birkaç iyi adam, rob reinerin işlek sinemasıyla anlatılmış, belli bir düzeye erişmiş bir film. hele dünyanın en büyük oyuncusu saydığım jack nicholsonu izlemek her zaman olduğu gibi gerçek bir deneyim.
bu arada tom cruiseun da büyük aşama yaptığını ve artık parlak çocuk imajının ötesinde, ciddiye alınması gereken bir aktöre dönüştüğünü eklemeliyim.
başroller: demi moore, jack nicholson
yönetmen: rob reiner
al pacino, sea of loveda birlikte çalıştığı yönetmen harold beckerle yeniden bu politik gerilim filminde buluşuyor. bu filmin bir özelliği, new york şehir yönetimini binalarının ve altyapısının ilk kez bir filmde yer alması. politikacılarının ve polisin içinde bulunduğu yozlaşmayı sergileyen bu filmin john cusack, bridget fonda, danny aiello ve martin landau gibi ünlü isimlerin de katılımıyla oluşan güçlü bir oyuncu kadrosu var.
başroller: al pacino, bridget fonda
yönetmen: harold becker
başroller: al pacino, bridget fonda
yönetmen: harold becker
alan j. pakulanın (presumed innocent) john grisham ın çok satanlar arasında yeralan kitabından uyarladığı bu birinci sınıf gerilim filminde julia roberts ve denzel washington başrolleri paylaşıyor. iki yargıtay hakimi öldürülmüştür. yanlız bir hukuk öğrencisi (roberts), cinayetlerin devletin en üst kademeleri hakkında çok gizli bilgiler içerdiği tahmin edilen bir dosyayla ilgili olduğundan şüphelenmektedir. kararlı bir araştırmacı gazeteciyle (washington) beraber bu gizemi çözdüklerini herkese açıklamak istemektedirler - tabii o kadar uzun yaşayabilirlerse. yarış başlamıştır, ve bu yarışta ikiden fazla koşucu vardır. onlar artık canlı birer hedeftir
başroller: denzel washington, julia roberts
yönetmen: alan j. pakula
başroller: denzel washington, julia roberts
yönetmen: alan j. pakula
adaletin sınırları nedir? peki ya sosyal sorumluluğun? sanık, insan doğasına ve ahlaki duyarlılığına, adalet sisteminin işleyiş sürecinde kurbana nasıl suçlu muamelesi yapabildiğine sert ve eleştirel bir bakış atıyor.
jodie foster kendisine oscar kazandıran performansıyla, bir barın arkasında tecavüze uğrayan sarah tobiası canlandırıyor. ancak yaşadığı bu korkunç olay bundan sonra yaşayacağı işkencenin yalnızca başlangıcıdır. sarah bir anda kendini adalet sistemiyle karşı karşıya bulur. o ve avukatı (kelly mcgillis) bir yandan saldırganlara ve bir yandan da saldırıyı meşrulaştırmaya çalışan taraftarlarına karşı büyük bir müzadeleye başlarlar.
başroller: jodie foster, kelly mcgillis
yönetmen: jonathan kaplan
jodie foster kendisine oscar kazandıran performansıyla, bir barın arkasında tecavüze uğrayan sarah tobiası canlandırıyor. ancak yaşadığı bu korkunç olay bundan sonra yaşayacağı işkencenin yalnızca başlangıcıdır. sarah bir anda kendini adalet sistemiyle karşı karşıya bulur. o ve avukatı (kelly mcgillis) bir yandan saldırganlara ve bir yandan da saldırıyı meşrulaştırmaya çalışan taraftarlarına karşı büyük bir müzadeleye başlarlar.
başroller: jodie foster, kelly mcgillis
yönetmen: jonathan kaplan
striptiz klübü sahibi larry flynt ve karısı althea, "hustler" adında pornografik bir dergi tasarlıyorlar. dergi piyasaya çıkınca toplumdaki bazı tabular kendisini gösteriyor. dergi hem çok satıyor hem de çok nefret edilen bir olay haline geliyor. flynt çifti milyonlarca dolar kazanıyor ama bir yanda da pek çok "terbiyeli" amerikalı düşmanlar ediniyorlar. bir süre sonra bu düşmanlık flyntleri mahkeme salonlarına taşıyor. flyntleri büyük bir mücadele beklliyordur ve bunun da bazı bedelleri olacaktır.
başroller: courtney love, woody harrelson
yönetmen: milos forman
başroller: courtney love, woody harrelson
yönetmen: milos forman
ted kramer, işine son derece bağlı bir babadır ve bir gece eve geç döndüğünde, karısı joanna onu terk etmek üzere olduğunu söyler. kocasından ayrılıp, kendisini bulmaya çalışacaktır. altı yaşındaki oğullarını da bakması için ona bırakacaktır. bir taraftan işini sürdürmeye çalışan ted diğer yandan da, pek az babanın bildiği kadarıyla, oğlunu tanımaya çalışmaktadır. ona yemekler pişirmekte, parka gezmeye götürmekte ve onun her ihtiyacı ile korkularını anlamaya çalışmaktadır.
başroller: dustin hoffman, meryl streep
yönetmen: robert benton
başroller: dustin hoffman, meryl streep
yönetmen: robert benton
2000 yılının, sinemalarda en iyi iş yapan filmlerinden biri... üç kral filminin başarılı oyuncuları clooney ve wahlberg, abdnin atlantik okyanusu kıyılarındaki bir balıkçı kasabasından yola çıkan teknede, yakalandıkları amansız fırtınaya karşı birlikte mücadele ediyor... konusunu, 1991 yılında yaşanan ve tarihte kaydedilen en büyük fırtınaya meydan okuyan balıkçıların yaşadıkları gerçek bir olaydan alan, olağanüstü sahneler ve inanılmaz efektlerle dolu kusursuz bir film...
başroller: george clooney, mark wahlberg
yönetmen: wolfgang petersen
başroller: george clooney, mark wahlberg
yönetmen: wolfgang petersen
ruben santiago - hudsonun otobiyokrafik tek kişilik şovu üzerine kurulu, bu duygu yüklü film bir anne ve oğlunun biyolojik bağları aşan sevgilerini, anlatan bir kendini bulma hikayesi.
başroller: carmen ejogo, mos def
yönetmen: george c. wolfe
başroller: carmen ejogo, mos def
yönetmen: george c. wolfe
new jack city, işte bu yeni oluşumların filmi. yasanın iki yanında yer alanların da çokluk zenci olduğu, jargonun-argonun italyan kökenli olmaktan çıkıp tümüyle zenci retorikle buluştuğu, ennio morricone veya nino rota imzalı akdeniz duyarlılıklarıyla örülmüş müziğin yerini, tipik bir zenci müziği olan rapin aldığı bir film... yeni çağların gangster filmi, amerikan sisteminin içinde kaçınılmaz biçimde varolan yasadışılığın, şiddetin ve kara para ekonomilerinin günümüzdeki görünümünden bir pencere...
ama new jack city yalnızca bu sosyolojik olgu nedeniyle ilgi çekici değil. film, aynı zamanda çeşitli tematik ve biçimsel özellikleriyle de dikkati çekiyor. şiddet olgusu, hollywoodun yıllar boyu veregeldiği şiddetten pek farklı değil gerçi. ancak bu kez şiddet, olay örgüsünün yapısına yerleştirilmiş melodram kıvamında bir öyküyle iç içe veriliyor. italyan duyarlıklı mafya filmlerinden farklı, daha gerçekçi, daha new york ve kara ırk folkloru kokan, başka çeşnide bir melodram bu...
başroller: judd nelson, mario van peebles
yönetmen: mario van peebles
ama new jack city yalnızca bu sosyolojik olgu nedeniyle ilgi çekici değil. film, aynı zamanda çeşitli tematik ve biçimsel özellikleriyle de dikkati çekiyor. şiddet olgusu, hollywoodun yıllar boyu veregeldiği şiddetten pek farklı değil gerçi. ancak bu kez şiddet, olay örgüsünün yapısına yerleştirilmiş melodram kıvamında bir öyküyle iç içe veriliyor. italyan duyarlıklı mafya filmlerinden farklı, daha gerçekçi, daha new york ve kara ırk folkloru kokan, başka çeşnide bir melodram bu...
başroller: judd nelson, mario van peebles
yönetmen: mario van peebles
suçlu mu? masum mu? chicagoda güçlü ve başarılı bir avukat olan martin vail (richard gere) için bu soruların yanıtı bir şey ifade etmemektedir. onun işi savunmaktır, özellikle de aldığı dava adından söz ettirecekse.
vail, beş parasız genç bir adamın (edward norton) başpiskoposu öldürmekle suçlandığını duyar duymaz davanın üstüne atlar. medyanın da ilgi odağı olan bu davanın, bir dizi yolsuzluğu ortaya çıkartacağından, onu eski sevgilisi savcısıyla (laura linney) karşı karşıya getireceğinden, tüm becerileri, yargıları ve her ne pahasına olursa olsun kazanma hırsıyla yüzleştireceğinden henüz habersizdir.
vail, beş parasız genç bir adamın (edward norton) başpiskoposu öldürmekle suçlandığını duyar duymaz davanın üstüne atlar. medyanın da ilgi odağı olan bu davanın, bir dizi yolsuzluğu ortaya çıkartacağından, onu eski sevgilisi savcısıyla (laura linney) karşı karşıya getireceğinden, tüm becerileri, yargıları ve her ne pahasına olursa olsun kazanma hırsıyla yüzleştireceğinden henüz habersizdir.
rıhtımlar üzerinde, elia kazanın hiç kuşkusuz en iyi filmlerinden biri. belki de en iyisi . kazan, filmin kalabalık sahnelerini büyük bir ustalıkla kullanırken oyuncular üzerinde de tam bir hakimiyet kurarak, kendisinin kurduğu actors studio ekolünden gelen marlon brando, rod steiger, eva marie saint gibi önemli isimlerden mükemmel performans elde eder. olağanüstü yapımlara imza atan boris kaufman kullandığı görüntülerle filmdeki hikaye örgüsüne gerçeklik kazandırır. marlon brandonun sergilediği olağanüstü oyunu asla göz ardı edilemez. filmin birçok sahnesi sinema tarihinin unutulmazları arasına girmiştir. rıhtımlar üstünde, iktidarın ve zorbalığın hakim olduğu sermayeci bir düzende sendika ağalarıyla liman işçileri arasındaki mücadele anlatılır.
başroller: karl malden, lee j. cobb
yönetmen: elia kazan
başroller: karl malden, lee j. cobb
yönetmen: elia kazan
iki oscar ödülü sahibi, kevin costner ve clint eastwood, kusursuz dünyada, kanunun iki ayrı yanında yer alan kişiler olarak karşımıza çıkıyorlar.
costner, küçük bir çocuğu rehin alan, katı bir hapishane kaçağı butch haynes rolünde. rehin aldığı çocuk, onda hiçbir zaman sahip olmadığı babasını bulunca aralarındaki ilişki çok başka boyutlara ulaşır. eastwood ise, olayı bir suç bilimcisi ile (laura dern) takip eden tecrübeli texas polisi rolünde. red, bölgedeki tüm yolları ve hatta yolların üzerindeki çukurları bile biliyordu. ve butch haynesi de tanıyordu. çünkü yolları daha önce de kesişmişti.
başroller: clint eastwood, kevin costner
yönetmen: clint eastwood
costner, küçük bir çocuğu rehin alan, katı bir hapishane kaçağı butch haynes rolünde. rehin aldığı çocuk, onda hiçbir zaman sahip olmadığı babasını bulunca aralarındaki ilişki çok başka boyutlara ulaşır. eastwood ise, olayı bir suç bilimcisi ile (laura dern) takip eden tecrübeli texas polisi rolünde. red, bölgedeki tüm yolları ve hatta yolların üzerindeki çukurları bile biliyordu. ve butch haynesi de tanıyordu. çünkü yolları daha önce de kesişmişti.
başroller: clint eastwood, kevin costner
yönetmen: clint eastwood
küçük bir italyan kasabasındaki birbirini çok seven bireylerden oluşan bir aile...baba giovanni, anne paola ve ergenlik çağındaki iki çocukları irene ile andrea...giovanni bir psikoanalisttir. eviyle bitişik olan muayenehanesine gelen ve çoğu nevrozlu olan hastaları büyük bir güven duymakta ve ondaki soğukkanlı yapısıyla tambir tezat oluşturmaktadır. bir pazar sabahı bir hastasından acil telefon gelir. giovanni oğluyla sabah koşusuna çıkacaktır ama sözünü tutamaz. bunun üzerine oğlu andrea arkadaşlarıyla birlikte denize gider. bir daha hiç dönmeyecektir.
"apdrile" ve "dear diary"nin yönetmeni nanni morettinin yeni çalışması "oğul odası" (the sons room la stanza del figlio), izleyen üzüntü ve öfkenin portresini dürüstçe çizen olağanüstü bir çalışma...
"apdrile" ve "dear diary"nin yönetmeni nanni morettinin yeni çalışması "oğul odası" (the sons room la stanza del figlio), izleyen üzüntü ve öfkenin portresini dürüstçe çizen olağanüstü bir çalışma...
bette midler, rose rolüyle başarısı içki, uyuşturucu ve hızlı yaşam ile gölgelenmiş ve sonunda çöküşünü hazırlamış bir rock yıldızını canlandırıyor. kendi yarattığı cehennemin içinde hapsolan rose, menajerine (alan bates) konser turu sırasında küçük bir tatil için yalvarır. menajeri olmaz diyince, rahatlığı ve aşkı yakışıklı bir serseride (frederic forrest) arar fakat o bile roseun aşırılığına ayak uyduramaz.
başroller: alan bates, bette midler
yönetmen: mark rydell
başroller: alan bates, bette midler
yönetmen: mark rydell
bobby darin (kevin spacey) için şarkı söylemek herşey demekti. yaşama sebebiydi. sahnede yeniden doğuyordu, ölüme en yakın olduğu anlarda bile...
başroller: kate bosworth, kevin spacey
yönetmen: kevin spacey
başroller: kate bosworth, kevin spacey
yönetmen: kevin spacey
hollywoodun unutulmaz efsanelerinden judy garlandın hayatını konu alan bu başarılı filmde, emmy ödüllü judy davis ve tammy bianchardı izleyeceksiniz. dünya çapında milyonlarca kişinin sevgisini kazanmış judy, hollywoodun altın çağının enparlak yıldızıydı. başarılı sahne performansından ve parlak sahne ışıklarından uzaklaştığında tutkusu ailesiydi. ancak çocuklarına beslediği koşulsuz sevgiye rağmen, hayatına hızla tüketen akılcıl ve ilaç bağımlılığı giderek artmakta, çocukları ise çaresizce bu durumu izlemektedirler. garlandın kızı, lorna lutfun kitabından uyarlanan ve beş dalda emmy ödüllü ben ve gölgelerim sizi kendi şeytanlarıyla yüzleşen ve kendini keşfeden bir efsanenin geçmişine doğru bir yolculuğa çıkaracak!
başroller: judy davis
yönetmen: robert allan ackerman
başroller: judy davis
yönetmen: robert allan ackerman
efsane besteci cole porterın zarif ve son derece karışık yaşamını anlatan bu eserde natalie cole, sheryl crow, alanis morissette ve robbie williamstan şaşırtan performanslar ile duygu, zeka ve stil var!
başroller: ashley judd, kevin kline
yönetmen: irwin winkler
başroller: ashley judd, kevin kline
yönetmen: irwin winkler
clint eastwood yeni filmini çekmek için afrikaya giden ve bu muhteşem ülkenin gizemine kapılarak vahşi fil avı en büyük tutkusu haline gelen yönetmen john wilson olarak karşımıza çıkıyor.john wilson karakteri, efsanevi maceraperest john hustonun "the african queen" filmini çekmek için gittiği kara kıtada fil avcılığına gönül kaptırdığı gerçek hayat hikayesinden esinlenme.
başroller: clint eastwood, jeff fahey
yönetmen: clint eastwood
başroller: clint eastwood, jeff fahey
yönetmen: clint eastwood
dans aşkı, sahne dünyasının zorluklarının ve hayal kırıklıklarının hikayesidir. ünlü yönetmen richard attenboroughun yönettiği filmin başrol oyuncusu michael douglas...
başroller: alyson reed, michael douglas
yönetmen: richard attenborough
başroller: alyson reed, michael douglas
yönetmen: richard attenborough
mrs. henderson yaşını başını almış bir duldur. londra’da tüm asilzadelerin yapması gerektiği gibi köşesine çekilip briç oynamaktansa bir zamanların meşhur şovmeni vivian van damm ile ortak olmayı tercih eder. windmill tiyatrosunun ihtişamlı günlerine dönmesinin tam zamanıdır… londra, alman bombardıman uçaklarının rüzgarı altında titrerken mrs. henderson ve ortağı, bir ulusa, bu gürültüyü bile bastırarak yeniden heyecan getirecek unutulmaz bir şova imza atarlar.
başroller: bob hoskins, judi dench
yönetmen: stephen frears
başroller: bob hoskins, judi dench
yönetmen: stephen frears
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?