pace

kendi halinde bir yer. dünyayı kurtarma iddiası yok, egosuz... seviyoruz kendisini

arthur schopenhauer - yaşam bilgeliği üzerine aforizmalar.

burayı ıssız ama verimli topraklar olarak tanımlıyorum. resmen nefes aldım geldim geleli. yazacak, dolduracak o kadar çok alan var ki anlatamam...

türkiye standartlarına göre çiçek gibi dizi olmuş. tam kafa açan cinsten. zeka kokuyor. çok kişi izlemez ama kendi kitlesini oluşturur. sevdik, devam...

açılırsa memnuniyetle dahil olacağım oluşum

varsa da ben görmedim ama, kelimenin içine link gizleme yapılabilirse entryler daha derli toplu gözükecek bence. mesela bir konuda buraya tıklayın diyebilmek gibi...

1998 senesinden beri bizde var bundan bir tane. 1974 model 1303s, 1600cc. bu süreçte kendisiyle 2 milyon kilometre yapmışızdır ailecek. 18 senede sadece 2 kere yolda bıraktı, o da bizim ihmalimizden ötürü. o yıllarda yolu izi pek olmayan bursa erikli yaylasından tutun, ordu giresun arasında 1800 metre tepede bulunan yaylalara, ovlalara kadar girip çıkmadığımız bölge kalmamıştı. gerçekten göründüğü gibi değildir. eğer dilinden anlarsanız hiç sıkıntı yaşamazsınız, hatta şimdiki araçlarda bile olmayan bir sürüş keyfi yaşatır size.

nedense bana şebnem ferah'ı anımsatan ojedir.

birkaç kilo fazlam var, ters saatlerde çalışıyorum, iyi beslenemiyorum ve evde yemek yapamıyorum. çok değil 1.5 ay önce tek nefeste 21 km koşardım, şimdi ise 2-3 km'de bir nabzım 195 lere vuruyor, durmak ve düşmesini beklemek zorunda kalıyorum. bu durum fazlasıyla moralimi bozuyor.

an itibariyle aktif olan yazarlar. ekşi sözlüğün şu halki haline nazaran daha rafine bir kitle olduğunu düşünüyorum. umarım böyle devam eder.

ne zaman duysam aklıma biutiful filmi gelir. karakterlerden biri bu hastalığı çok çarpıcı şekilde canlandırmıştır.

uyuyamıyorum. sanırım ters çalışma saatleri zihnimi allak bullak ediyor.

13 yıllık okurluk, 7 senelik yazarlık ve 1700 civarı entry ile aralarında olduğum grup. daha entrylerimi silemedim, script falan uğraşmak lazım; yakın zamanda yaparım artık. bir de moderasyon yokuşu ile uğraşıyoruz gider ayak, yok dakikada 2 entry silebilirsin, yok şöyle yok böyle...
beni de yazın...

bu da format dışı istisnai entry olarak kenarda kalsın...

günümüzde tüm dünyada sinema ve reklam piyasasında en çok kullanılan film-style dijital kamera.

en büyük rakibi red, ilk çıktığı dönem (2007) yüksek çözünürlük ve raw format sebebiyle piyasanın tozunu attırdı. ardından arri, d21 faciasından sonra dersini alıp alexa'yı piyasaya sürdü (2010). red'in dörtte biri çözünürlüğe sahip olmasına rağmen (4k vs. hd) pazarlamayı iyi yaptılar ve "çözünürlük de neymiş gençler, önemli olan latitude, alın size log c renk uzayı tepe tepe kullanın" diyerek noktayı koydular. tabi sonra yıllar geçti, arri de ortama ayak uydurdu, open gate'ler, 3.4 k lar, arriraw'lar geldi...

böyleyken böyle...

arnold & richter in kısaltması, dünyanın en büyük kamera ve ışık ekipmanları üreticisi alman menşeili firma.
merkezi münih'tedir.

bugün 17:00'da boğaziçi üniversitesinde düzenlenecek olan etkinlik ile tanıtımı yapılacak olan ülke.

bilgi için: https://www.facebook.com/liberlandofficeinturkey

gece modu (tamamen siyah arka plan - beyaz yazı) da olursa dadından yenmeyecektir.

ing. erkek arı

kimilerine göre maratonun resmi ölçüsünün tam olarak 42 km 195 metre uzunluğunda olmasının müsebbibi ingiliz kraliyet ailesidir. 1908 olimpiyatlarında ingiliz yetkililer yarışın kraliyet ailesinin isteği üzerine windsor kalesi önünde başlayıp olimpiyat stadyumundaki kraliyet ailesine ayrılan yerin önünde bitmesi yönünde görüş bildiriyorlar. bu mesafe ise tam olarak 42 km 195 metre. o zamana kadar 40 ila 42.75 km aralığında değişen mesafe o zamandan itibaren standart hale geliyor.
http://marathons.ahotu.com/archives/226-why-is-the-marathon-distance-set-to-42-195-km

koşmak aslında acı verici bir eylemdir. ancak diğer yandan koştuğunuz sırada vücut doğal yollarla morfin üretir, bünyede istemsiz gülümseme yaratır.
antidepresan kullanıyorsanız düzenli koşarak ilacı bırakabilirsiniz.