"ne diyon lan sen .mına koduğumun çocuğu"
ne kadar tıbba karşı saygım sonsuz olsada yukarıdaki cümleyi bir doktora kullanmak zorunda kaldım.oysa ne erdemli ne faziletli bir insandım ben.fakat insanlara has olan bir özelliğin (alıştıra alıştıra söylemek) farkında olmayan doktor bey (bey kelimesi sıfat olarak değil ağız alışkanlığının sonucudur.yoksa o pezevenge hala saygım yok) haketmişti bu lafları.kendini sağlıklı hisseden bir insanın bu hastalığı taşıdığını öğrenmesiyle birlikte o insanın artık bir canavara dönebileceğini hesaplamamıştı sanırım.artık özür dilemek için bile çok geç sanırım.ve hbvli bir canavara dönüştüm artık.
kan tahlillerini elime verip "300 dereceden hepatit b taşıyıcısınız geçmiş olsun" demek sadece beni değil insan sıfatını hakeden herkesi tatmin edecek cümleler değildi.neydi bu hepatit b,tedavisi mevcutmuydu,nerden bulaşmıştı bana ve benim başkasına bulaştırma ihtimalim neydi sorularını seri bir şekilde sormam için kendimde olmam gerekirdi.o an kendimde olmamın imkansızlığını tahmin etmek zor.hepatit b he? karizmatik bir ismi olan bu virüsü taşıyabileceğim aklımın ucundan bile geçmezdi.askerliğini güneydoğuda yapmış biri olarak (babam benimle gurur duyuyor) dışarıdan (karanlıkta belli bir açıdan bakıldığında) gayet sağlıklı gözüküyordum oysa.ve benim gibi düşünen binlerce insan bu acı raporu geçte olsa erkende olsa alıyormuş bilgisine ulaştığımda,hepatit b virüsü damarlarımda bedenimi 7 kez tavaf etmiş ve günahlarını sıfırlamıştı.
insanın kötü bi haber aldığında aklına iyi şeylerin gelmemesini kişiliğe bağlı bi dışavurum olarak kabullenirim sürekli.sonuç olarak karamsarım.fakat ilginç olan olay arkadaşıma "emin burdan çıkışta lunaparka gidelim,çarpışan arabalarada bineriz de mi?" diye espiri yaptığımı sanmam ve 2 hemşirenin gülmesiydi.sanırım şoktaydım o anda.
raporlarla beraber arkadaşımla dışarı çıkarken ettiğim küfürleri buraya yazmak istemiyorum.fakat bize bakıp gülen 2 hemşirenin anneleri ve kendileri hakkında iyi şeyler düşünmüyordum o an.
oldukça cimri ve günahını paylaşmayan biri olarak hepatit b virüsümü kimseyle paylaşmamaya özen gösterecem şu saatten itibaren.gerçi "başlangıç seviyesindesin istesende kimseye bulaştıramazsın" cümlesini yediğimden beri biraz rahatım.herşeye rağmen eski kızarkadaşlarımı arayıp "bende hepatit b çıktı dikkatli olun" dediğimde "ayy çok çok geçmiş olsun çok üzüldüm" cevaplarını almam beni biraz düşündürdü.toplum olarak (kendim dahil) hepatit b hakkında cahil cühela oluşumuz ve dikkat etmememizde telaşlandırdı beni."lan salak belki sanada bulaştırdım sttrgt kan tahlili yaptır" repliğini aradıklarımın hepsine sarfetmişimdir.sanki kendimi acındırmaya çalışıyorum.bu virüsü yemeyen çoğu kimse ciddiye almaz bu hastalığı artık eminim.
sırf bu hastalığın ismi dolayısıyla (sarılık) taraftarı olduğum fenerbahçe kulubunu bile bırakmayı düşünen ben,sarı giyinenlere,altına (au),okeyde sarı olan bütün taşlara,sarı kelimesi geçen her parçaya (örn: sarı çizmeli mehmet ağa,sarı laleler,etek sari sen etekten sarisin..vs isteğe bağlı çoğaltılabilir) taksilere,futbolda sarı kartlara ve sarışınlara bile kin besleyeceğimin garantisini verebilirim.işin ciddiyetini hala kavrayamamış biri olarak bu kararlarımın geçici olmasını diliyorum herşeyden önce.
sonuçları arkadaşlarıma açıkladığımda "hassktr yaa ulan bendede olmasın bu meret" (en yakın örnek: passive ) repliğini çok duymamın tek açıklaması hepatit b hastalığının belirtilerinden sadece tekini bende gözükmesiydi.zayıflık.
"bende çıkmaz abi sağlıklıyım ben heyt be ronaldinhoyum maşaallah hareketlere bak.bi ben bi ronaldinho yapıyor bu hareketleri yavrum benim" laflarını söyleyen ve top sektiren biriydim dün.raporlar ise sen daha çok brezilya formasındaki sarı renge benziyosun diyordu.şimdi sayfa sayfa dolaşıp bilgi topluyorum bu hastalık hakkında.kan ve seks ile bulaşır açıklaması yapılan bu hastalığı yüksek ihtimal 2. kulak deliğimden kaptım.kulağımı delen hatunun şeytan bakışları ve sırıtması gözümün önüne geliyor şimdi.kesin olmamakla beraber sadece bi tahmin olarak kalsın bu.
yarın tam olarak hepatit tahlilleri yapacağımdan kesin olarak "6 ay sonra ölecem","ski tuttum ben","intihar komandoluğundan başka bi meslek yapamazmışım abi" gibi cümleler sarfedemiyorum.herşey ve tedavimin şekli yarın belli olacak.fakat kesin olarak hepatit b taşıyıcısıyım bu değişmeyecek.msn iletimin başına (hbv) yazmamda bu virüsü kabullenmemin en büyük kanıtıdır sanırım.
son olarak "geçmiş olsun" cümlesini hayatım boyunca hiç bu kadar yememiştim.ve sıkıldım.hatta yeter lan istemiyorum geçmiş olsun falan.şimdi sktrolup gidin ve kan tahlillerinizi yaptırın lan!
hepatit bnin tedavisi yok diyenlere: topsunuz olm hepiniz! bakın nasıl aşşağıya alacam bu virüsü.
hbvli yazarın son dipnotu: bana geçmiş olsun diyen herkes toptur.
passive arkadaşıma ilgisinden dolayı teşekkürler..
(bkz: zz top)
"üçüncü dünya ülkelerini temsil eden yegâne takım olduğu için konserlerde galatasaray forması giydim" açıklamasını yapmıştır.
panteraya ait mükemmel parçadır.dracula 2000 filminin müziklerinden biridir ayrıca.parçanın sözleri:
modern day plague
stronger than any and every
virus,disease,or sickness
for a glimpse of ideology
anti-christian and eternally alive
growls undead
buried underneath two thousand years
growls of histories
yet able to rise,
instinctively arise
avoid the light, the suns in sight
the undead should be sleeping
avoid the light, and cross upright
my fledglings dropping, weeping
avoid the light, avert your sight
go underground discretely
avoid the light
true and purely horror
mans ultimate enemy and predator
wrapped into one
spread black wings of damnation
then folding into shape a mortal men
growls not slaved
plasmicumber will over-ride
growls the true emotion
that peering virgin to guard my callused grave
avoid the light,the suns in sight
the undead should be sleeping
avoid the light,and cross upright
my fledglings dropping,weeping
avoid the light,avert your sight
go underground discretely
alone,unseen,reborn,received
its a battle of wills
ingloriously killed
growls we shall devour
avoid the light,the suns in sight
the undead should be sleeping
avoid the light,and cross upright
my fledglings dropping, weeping
avoid the light,avert your sight
go underground discretely
avoid the light
modern day plague
stronger than any and every
virus,disease,or sickness
for a glimpse of ideology
anti-christian and eternally alive
growls undead
buried underneath two thousand years
growls of histories
yet able to rise,
instinctively arise
avoid the light, the suns in sight
the undead should be sleeping
avoid the light, and cross upright
my fledglings dropping, weeping
avoid the light, avert your sight
go underground discretely
avoid the light
true and purely horror
mans ultimate enemy and predator
wrapped into one
spread black wings of damnation
then folding into shape a mortal men
growls not slaved
plasmicumber will over-ride
growls the true emotion
that peering virgin to guard my callused grave
avoid the light,the suns in sight
the undead should be sleeping
avoid the light,and cross upright
my fledglings dropping,weeping
avoid the light,avert your sight
go underground discretely
alone,unseen,reborn,received
its a battle of wills
ingloriously killed
growls we shall devour
avoid the light,the suns in sight
the undead should be sleeping
avoid the light,and cross upright
my fledglings dropping, weeping
avoid the light,avert your sight
go underground discretely
avoid the light
kesinlikle katılacağım festivaldir.moribund oblivion varsa bende varım.
(bkz: the kovenant)
bilgi sözlük sayesinde tanıştığım ilk ve tek kişidir.geç saatlere kadar aptal,sıkıcı ve bunaltan muhabbetimi çekebilen ender insanlardan biridir.anlamsız,devrik ve dilbilgisine inat kurduğum cümleleri bile ayıklayabilip anlıyabilen biridir.hayatında müzikten başka bişeyden anlamayan bana bile müzik konusunda öğretebileceği çok şeyi vardır.hayatı gerilimsiz yaşayabilmesi ile kendisini bana farkında olmadan özendiren biridir passive.sadece internet üzerinden muhabbet edip samimiyet kurmanın ve dostluk temelleri atmanın bu kadar önyargısız ve kolay olabileceğinin tecrübesini bana yaşatabilmiştir.
teknoloji aracı ile konuşabiliyoruz şu an ve festivallerde kol kola tepinip yerden toz bulutları kaldıracaz yakında.sonuç olarak iyiki seninle tanışmışım demekten asla çekinip korkmayacağım biridir ve benim için değerli bi insandır.
ağustosta ışıklar sönecek,siyah t-shirtlerimizle son ses müzik eşliğinde güneşe inat semalarda uçacaz passive ile birlikte.gerisini yeryüzünde oturup,sıcaktan bunalıp sıkılanlar düşünsün.
teknoloji aracı ile konuşabiliyoruz şu an ve festivallerde kol kola tepinip yerden toz bulutları kaldıracaz yakında.sonuç olarak iyiki seninle tanışmışım demekten asla çekinip korkmayacağım biridir ve benim için değerli bi insandır.
ağustosta ışıklar sönecek,siyah t-shirtlerimizle son ses müzik eşliğinde güneşe inat semalarda uçacaz passive ile birlikte.gerisini yeryüzünde oturup,sıcaktan bunalıp sıkılanlar düşünsün.
1994 senesinde almanyada kurulmuş melodik black/death metal grubudur.grup kurulma aşamasındayken isimlerini arkadius olarak belirlemişlerdir.kurulduktan sonra bu isimden vazgeçip gloryfication isminde karar kılmışlardır.son olarak suidakra koymuşlar ve yollarına bu isimle devam etmişlerdir.grup müzik tarzlarına melodik black-death metal deseler bile bi melodik faaliyetlerini göremedim hala.marcus riewaldt,lars wehner isimli elemanlar autumn nostrum grubundada çalmaktadırlar.grubun kadrosu:
arkadius antonik - gitar,vokal (sert vokal)
marcel schoenen - gitar,vokal (yumuşak vokal)
marcus riewaldt - bass
lars wehner - davul
albümleri:
dawn (demo,1995)
lupine essence (1997)
auld lang syne (1998)
lays from afar (1999)
the arcanum (2000)
emprise to avalon (2002)
signs for the fallen (2003)
command to charge (2005)
caledonia (2006)
beni kendileri ile tanıştıran revenant parçası güzeldir.dinlememek kayıp değildir.
arkadius antonik - gitar,vokal (sert vokal)
marcel schoenen - gitar,vokal (yumuşak vokal)
marcus riewaldt - bass
lars wehner - davul
albümleri:
dawn (demo,1995)
lupine essence (1997)
auld lang syne (1998)
lays from afar (1999)
the arcanum (2000)
emprise to avalon (2002)
signs for the fallen (2003)
command to charge (2005)
caledonia (2006)
beni kendileri ile tanıştıran revenant parçası güzeldir.dinlememek kayıp değildir.
nihayet yeni albümleri elysian odeum için stüdyoya girmişlerdir.ağzımızdan salyaları silerek pusuda beklemekteyiz.
http://www.infected-online.com/
http://www.infected-online.com/
kaliteli ve ucuz şarap markası.
(bkz: inflame thy heart)
lsd.şizofreni hastalığı tedavisinde kullanılmak için bulunmuştur.
izlenebilecek en iğrenç ve sadist filmdir.ötesini görmemişimdir duymamışımdır.bok yeme sahneleri etkileyicidir.izleyipte filmin konusunu anlayabilen varsa saygılarımı sunarım.
soulfly grubunun back to the primitive albümünde yer alan güzel bi parçadır.parçaya tom araya eşlik etmiştir.sözleri şunlardır:
spreading terrorism through the music
rebelling against all this bullshit
fire is the heat that burns deep inside
raging and out of control
spreading terrorism through the music
rebelling against all this shit
energy in the purest form
controlled chaos, bring it on
confront and destroy confront and destroy
confront and destroy confront and destroy
spreading terrorism through the music
rebelling against all this bullshit
urban guerillas on the front line
arm in arms, bring it on
rise,rise,rise
above this bullshit
rise,rise,rise
above this bullshit
night will come and i will follow
for my victims no tomorrow
non-conformity in my inner self
only i guide my inner self
bring da pain to tha muthafuckin pit - kill
bring da rage to tha muthafuckin pit - kill
bring da shit to tha muthafuckin pit - kill
bring da pain to tha muthafuckin pit - kill
spreading terrorism through the music
rebelling against all this bullshit
fire is the heat that burns deep inside
raging and out of control
spreading terrorism through the music
rebelling against all this shit
energy in the purest form
controlled chaos, bring it on
confront and destroy confront and destroy
confront and destroy confront and destroy
spreading terrorism through the music
rebelling against all this bullshit
urban guerillas on the front line
arm in arms, bring it on
rise,rise,rise
above this bullshit
rise,rise,rise
above this bullshit
night will come and i will follow
for my victims no tomorrow
non-conformity in my inner self
only i guide my inner self
bring da pain to tha muthafuckin pit - kill
bring da rage to tha muthafuckin pit - kill
bring da shit to tha muthafuckin pit - kill
bring da pain to tha muthafuckin pit - kill
kürdan,kibrit çöpü hatta kişinin pasaklı ve iğrenç bir insan olma seviyesine göre çatal ucuyla temizlenir.yaratıcılıkta sınır yoktur çoğaltılabilir.
gece yatarken temizleyip sabah kalktığımda tırnak aralarımın pislik ile dolmuş olmasına hala anlam verememişimdir.
gece yatarken temizleyip sabah kalktığımda tırnak aralarımın pislik ile dolmuş olmasına hala anlam verememişimdir.
standart bir korpiklaani parçasıdır.24 nisan 2006da piyasaya sürülen tales along this road albümünün açılış parçasıdır.dinlenildiğinde insanın oturduğu yerden kalkıp çılgınlar gibi halay çekmesi gelir.sözleri:
he sees himself as the saviour of the world
his will is strong and hes felling good.
ive known him since the first taste of beer
i will meet him many times in a year.
happy little, happy little, happy little boozer
he thinks he is the most famous guy
he smiles and laughs and
he has a loud voice.
he can be very nice
he can be full of anger
hell behave very well,
right after misbehaving
he sees himself as the saviour of the world
his will is strong and hes felling good.
ive known him since the first taste of beer
i will meet him many times in a year.
happy little, happy little, happy little boozer
he thinks he is the most famous guy
he smiles and laughs and
he has a loud voice.
he can be very nice
he can be full of anger
hell behave very well,
right after misbehaving
norveçli senfonik power metal grubudur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?