sarhosatlarzamani

temizlenen kabaklar rendelenir ve az zeytinyağı ile yumuşayana kadar kavrulur. soğuduktan sonra sarımsak ve tuz ilave edilmiş süzme yoğurt ile karıştırılır. yoğurda arzuya göre çok az tahin de ilave edilebilir ki bence çok yakışır. yoğurdun rengini bozmaması için üstüne dövülmüş ceviz en son serpilir. damak zevkinize göre dereotu ve nane de kıyılabilir üstüne ceviz yerine. meze olarak tüketilir.

asıl yenmesi gereken mevsime girilmiş olan sebze. patlıcanlar alacalı soyulup, kare doğranır ve tuzlu suya atılır. soğanlar piyazlık hazırlanır. bol domates küp küp doğranır. tuzlu suda 15 dk beklemiş patlıcan süzülür, bol su ile durulanır. hepsi tencerede karıştırılır, tuz ve yeterli miktarda zeytinyağı ilave edilir. parmak şeklinde kesilmiş çarliston biberler üzerine dizilir. tencerenin ağzı folyo ile kapatılır ve kısık ateşte pişirilir. altını kapattıktan sonra 1 gece dinlendirilmesi makbuldür ama çok açsanız makbül olmayanı da yapabilirsiniz. servis edileceği zaman üstüne karabiber serpilir, taze fesleğen kıyılır veya kurutulmuş fesleğen eklenir.

doğru yöntemlerle yapıldığında gurme restoranlara yakışan sebze. kereviz, patates ve havuçları parmak şeklinde doğrayıp limonlu suya atınız. soğanları yarım piyazlık hazırlayınız. yaklaşık 2 su bardağı kadar portakal, greyfurt ve limon suyu karışımı hazırlayınız. hepsini tencereye koyunuz, tuz ve yeter miktarda zeytinyağı ilave ediniz. taze yeşil dallarından da biraz ekleyebilirsiniz. varsa tane kararbiber de pek yakışır. tencerenin ağzını folyo ile sıkı sıkı kapatınız ve kısık ateşte ( çok önemli ) pişiriniz. çıkan kokusundan piştiğini algılayamıyorsanız 40 dakika kadar sonra açıp kontrol ediniz. bu yöntemle kerevizden nefret eden pek çok kişi tarafımdan kereviz bağımlısı yapılmıştır.

not: kalan yemeği ertesi gün parçalı kalacak şekilde blenderdan geçirerek sebze çorbası olarakta sunabilirsiniz.

içini istediğiniz malzeme ile hazırladıktan sonra en son yumurta, yoğurt, çok çok az sıvı yağ ve 2 şişe soda ile oldukça hafif şekilde hazırlanabilen, çay yanına çok yakışan yiyecek. sodalı karışımı döktükten sonra buzdolabında bir yarım gün bekletip sonra fırına sürerseniz su böreğine benzer bir sonuç alırsınız. ayrıca bu yöntemle hazırladığınızda, piştikten sonra dilim dilim buzluğa kaldırıp, misafir geldiğinde çay hazırlanırken mikrodalga’ya atarsanız pofuduk pofuduk börekleriniz olur.

sabah kahvaltı çayınızın kalanı ile evde doğalını yapabileceğiniz, yaz mevsiminin favori içeceklerinden biri. kalan çay acılaşmasın diye hemen süzülüp bir sürahiye alınır. içine arzu ettiğiniz dem oranına ulaşana kadar soğuk su eklenir. arzuya göre limon suyu ilave edilir veya mevsiminde olgun şeftali rendelenir. şeker veya bal ( daha doğal elbette ) ile tatlandırılır. bir kaç dal taze nane atılır içine ve buzdolabında bir yarım saat dinlendirilir.

anadolu’da bazı bölgelerde ilk regl olduğunu paylaşan genç kıza, bunu paylaştığı ilk kişi ( anne, teyze, abla v.s. ) tarafından okkalı bir tokat atılan hadise. çıkış noktasını çok sordum, bulamadım. hoş bazı bölgelerde kadına gerdek gecesi tokat atıldığını öğrendiğimden bu yana bunun çıkış noktasını umursamıyorum, zira diğerini araştırmakla meşgulüm.

aslan burcu kadınının birlikte olmaması gereken kişidir. zira bu birleşim, her ikisinin de birbirlerinin etini kesip birbirlerine dikmek istetecek kadar tutkulu bir aşk kazası yaşamalarına sebebiyet verir. bu kazadan maalesef iki tarafta ağır yaralı olarak kurtulur.

seçilmiş olanı ile kronik olanı arasında belli belirsiz ama çok önemli bir çizgi olan durum. seçilmiş olanı müthiş keyif ve huzur vericiyken, kronikleşmiş olanı depresyonlardan depresyon beğendirir. o çizgiye yaklaştığınızı hissettiğiniz anda kendinizi sokaklara, yollara, arkadaşlara, etkinliklere atmanız önerilir. sonra tekrar hoşgelsin seçilmiş yalnızlık.

özellikle muhakkak cinsiyetlerinin altı çizilen; kadın profesör, kadın sürücü, kadın futbol hakemi, kadın milletvekili, kadın bakan, kadın terörist v.b. şekillerde mevzubahis edilen cins. oysa ki aksi durumlarda asla yurtdışında ki ünlü erkek profesörümüz,9’u erkek 10 terörist şeklinde bahsedilmez.

fazlasıyla idealize edilmiş; pembe peluşlar, ayıcıklar, çikolatalar, yüzükler v.s. ile gereksiz süslenmiş, vıcık vıcık hale getirilmiş ritüel. iki insan birbirini sever, birlikte yaşar hayatı, en azından bir süreliğine. teklif ne, ortada bir alışveriş mi var? şahsen biz bir ürün almak veya satmak istediğimizde teklif söz konusu oluyor, bilemedim.

yıllarca denediğim pek çok yöntem ve doktordan sonra ki bunlara 9 eylül üniversitesi baş ağrısı merkezi v.s. de dahil, bana yüklenmeye çalışılan bütün ağır ilaçlara inat, en etkili yöntem aile hekimimden gelmiş olan korkunç rahatsızlık. ne var yani, altı üstü baş ağrısı diyenlere bütün hümanist duygularımı kaybedip girişmek istediğim kadar şiddetli olabilen atakları mevcuttur.

2 aylık düzenli magnezyum kullanımı ( magnezyum tablet, soda, mevsiminde vişne veya vişne suyu ), özellikle kış aylarında melatonin desteği, tetiklediğini düşünerek zaten hali hazırda dikkat ettiğim gıdalara eklediği bir kaç detay ( süt gibi ) ile ataklarımın arasını açmış ve şiddetini inanılmaz azaltmıştır.

bir de piyasa da satılan pek çok migren ilacından uzak durmam için beni sıkı sıkı tembihlemiş, 3 farklı ağrı kesici vermiş ve her atakta farklı farklı kullanmamı söylemiştir. migrex v.b. ilaçları ayda 3 taneden fazla almamamın özellikle altını çizmiştir. bol bol su, karanlık oda, sessiz ortam zaten vazgeçilmezleridir.

migren atağınızın sizi her nasılsa uykuda yakalayıp, ağrılar içinde kıvranarak sabaha karşı 03:50 civarlarında, gözlerinizde yaşlarla uyandırma şekli.

insanın içinde ki karanlıklara ve derinliklere dair çok etkileyici sahneleri, göndermeleri olan, yine kendi içinde ki karanlıklarının sesini kısmayanların büyük bir keyifle izleyeceği, usta yönetmen haneke’ye ait film. isabelle huppert’in performansına özellikle dikkat edilmelidir.

dardenne kardeşlerin, ki kendileri uzun süre sadece belgesel çekmiştir, cannes film festivalin’de en iyi senaryo ödülünü almış, ismi ile müstesna sessiz ama çığlıklarla dolu film.

’gözlerimizi uzaklıklar değil yalnız,
göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır.’

dizelerinin sahibi, kıymetli şair.

çok ciddi fiziksel temelleri olmadığı sürece, yoga ve / veya pilates egzersizlerinin iyi geldiği ağrı türü.

0 rh +

taraflarda gayri ihtiyari mülkiyet duygusu geliştirdiğinden ve özellikle kadın olan tarafa fazlasıyla sosyal rol yüklediğinden ( proje çocuklar yetiştirebilen süper anne, kocaman bir birey olan kocasının yıllardır yaşadığı evde bulamadığı çoraplarını bulan muhteşem eş, kocası su aygırına dönüşse de 38 beden olması ve kocasını elinde tutması beklenen dişi, kariyer sahibi modern kadın, ideal gelin v.s. ) gereksiz lakin gereksizliği bir kez denendikten sonra anlaşılan kurum.

izmir devlet tiyatrosu’nun performansı, kendi koşulları altında değerlendirilirse, başarılı kabul edilebilecek, konusu ilginç olan oyun.

dokuz yıllık antalya maceramdan sonra, bir haftada karar verip taşındığım, beni sımsıkı kucaklayan, aynı şekilde kucakladığım, antalya’da eksikliğini hissettiğim herşeye ulaşabilmemi sağlayan, trafikte zaman kaybettirmeyen ( en azından şimdilik ), taptaze ve sıcacık arkadaşlıklar kazandıran, iki yıldır nefes aldığım mavi ve güneşli şehir.