(bkz: bugün git yarın gel)
aveadan 100 kontör alması sonucu 100 bedava sms hediyesini almış, devamlı ve üstüste ışık hızında mesaj yazan kişiye söylenebilecek en güzel laftır. zira bu kampanya sebebiyle saçma sms kapasitesinde zirve yapmış şahsiyetler vardır, "evet." şeklinde veya "ehehe" şeklinde mesaj yazıp yollar bunlar.
(bkz: bitse de gitsek)
(bkz: bitse de gitsek)
(bkz: bitse de gitsek)
(bkz: bokunu çıkarmak)
(bkz: ne zaman adam oluruz)
(bkz: herkesin inancı kendine)
herkes tarafından kabul edilmesi gereken bir gerçektir. insanları inanan/inanmayan/yarı inanan, namaz kılan/kılmayan, başını kapatan/kapatmayan şeklinde ikiye bölmek çok yanlıştır. herkes kendi fikrine inanır, herkes kendi fikrini savunur. bu değiştirilebilecek birşey olmadığı gibi yargılanabilecek bişey hiç değildir.
türbanlı kızlara laf atan da, ateistlerle dalga geçen de yanlış zihniyettir. türban takan kızlarımız allaha ibadet etmek için bunu yaparlar, çarşaf giyen kadınlar buna bu kadar gönülden inanmıyor olsalar yaz sıcağında hiçbir kadına simsiyah örtüler giydirip burunlarına kadar kapatamazsınız.
ve aynı şekilde hayatı, kuranı, din unsurlarını sorgulayan kızlarımız da türban takmamayı tercih etmektedirler. rasyoneldirler. nedenler ararlar ve ancak mantığa dayandırabildikleri şeyleri kabul ederler. bu da onların kendi seçimleridir.
ne ilginçtir ki, türbanlı ve türbansız kızlarımız her yerde ilginç bir dostluk içinde olmalarına rağmen, dışarıdan olaya bakan insanlarla sürekli bu konuda kavga edilir. oysa ki genç kızlar arasında türban bir fark meselesi olmaz.
din, anlayış bekleyen bir konudur. kimse dini inançları yüzünden kendini savunmak zorunda değildir.
zorunda da bırakılmamalıdır.
türbanlı kızlara laf atan da, ateistlerle dalga geçen de yanlış zihniyettir. türban takan kızlarımız allaha ibadet etmek için bunu yaparlar, çarşaf giyen kadınlar buna bu kadar gönülden inanmıyor olsalar yaz sıcağında hiçbir kadına simsiyah örtüler giydirip burunlarına kadar kapatamazsınız.
ve aynı şekilde hayatı, kuranı, din unsurlarını sorgulayan kızlarımız da türban takmamayı tercih etmektedirler. rasyoneldirler. nedenler ararlar ve ancak mantığa dayandırabildikleri şeyleri kabul ederler. bu da onların kendi seçimleridir.
ne ilginçtir ki, türbanlı ve türbansız kızlarımız her yerde ilginç bir dostluk içinde olmalarına rağmen, dışarıdan olaya bakan insanlarla sürekli bu konuda kavga edilir. oysa ki genç kızlar arasında türban bir fark meselesi olmaz.
din, anlayış bekleyen bir konudur. kimse dini inançları yüzünden kendini savunmak zorunda değildir.
zorunda da bırakılmamalıdır.
artık en ivedi şekilde kapanması gereken konu. olayı sözlük içinde iç savaşa dönüştürmenin mantıklı bir yanı yoktur. türbanlı veya türbansız, bu o kişinin kendi tercihlerine bağlıdır.
sözlük ortamında bu kişileri yerden yere vuran da yanlış yapmamaktadır, yücelten de. netice itibariyle burası özgür bir portaldır ve herkes kendi fikrini açıkça ortaya koyabilmektedir.
buradaki sorun, bu iki farklı görüşün geçtiğimiz yarım saat boyunca çeşitli başlıklar altında inceden inceye birbirlerine sataşmasıdır.
din gibi konular üzerine oturup karşılıklı kavga edilmemelidir. fikirlere saygıda en dikkat etmemiz gereken konulardan biri dindir.
sözlük ortamında bu kişileri yerden yere vuran da yanlış yapmamaktadır, yücelten de. netice itibariyle burası özgür bir portaldır ve herkes kendi fikrini açıkça ortaya koyabilmektedir.
buradaki sorun, bu iki farklı görüşün geçtiğimiz yarım saat boyunca çeşitli başlıklar altında inceden inceye birbirlerine sataşmasıdır.
din gibi konular üzerine oturup karşılıklı kavga edilmemelidir. fikirlere saygıda en dikkat etmemiz gereken konulardan biri dindir.
ezginin günlüğünün hep en güzel anlarda dilime dolanan şarkısı.
vakitler ilerliyor, "saatler terliyor"
senin şu tembel yüreğin daha neyi bekliyor
yapacak ne çok şey var, yıkacak ne çok duvar
ha bugün ha yarın derken hiç yaşanmıyor sevdalar
yorulur hayallerin, yorulur yelkovanlar
daha ne yollar gidecek dönüşü olmayanlar
yapacak ne çok şey var, yıkacak ne çok duvar
ha bugün ha yarın derken hiç yaşanmıyor sevdalar
haydi gel sevişelim, uçalım en yukarda
nasılsa milyonlarca yıl yatacaksın toprakta
haydi yak tutuşalım kısacık bir rüyada
kaçalım bir sardunyaya, nasılsa döner dünya
ah ölüm, senin aklın yok
ah ölüm, senin vaktin çok.
vakitler ilerliyor, "saatler terliyor"
senin şu tembel yüreğin daha neyi bekliyor
yapacak ne çok şey var, yıkacak ne çok duvar
ha bugün ha yarın derken hiç yaşanmıyor sevdalar
yorulur hayallerin, yorulur yelkovanlar
daha ne yollar gidecek dönüşü olmayanlar
yapacak ne çok şey var, yıkacak ne çok duvar
ha bugün ha yarın derken hiç yaşanmıyor sevdalar
haydi gel sevişelim, uçalım en yukarda
nasılsa milyonlarca yıl yatacaksın toprakta
haydi yak tutuşalım kısacık bir rüyada
kaçalım bir sardunyaya, nasılsa döner dünya
ah ölüm, senin aklın yok
ah ölüm, senin vaktin çok.
(bkz: bütün çinliler birbirine benzer)
(bkz: bütün kadınlar çiçektir)
(bkz: bütün genellemeler yanlıştır)
(bkz: bütün kadınlar çiçektir)
(bkz: bütün genellemeler yanlıştır)
(bkz: ajdar anik)
esas olarak alo çamaşır deterjanı reklam sloganıdır, ancak ne var ki öğrenci milletinin hayatında pek kullanışlı bir motto olmuştur.
çalışması gerektiği aniden kafasına dank eden öğrencinin aklına, her seferinde ister istemez bu cümle gelir. hatta bazen sesli şekilde telaffuz edilir. durum vahimdir. zira çoğunlukla bu cümlenin akla geldiği an yumurta-kapı-dayanmak üçlüsünün hayata geçtiği ana denk gelir.
çalışması gerektiği aniden kafasına dank eden öğrencinin aklına, her seferinde ister istemez bu cümle gelir. hatta bazen sesli şekilde telaffuz edilir. durum vahimdir. zira çoğunlukla bu cümlenin akla geldiği an yumurta-kapı-dayanmak üçlüsünün hayata geçtiği ana denk gelir.
türk erkeklerini bu kadar cezbetmelerinin sebebi türkiyemizde hem sarışın hem beyaz tenli hem renkli gözlü kadın sayısının az olmasındandır. bu sebeple türk kadınlarımız saçlarını fabrikasyon modelinde hep beraber aynı sarıya boyatmakta, ve kendilerini "boş boş bakıyor" şeklinde gösteren kocaman renkli lensler takmaktadırlar.
farkedilmesi gereken şudur ki, farklı olan güzeldir.
farkedilmesi gereken şudur ki, farklı olan güzeldir.
sıranın ortasına bir çizgi çekerek "benim tarafıma geçme!" diye bağıran şahsiyet.
dirseğimin kendisinin karasularına girmesi üzerine kalemtraşın jiletini çıkarıp dirseğimi jiletlemiştir.
dirseğimin kendisinin karasularına girmesi üzerine kalemtraşın jiletini çıkarıp dirseğimi jiletlemiştir.
red hot chilli peppersın californication klibinden feci derecede esinlenmiş (hatta resmen taklit edilmiş) bir reklama sahip hede.
lise edebiyat öğretmenimizin okuyalım diye ödev olarak verdiği kitaptır, ancak kitabın arkasındaki kısa yazıda "..ensest ilişkiler.." yazması sonucu sınıftan pek çok kişinin ailesi kitabı okumasına izin vermemiş, bu sebeple ödev kiraze isimli kitap ile değiştirilmiştir.
bizimkiler dizisinin jenerik müziğini duyduğunuz anda yaşayacağınız duygu.
(bkz: nereye bakıyor bu adamlar)
ing. işemek.
uzaktan görüntüleri pek bir şirindir, yanlarına gidip konuşmaya kalkarsanız 5 dakikada bunalırsınız, aynı evde yaşıyorsanız sizi afakanlar basar. sürekli "neee?", "kiiiim?", neymiiiş?" gibi sorulara üstüste ve üstüste cevap vermekten yalama olursunuz. bağırarak konuşmaktan beyniniz şişer.
bir de bunların "sağır duymaz uydurur" modelleri vardır ki bunlar evlere şenliktirler.
bir de bunların "sağır duymaz uydurur" modelleri vardır ki bunlar evlere şenliktirler.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?