paralaks

toprağımın bir başka güzel türküsü...

ingiliz sosyalist yönetmen.son filmiyle cannes da en iyi film ödülünü almıştır.
ayrıca kendisiyle ilgili farklı bir yorum için (bkz: stscan).

sınıf arkadaşı ve evlerinden çıkmayan biri olarak ilk entry sini benim girmem gerekiyordu sanırım.öncelikle uyarmalıyım ki kendisi yüzde yüz doğal bir keldir.hatta bunu öyle benimsemiştir ki ’ken loach u biliyor musun?’ dediğimde ’ne kel loach mu?’ diyerek yüzyılın gafını yapmıştır.ayrıca satış konusunda kırmış olduğu rekorlar vardır.lakapları da sat komandosu ve satalin dir bu yüzden.şaka bir yana esprileri ve çalışmayan araba motoru gibi kahkasıyla neşe kaynağıdır.bilgilidir,sisteme karşı durmasına rağmen sistemin içinde yaşamaya mahkum bırakılmış bir muhaliftir.iyidir,hoştur...

niye sivi dememe neden olan gıcık kavram.öz geçmiş varken...

coca cola içen devrimci ya da converse giyen devrimci modelinden farklıdır.çünkü tüketilen,propaganda aracı olarak kullanılmayan maddeleri yemek içmek başka bir şey,bir mesaj olarak,bir sembol olarak amerikan bayrağı taşımak farklı bir şeydir.üstünüzde amerikan bayrağı varsa amerikan sempatizanı olduğunuz anlaşılır ki bu normaldir.ama aynı şeyi coca cola içen devrimci için söyleyemeyiz.

ata demirer’in beni komaya sokma suretiyle kendimden aldığı stand-up gösterisi.

ata demirer’in tek kişilik dev kadro adlı şovundan;
-marx and spencer’a gelince haber verir misiniz?
-hangisiyle çıkıyosun?

-uyuyor musun?
-sence?

tartışma sonucunda sinirden bayılan karşı taraftan sinsice öc almak...

şu anda ben de ilaç kullanmaktayım.ama yine de bulunsun.a rh +

kimilerince filmleri çok ağır ve hatta bunalım olarak görülebilir.oysa o sadece gerçekleri anlatır,evet oldukça gerçekçidir.sanki bizim yüzümüze o tokatı zeki demirkubuz değil de hayat atmaktadır.kendi adıma en sevmediğim filmi c blok olmakla birlikte yazgı’da zirveyi aşmış insandır

önce yeşilçam’da kötü dövüş filmleri çeken sonra fransa’da sinema eğitimi aldıktan sonra çektiği filmlerle aşan kişidir.örneğin;
(bkz: uçurtmayı vurmasınlar)
(bkz: sen de gitme)
(bkz: kaçıklık diploması)
(bkz: piano piano bacaksız)

avrupa yakası’nın tacettin’i,tatlı hayat’ın uyanık kapıcısı.ayrıca bir kısa filmi de vardır kendisinin.

türk sinemasında yıllarca karşımıza çıkan,ama insanların büyük ihtimalle bak şu dizide şunu oynuyordu diye birbirine hatırlatmaya çalışacağı iyi oyuncu.

serdar akar’ın kendisini büyük zarara uğratan hakettiği değeri bulamamamış filmi.zirvelerde gezen oyunculuk.türkiye’nin doğusunda geçen bir macbeth...

tunç başaran’ın hatay’da geçen bir dönem filmi.ama o dönemde yaşanan olaylardan çok bir ailenin ve o ailenin genç,güzel ve engelli kızının üstüne eğiliyor film.sevimli ve duygulu...

benim ilk kez yıllar önce star’da yayınlanan bir dizide gördüğüm sonra filmlerde sürekli karşıma çıkan iyi,tutarlı ve sağlam bir oyuncu.kısaca oynadığı filmler:
(bkz: sen de gitme)
(bkz: üçüncü sayfa)
(bkz: maruf)
(bkz: neredesin firuze)
(bkz: derviş)

sevgilinin neden intihara kalkıştığını kolayca açıklayan eylem.

(bkz: google)

sadece oyuncuları ve onların performansları için bile izlenmeye değer dizi.
(bkz: ata demirer)
(bkz: gülse birsel)
(bkz: gazanfer özcan)
(bkz: hümeyra)
(bkz: rutkay aziz)
(bkz: engin günaydın)
(bkz: bülent polat)
(bkz: vural çelik)
(bkz: şenay gürler)
(bkz: veysel diker)