confessions

orqn

- Yazar -

  1. toplam entry 6868
  2. takipçi 2
  3. puan 134421

yusuf atılgan

orqn
" benim yazarlığımdan daha önemlisi günlük yaşamımdır."

hakkının verilmediğini düşünüyorum. bana kalırsa; türk edebiyatının en zayıf halkalarından biri olduğunu düşündüğüm roman yazarlığı alanında kendi döneminin en iyilerindendir. hatta bugünün de en iyilerinden biridir.

3 romanını da tek nefeste okuyabilirsiniz. ilginç olan şu; bu kitapları birkaç ay sonra tekrar elinize aldığınızda yine aynı heyecanla ve yine tek nefeste okuyabiliyorsunuz.

şöyle de bir tespitim var; aylak adam’da da anayurt oteli’nde de canistan’da da kitabın ilk sayfasından itibaren sizi esir alan bir duygu var. o duyguyla başlıyorsunuz okumaya ve kitap bitene kadar da kurtulamıyorsunuz ondan. bazı romanlarda gördüğümüz parçalı yapının tam tersine inanılmaz bir bütünlük hakim. kitabı okumanızın üzerinden yıllar geçtiğinde olayları ya da diyalogları unutuyorsunuz belki ama o duyguları -romanın ruhunu- asla unutamıyorsunuz.

keşke bu kadar az yapıt vermeseydi.

barbekü sos

orqn
yalnızca et ile tüketildiğinde lezzetli olabilecek sostur. patates, çeşitli hamur işleri vb. yiyeceklerle tüketilirse, hem kendisi hem de birlikte tüketildiği yiyecek ziyan olur.

enis batur

orqn
"karadan kimse uğramaz buraya." demişti
deniz fenerinin bulut gibi sarhoş bekçisi: "kimsin sen?".
kimdim ben? üstüste asıldım sigarama ve dumana boğup
küçük odayı kaybolmayı denedim: adım bartleby
uzaktan geldim, geldiğim yerin bile yabancısıyım.
sonra susmuştuk uzun uzun. belki korkmuştu halimden,
belki de geniş cümlelerle bir hikaye yaratmıştı benden.
inandım ona birden. uzağa dalan gözlerinden kuşlar,
kadınlar ve koyu bir yalnızlık geçti, sandım.
dolaştım sessiz kurduğu hikayenin olayları ve kişileri
arasında, bir öfkeyi durdurtup dinlendirdim, bir zaafı
dondurdum an boyu, kor parçalarını aldım avuçlarıma
ve dedim ki, tane tane: büyük şehirlerden geçtim ardarda,
bozkırda ve sıradağlarda savurdum takvimin yapraklarını,
düş kurdum ve düş kırdım, yitirdiğim sicil ve künye,
unuttuğum toprak ve kelimeler uyandığım an kopuyor
içimden. dönüp baktım, duymamıştı söylediklerimi bekçi,
ya dışarı çıkmış, ya da hiçbir zaman olmamıştı.
böyledir insanın fetret devirleri: ne bir şey yapabilir,
ne de yapılmayabilir. bartleby der ki: i would prefer not to.
çıkıp durmadan geceye baksam: kimseye ait değil.
biraz yatmayı denesem, atım anlar ve huysuzlaşır.
içim rahat: benim yitirdiğim şeyi kazanamaz ki başka biri.

comfortably numb

orqn
sevmeyenlerin arka taraftaki boşluklara doğru ilerlemesi, ilk durakta inerek hızla uzaklaşmakta olan otobüsün gerisinde kalması ve otobüsün içindeki tek bir kişinin bile dönüp kendisine bakmadığını bile bile yine de -çaresizlikten- el sallaması gereken şarkıdır.

biz otobüsün içindekiler olarak yola devam edebiliriz;

^^http://tinyurl.com/5vhwxsl

a horse with no name

orqn
america’nın en güzel şarkısıdır;

on the first part of the journey
i was looking at all the life
there were plants and birds and rocks and things
there was sand and hills and rings
the first thing i met was a fly with a buzz
and a sky with no clouds
the heat was hot and the ground was dry
but the air was full of sound

i been through the desert on a horse with no name
it felt good to be out of the rainin the desert your can remember your name
’cause there ain’t no one for to give you no pain

after two days in the desert sun
my skin began to turn red
after three days in the desert fun
i was looking at a riverbed
and the story it told of a river that flowed
made me sad to think it was dead

after nine days i let the horse run free
’cause the desert had turned to sea
there were plants and birds and rocks and things
there was sand and hills and rings
the ocean is a desert with its life underground
and a perfect disguise above
under the cities lies a heart made of ground
but the humans will give no love.

^^http://tinyurl.com/76rvdx8

to be by your side

orqn
insanı alıp götüren bir nick cave şarkısıdır;

across the oceans across the seas, over forests of blackened trees.
through valleys so still we dare not breathe, to be by your side.

over the shifting desert plains, across mountains all in flames.
through howling winds and driving rains, to be by your side.

every mile and every year for every one a little tear.
i cannot explain this, dear, i will not even try.

into the night as the stars collide,
across the borders that divide forests of stone standing petrified,
to be by your side.

every mile and every year, for every one a single tear.
i cannot explain this, dear, i will not even try.

for i know one thing, love comes on a wing.
for tonight i will be by your side. but tomorrow i will fly.

from the deepest ocean to the highest peak,
through the frontiers of your sleep.
into the valley where we dare not speak, to be by your side.

across the endless wilderness where all the beasts bow down their heads.
darling i will never rest till i am by your side.

every mile and every year, time and distance disappear i cannot explain this.
dear no, i will not even try.

for i know one thing, love comes on a wing and tonight i will be by your side.
but tomorrow i will fly away, love rises with the day and tonight i may be by your side.
but tomorrow i will fly, tomorrow i will fly, tomorrow i will fly.

^^http://tinyurl.com/cz9xlv8
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol