passive

rüyaların gerçek olduğu gündür..

senaryosunu yazdığı ve yönettiği, ilk uzun metrajlı filmi olan gone baby gone’da ’’oldukça’’ başarılı olmuştur.. kanımca artık bir türlü beceremediği aktörlüğü bırakıp yönetmen ya da senarist olmalıdır.

(bkz: riyakar)

nafta’den sonra amerikan ve kanadalı kaçakların uğrak yeri haline gelmiştir.. herhangi bi şeyden kaçmaya çalışan bir amerikan meksika hayaliyle yanıp tutuşur.

al pacino’nın senaryosunu yazdığı, yönettiği, üstüne bir de başrolunde oynadığı film. filmin konusu ise henüz açıklanmadı. doğal olarak tam olarak ne tür bir film olduğu hakkında kimsenin tam bir bilgisi olmamasına rağmen, oscar wilde’ın salome’una farklı bir açıdan bakan belgesel niteliğinde bir film olması beklenmekteymiş.

pek güzel bir lamb şarkısı. six feet under’da da duymuşluğumuz vardır.


soon comes soon
sweet so sweet
falling soft
between the sheets
this could be
heaven right
here on earth
this could be heaven

this could be
heaven right
here on earth
this could be heaven

please you please
mine be mine
forever
and all time

this could be
heaven right
here on earth
this could be heaven

this could be
heaven right
here on earth
this could be heaven

sleep to sleep
sigh on sigh
on a lover’s
lullaby

this could be
heaven right
here on earth
this could be heaven

this could be
heaven right
here on earth
this could be heaven

this could be heaven
this could be heaven
this could be heaven
this could be heaven

----------------------------------------------------spoiler içerebilir---------------------------------------------
tam bir orospuçocuğu olmasına rağmen (özellikle 3x13’te daha iyi anlaşılıyo ne kadar pis bir herif olduğu) feci büyük bir sempati beslemekteyim kendisine. belki de vakt-i yapmak zorunda olduğu şeyleri hiçbir zaman yapmak istememiş, yaptığında da pişmanlık duymuş olmasından dolayıdır bilmem ama panama’daki hapishaneden, kaçıp ailesinin yanında mutlu, mesut bir hayat geçirmesini diledim..
------------------------------------------------spoiler içerebilir--------------------------------------------------

(bkz: başlık açayım derken orta açmak)

bat for lashes’ın solisti.. güzel bi şeyler var bu kızda. eğer birisi björk’ün tahtından edecekse o bu kızdır.. gerisini siz düşünün.

tarzı pj harvey ve björk’e oldukça benzeyen ingiliz natasha khan’ın pek güzel grubu ya da solo projesi ya da öyle bi şey orasını ben de bilmyorum. last fm şöyle demeyi uygun bulmuş bu hanım kızımız hakkında:

bat for lashes; ingiliz annenin ve pakistanlı babanın yaratıcı kızı natasha khan’ın projesi.annesi ve babasının boşanmasına kadar son derece dindar bir ortamda yetişen natasha’nın çocukluğu aslında babasının peşinde göçebe bir hayatla geçti diyebiliriz. natasha kahn’ın yaratıcılığını geliştiren en büyük etken, babasının uykudan önce anlattığı fantastik hikayeler. natasha khan’a göre babası büyük bir artist ve hikaye anlatıcısı. çocukluk dönemindeki zıt unsurlar, yaşadığı dram ve farklı atmosferler onun hayal gücünün gelişmesinde, mistik parçalar yazmasında büyük rol oynuyor.

bat for lashes’in en bi güzel şarkılarından biri.


we walked arm in arm
but i didn’t feel his touch
the desire i’d first tried to hide
that tingling inside was gone

and when he asked me
“do you still love me”
i had to look away
i didn’t want to tell him
that my heart grows colder with each day

when you’ve loved so long
that the thrill is gone
and your kisses at night
are replaced with tears

and when your dreams are on
a train to train-wreck town
then i ask you now
what’s a girl to do

he said he’d take me away
that we’d work things out
and i didn’t want to tell him
but it was then i had to say

over the times we’ve shared
it’s all blackened out
and my bat lightning heart
wants to fly away

when you’ve loved so long
that the thrill is gone
and your kisses at night
are replaced with tears

and when your dreams are on
a train to train-wreck town
then i ask you now
what’s a girl to do

what’s a girl to do
what’s a girl to do
what’s a girl to do

müziğini gittikçe yumuşattığına bir türlü inanamadığım şahsiyettir. zira kendisinin hiçbir solo albumu sert değildir. özellikle çıkardığı ilk album olan demir demirkan albumu gayet pop albumudur. yani hiçbir zaman sert olmamıştır ki gün geçtikçe sertlikten taviz versin..

-hanfendi şöyle uzanın size sik-up yapacağım.
+aa o nedir ki ?
-hani kalp doktorları check-up yapıyo ya bende size sik-up yapacağım benim icatım

bu kadar da yaratıcı bir bireydir kendisi..

alpay erdem’in her perşembe saat 21:00’de bakırköy sanat merkezi’nde sergilediği stand-up gösterisidir. gidilip görülesi, ayakta alkışlanasıdır..

(bkz: başka bir adam)

belli bir süre katatonia’nın davulculuğunu yaptıktan sonra lead vocale geçmiştir. iyi ki de geçmiştir..

empire’ın ’’gelmiş geçmiş en iyi 50 dizi’’ listesinde onca dizi arasından sıyrılarak 1 numaraya oturmuştur.

üzerindeki dövmelerin değeri 10.000$’dır.

her insanoğlunun izlemesi gereken filmlerden biri.. anlatılmaz, yaşanır.

uykusuz’daki bişeyler duydum köşesinin sahibi, büyük insan. asıl mesleği diş hekimliğidir.