda yaşatırmıydım. veyatta o mekandan cıkartırmıydım.cıkartmazdım. ama bu benim ve herkesi yapabileceği bir şey. ve yatta o ikisinin beni gördükten sonra düşündüükleri şey...
ama önemli olan hiç düşünlmeyeni yapmak. işte bu onlara daha çok koydu..
bense yanlarından uzaklaşır. bir sigara yakar. istanbulun sokaklarında yine kendimi kandırmaya dewam ederim...
hakkımdır.hakkıdır.

kristal rakı kadehi

serhadlu
bizim evdeki vitrinlerde full bunlardan vardı. hatta takım olarak ,şekerlik , sürahi falan çok severdim aslında. ve onlarla çok ilerde haşır neşir olup dostlarla rakının dibini vurarak gecelerin de dibine vurma planlarım vardı. ancak 99 depreminde sadece o kristal takımlar düşerek kırıldı... üzülüyorum hala.

yaşlanmak

serhadlu
22 yaşında bu olayı hissetmek daha bir kötü be ya.
hani 62 yaşında olsan yaşlısın zaten. hissetmesende.
ama etrafında , sınıfında ergenlikten mahkemeye gidecek adamlar var.
ama benden daha yaşlılar var onlar nabsın diye düşünmeden edemiyorum.
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol