sadece sporda ya da eğitim kurumlarında kullanılan bir kavram değildir bu. herhangi bir yerdeki ( mesela özel bir şirket ) ikinci yılını yaşayan insanlar için de kullanılabilir.
nba.com yazarıdır.
all-star seçimleriyle ilgili harika bir yazı hazırlamış;
^^http://tinyurl.com/8yp98px
all-star seçimleriyle ilgili harika bir yazı hazırlamış;
^^http://tinyurl.com/8yp98px
televizyondaki en komik programdır. canın sıkıldığında internetten eski bölümlerini aç izle. gülme garantini ben veriyorum. futbol içerikli görüntüsü seni aldatmasın. programın futbolla uzaktan yakından alakası yok.
birazdan tv8 ekranlarında başlıyor.
birazdan tv8 ekranlarında başlıyor.
uzun süredir bu kavram hakkında yaptığım araştırmanın sonucunu aktarıyorum;
etrafında çok fazla mutsuz insan vardır mutlaka. hiçbir şeyden memnun olmayan, kafası hep bulanık adamlar-kadınlar görüyorsundur. ben görüyorum. bir de bunun tam tersi var; her şeyden memnun olan, yüzü hep gülen tipler. işte bu ikisini karşılaştırdım ben.
merak ettiğim 2 nokta tam olarak şunlardı;
1-) bu iki farklı kategorideki insan neyin peşinde?
2-) birinin mutluluğu ötekinden üstün mü?
bir adam düşün; parası var pulu var, sağlığı yerinde, yakışıklı da olsun bu adam; ama hayatla sorunları var. bir türlü iyi hissetmiyor kendini, beğenmiyor olup biteni. elinde olsa bir sürü şeyi değiştirir; siyasi, toplumsal ya da başka konularda rahatsız olduğu bir sürü şeyi değiştirir. bunlardan rahatsızdır; çünkü bu konularla ilgileniyordur, haberdardır. ona sorsan seni mutlu etmek için ne yapmak lazım? diye, sayfalarca istek sunar sana. işin yoksa uğraş.
başka bir adam düşün; çok fazla parası olmasın, çirkin bir adam olsun bu. kulağında demet akalın şarkılarıyla bütün gün etrafa gülücükler saçan bir adam olsun. ve en önemlisi; mutlu olsun bu adam. ona sorsan ülkede siyasi açıdan değiştirmek istediğin bir şey var mı? diye, yok desin. bildiğinden değil, bir boktan haberi olmadığı için yok desin.
gördüğünüz gibi birinci adam ( her konuda )ne kadar dolu. hayattan beklentileri var, gidişatın farkında... ötekisi ise boş teneke gibi. şimdi sen birincinin daha iyi bir yolda olduğunu düşünüyorsun di mi? değil işte.
vardığım sonuç şudur; çok uğraştığımızı ve birinci adamın istediği her şeyi yerine getirdiğimizi, bu ülkeyi şirinler köyü kadar mutlu bir hale soktuğumuz düşün. doğal olarak artık mutlu olacaktır o da. fakat film tam da o anda kopacak. çünkü o sırada hissettiği şeyler, aslında ikinci adamın saçma sapan şeyler yaparken hissettikleriyle aynı. birinin mutluluğu daha üstün değil ötekinden. e o zaman boşuna mı uğraştık biz o kadar?
evet boşuna uğraştık, uğraşıyoruz. mutlu iki insan aynı şeyleri hisseder. mutlulukları neye bağlı olursa olsun, hormonal olarak hissettikleri aynıdır. yani ilk örneğimizdeki insan boşu boşuna yiyip bitiriyor kendini. her şey dönüp dolaşıp aynı yere geliyor;
(bkz: ne kadar salaksan o kadar mutlusun)
^^http://tinyurl.com/7vcavb6
etrafında çok fazla mutsuz insan vardır mutlaka. hiçbir şeyden memnun olmayan, kafası hep bulanık adamlar-kadınlar görüyorsundur. ben görüyorum. bir de bunun tam tersi var; her şeyden memnun olan, yüzü hep gülen tipler. işte bu ikisini karşılaştırdım ben.
merak ettiğim 2 nokta tam olarak şunlardı;
1-) bu iki farklı kategorideki insan neyin peşinde?
2-) birinin mutluluğu ötekinden üstün mü?
bir adam düşün; parası var pulu var, sağlığı yerinde, yakışıklı da olsun bu adam; ama hayatla sorunları var. bir türlü iyi hissetmiyor kendini, beğenmiyor olup biteni. elinde olsa bir sürü şeyi değiştirir; siyasi, toplumsal ya da başka konularda rahatsız olduğu bir sürü şeyi değiştirir. bunlardan rahatsızdır; çünkü bu konularla ilgileniyordur, haberdardır. ona sorsan seni mutlu etmek için ne yapmak lazım? diye, sayfalarca istek sunar sana. işin yoksa uğraş.
başka bir adam düşün; çok fazla parası olmasın, çirkin bir adam olsun bu. kulağında demet akalın şarkılarıyla bütün gün etrafa gülücükler saçan bir adam olsun. ve en önemlisi; mutlu olsun bu adam. ona sorsan ülkede siyasi açıdan değiştirmek istediğin bir şey var mı? diye, yok desin. bildiğinden değil, bir boktan haberi olmadığı için yok desin.
gördüğünüz gibi birinci adam ( her konuda )ne kadar dolu. hayattan beklentileri var, gidişatın farkında... ötekisi ise boş teneke gibi. şimdi sen birincinin daha iyi bir yolda olduğunu düşünüyorsun di mi? değil işte.
vardığım sonuç şudur; çok uğraştığımızı ve birinci adamın istediği her şeyi yerine getirdiğimizi, bu ülkeyi şirinler köyü kadar mutlu bir hale soktuğumuz düşün. doğal olarak artık mutlu olacaktır o da. fakat film tam da o anda kopacak. çünkü o sırada hissettiği şeyler, aslında ikinci adamın saçma sapan şeyler yaparken hissettikleriyle aynı. birinin mutluluğu daha üstün değil ötekinden. e o zaman boşuna mı uğraştık biz o kadar?
evet boşuna uğraştık, uğraşıyoruz. mutlu iki insan aynı şeyleri hisseder. mutlulukları neye bağlı olursa olsun, hormonal olarak hissettikleri aynıdır. yani ilk örneğimizdeki insan boşu boşuna yiyip bitiriyor kendini. her şey dönüp dolaşıp aynı yere geliyor;
(bkz: ne kadar salaksan o kadar mutlusun)
^^http://tinyurl.com/7vcavb6
size aşık değilse, konu kapanmıştır.
new york knicks in çin asıllı oyun kurucusudur.
bu hafta sergilediği performansla bir anda new york kahramanı ilan edilmiş durumda. bütün haberlerin ilk paragrafında o var.
# son üç maçta 25. 3 sayı ve 8.3 asist ortalamalarıyla oynadı. knicks, bu 3 maçı da kazandı.
sophomore bir oyuncu için yeterince aklı başında oynuyor. topu eline aldığında nereye gideceğini biliyor gibi; fakat hiç bir zaman son üç maçta yakaladığı istatistiği sezonun tamamına yayan bir oyuncu olamaz. şahsi fikrim budur.
bu da wiki sayfası;
^^http://tinyurl.com/2dzr84a
bu hafta sergilediği performansla bir anda new york kahramanı ilan edilmiş durumda. bütün haberlerin ilk paragrafında o var.
# son üç maçta 25. 3 sayı ve 8.3 asist ortalamalarıyla oynadı. knicks, bu 3 maçı da kazandı.
sophomore bir oyuncu için yeterince aklı başında oynuyor. topu eline aldığında nereye gideceğini biliyor gibi; fakat hiç bir zaman son üç maçta yakaladığı istatistiği sezonun tamamına yayan bir oyuncu olamaz. şahsi fikrim budur.
bu da wiki sayfası;
^^http://tinyurl.com/2dzr84a
(bkz: kuyruğu)
telefondan daha büyük icaddır. o olmasaydı kalabalığın içinde elini kolunu nereye koyacağını bilemeyenler in hali ne olurdu? üstelik bu müthiş icadı kimin bulduğuna dair en ufak bir bilgi yok internette. nankörlük diye ben buna derim.
en kötü aydır. her anlamda.
yılın en sevdiğiniz ayı hangisidir? anketi yapılsa, şubat sonunculuğu kimseye kaptırmaz.
yılın en sevdiğiniz ayı hangisidir? anketi yapılsa, şubat sonunculuğu kimseye kaptırmaz.
twitterdaki @izbirakankitap hesabı neyse, kendisi de bu sözlük için odur.
biraz geç olacak ama;
hoşgelmiş.
biraz geç olacak ama;
hoşgelmiş.
(bkz: umut)
insanlar için kullanılmaması gereken sıfattır.
bir devlet okulu apolitik olabilir, özel bir şirket apolitik olabilir, zigon sehpa apolitik olabilir ya da sokak köpekleri apolitik olabilir; ama bir insan apolitik olamaz, olmamalıdır.
apolitik sıfatının arkasına sığınan insan başka şeyleri örtbas etmeye çalışıyordur.
bir devlet okulu apolitik olabilir, özel bir şirket apolitik olabilir, zigon sehpa apolitik olabilir ya da sokak köpekleri apolitik olabilir; ama bir insan apolitik olamaz, olmamalıdır.
apolitik sıfatının arkasına sığınan insan başka şeyleri örtbas etmeye çalışıyordur.
tam 271 gol yiyip, hiç gol atamamış bir futbol takımıdır. daha doğrusu; minik bir futbol takımıdır.
yolu futboldan geçen küçücük çocukların muhteşem hikayeleri;
^^http://tinyurl.com/3o4z6q4
p.s 9 dakika 29 saniyeniz varsa mutlaka izleyin.
yolu futboldan geçen küçücük çocukların muhteşem hikayeleri;
^^http://tinyurl.com/3o4z6q4
p.s 9 dakika 29 saniyeniz varsa mutlaka izleyin.
yemin ederim başka bir frekansta yaşıyor bu adam.
dikkatle izliyoruz;
^^http://tinyurl.com/7mu7a7p
şutu atıyor, kaçırdığını görüyor, reboundu takım arkadaşının aldığını da görüyor...
peki bu adam nereye koşuyor?
dikkatle izliyoruz;
^^http://tinyurl.com/7mu7a7p
şutu atıyor, kaçırdığını görüyor, reboundu takım arkadaşının aldığını da görüyor...
peki bu adam nereye koşuyor?
kadın a karşı gittikçe kaybolan umutlarımızı yeşertenlerdendir kendisi. keşke akşam naapıyoruz aşkım!? modeli tarafından biraz örnek alınsa.
türkiye saatiyle 03.00 da başlayacak maçtır.
sıradan bir normal sezon maçı da olsa iş lakers-celtics rekabeti olunca ortam biraz geriliyor tabii. gerçi iki takım da performans olarak son 3 yılın en kötü günlerini geçiriyor. boston son maçlarda biraz gaza basmış gözükse de çok iyi durumda olmadıkları gerçek. lakers, kobe nin omuzlarına abanarak devam ediyor yoluna; ama nereye kadar böyle devam edebilirler?
iki büyük ve formsuz takımın mücadelesi olacak bu. ikisi de kaybetmemek için ellerinden geleni yapacaktır. hatta bunun sıralama açısından çok da önemli bir maç olmadığını unutup ekstra bir basketbol zevki yaratabilirler bize. fener-galatasaray maçları gibi düşün, maçın kendi önemi her şeyin önüne geçiyor.
bu maça özel olara hazırlanmış kısa bir tanıtım videosu var burada;
^^http://tinyurl.com/7bwn3s4
son olarak;
(bkz: boston sucks)
sıradan bir normal sezon maçı da olsa iş lakers-celtics rekabeti olunca ortam biraz geriliyor tabii. gerçi iki takım da performans olarak son 3 yılın en kötü günlerini geçiriyor. boston son maçlarda biraz gaza basmış gözükse de çok iyi durumda olmadıkları gerçek. lakers, kobe nin omuzlarına abanarak devam ediyor yoluna; ama nereye kadar böyle devam edebilirler?
iki büyük ve formsuz takımın mücadelesi olacak bu. ikisi de kaybetmemek için ellerinden geleni yapacaktır. hatta bunun sıralama açısından çok da önemli bir maç olmadığını unutup ekstra bir basketbol zevki yaratabilirler bize. fener-galatasaray maçları gibi düşün, maçın kendi önemi her şeyin önüne geçiyor.
bu maça özel olara hazırlanmış kısa bir tanıtım videosu var burada;
^^http://tinyurl.com/7bwn3s4
son olarak;
(bkz: boston sucks)
uğraşıp özenerek yazdığım ve kaydedelim butonuna basmadan sildiğim entryler, şu an sözlükteki entrylerimin en az 2 katıdır. bilmediğim bir nedenden ötürü yazdığım bazı entryleri kaydetmiyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?