confessions
  1. toplam entry 83
  2. takipçi 1
  3. puan 7480

çinili cafe

operada son cinayet
dergisi çıkacaktır, pek yakın zamanda. edebiyat, sanat, müzik, felsefe denemeleri veya makalelerinizi gönderirseniz, bizde beğenirsek; bir 50 cl’lik içme hakkı doğuyor.

reklamlar burada bitti. reklam değil de, cafeler eski değerini hakikaten kaybetmiş. bir zamanlar cafelerde düşünce üretilir, hayata yansırdı. şimdi ise, "kanka ortam fena" diye düşünülmekte. bakalım, değişimi kontrol etmek zordur çoğu zaman.

bir şehri terk etmek

operada son cinayet
kendini de bırakmanın veya unutmanın şart olduğunu öğrenmek için bir şehir terk edilir.

eğer bilmediğiniz, kimseyi tanımadığınız şehre gidecekseniz, hayatın size getirdiklerini yeni keşfediyor demeksinizdir.
köyünüze falan gidin, şehri terk edeseniz geldiyse. veya şehir dışından arkadaşlarınız varsa, bir süre onlarla olun. anlayış göstereceklerdir elbet.

bankın üstünde kıçınız donarken bütün sevdiklerinizi kaybetseniz dahi, insanın içi farklı acır.
halbuki hayata kendinizi acındırmanın ne gereği vardır.
ev tuttunuz; hayata tutunacak gücünüz yokken; eşya alımıydı, eşyaların dizaynıydı, yemek pişirmeydi vs vs. o kadar kolay olmadığını göreceksiniz.
istanbul’u terk etmek? anadolu istanbul’a taşınırken, istanbul’dan anadolu’ya taşınmakta neyin nesi diye peşinize polis takılır. sorgulanırsınız. (küçük şehir kasabalarında ve küçük şehirlerde durum böyledir.)
paranız varsa, otel de kalma imkanınız varsa, terk edin. yoksa terk etmemeyi öğrenin.
hayatta farklı şeyler yaşayacağım diye "hikaye"lik yaşama heveslenen salakların, sırf deneyim yaşayayım diye kendi iç dünyasını çıkmaz sokaklarla dolduran, "hüzün verici" şeyler yaşadığını düşünüp, hayata küsen akılsız insanların varlığını sorgulamak elbette bana düşmüyor. ne yapmaları gerektiğini kendileri bilirler elbette. ne yapmamaları gerektiğini anlayacakları zaman, silah tüccarlarının veya uyuşturucu şebekesinin içinde kendilerini bulmamalarını dilerim. sadece bundan ibaret değil tabi ki.
bir şehri terk etmenin manası nedir diye sorduklarında; şehri, varsa ailesini, arkadaşlarını, akrabalarını, yaşadığı hayatı terk etmektir yanıtını vermemiz, soruya cevaben eksik kalır fakat doğrudur.
gidilen yerde somut dünyanız değişiyor sadece. soyut dünyanız, hayal gücünüzün biraz daha gelişmesiyle, sizi, terk ettiğiniz şehirde ki yalnızlığınızdan daha da yalnızlaştırıyor.
aşina olduğunuz sokaklar, caddeler, apartmanlar, insanlar yok. onların varlığını düşünüp, acaba değişiyorlar mı diye düşündüğünüz andan itibaren, geri dönmelisiniz.
somut dünyanız, sizi "bir süreliğine" iyileştirmeye yeterli gelir. tekrardan aşinalık; tekrardan içe dönüş ve ruhun çıkmaz sokaklarında çember caddelere açılan yeni yollardan farklı bir şey değildir yeni şehriniz, kasabanız vs vs.

bilgiçlerin şiirleri

operada son cinayet
devran istirhan etti odlara sürükledi meni
aşksız nice alemlerde gezdirdi devran meni

giran-ser yoluma saba rüzgarı olmuş
mey sarhoş etmiş zevk-ü sefaya tutsak etmiş meni

yarim hüsrana uğramış anlatmakta dil-rübasını
ellerini göğe açmış şikayet ediyor meni

benim her anım şeb-i hicran
belaya müptela etmişler rüsvaya daim kılmışlar meni

ey efvahi sakın derdini söyleme bu cefa verenlere
nar-ı ney yarana tuz basarken deme sakın etmeyin şikayet meni

ilahi adaletsizlik

operada son cinayet
15 tl’lik içeceğiyle etrafı gözetleyen iyi giyimli, güneş gözlüklü bayan descartes’i okurken, bir kaç paralel sokak ötede anadolulu(!), türbanlı(!), uzun etekli(!) kadın kocasına, "napcaz bey, nasıl ödeyeceğiz" diye soruyordu hastane kapısının önünde. şizofreni teşhisi konulmuş oğullarına. hastaneye uzakta bir yerde akrabalarında kalıyorlarmış. oğullarını hastaneye yatırmışlar.
denge.
nerede?

islam dininde aşk kavramı

operada son cinayet
"sevgilimiz aşktır, şekli kılığı yoktur bizce" diyen mevlana’da ki aşk anlayışının, islam dininin kaynaklarından beslenmediğini dile getirmek, akla mantığa sığmayacak bir söylem olur.
fakat mevlana olsun, yunus emre olsun, fuzuli olsun *ile getirilen aşkı islamdan bağımsız bir şekilde tasavvufla ilişkilendirmek ne derece doğrudur, bilmiyorum.
mesnevi okuyunca tasavvuf uzmanı kesilmek` ne kadar doğruysa, tasavvufu islamla ayırmak o kadar doğru olur sanırım.
islam tarihine bakıldığında filozoflar, bilginler, edebiyatçılar sevgi üzerine düşünmüş ve yazmışlar. bu konuda bir çok fikirler ve teoriler oluşmuş.
"allah dünyayı aşk üzerine yaratmıştır." sözünü ilk altılı yaşlarımda duymuştum. o günden bu yana, bu söze pek bir şey eklenmedi.
bu konunun etraflıca incelenebilmesi için, emek ve zaman gerektiği kesin tabi.

elitizme inanan sokak çocuğu

operada son cinayet
vilfredo pareto’nun seçkinlerin yükselişi ve düşüşü kitabını çöp kutusundan bulup, okuduktan sonra türk elitistlerin devleti yönetirken, asla ama asla yoksulları unutmayacağını düşünen, pollyannacı, kanmış, saf sokak çocuğudur.
sokak çocuğuyum ve diğerlerinden farklıyım diyerek kendi kendini kandırır. özgürlük benim hayatımken; şu gördüğüm insanlar özgürlüklerini şu saçma sapan yerlerde paralarını harcayarak tüketiyor diyerek kendini farklılaştırır. çoğunlukta değildir bu sokak çocuğu ve sokakta sürekli varolan tehlikelerden kendini korumaya çalışarak, kendi kararlarını kendisi alır. aklı selimdir ve kimsenin fark edemediği şeyleri fark eder.

john locke

operada son cinayet
locke’nin bilgi anlayışı, bilginin aklın ürünü olduğunu kabul eden rasyonalizme karşı çıkarak, "zihinde bulunan hiçbir düşünce yoktur ki, daha önce deneyde bulunmamış olsun"’dur. eğer doğuştan bilgi olsaydı, cahil ya da budala olarak nitelendirilen insanlarda da matematik kavramlar, aksiyomlar ve tanrı hakkında bilginin olması gerekirdi. nitekim bugün, tanrı hakkında hiçbir fikri, kutsallık hakkında hiçbir düşüncesi olmayan toplumlar vardır anlayışındadır.

cinci hocaya izinsiz cin çalıştırıyorsunuz demek

operada son cinayet
efendim, böyle bir olay daha vuku bulmamıştır ama bulacaktır.
kim bilir hangi dağın, hangi yamaçlarında yaşayan cinci hocanın evine gidip, merhabalar biz cinleri koruma derneği’nden geliyoruz. aldığımız bir ihbara göre, burada izinsiz cin çalıştırıyormuşsunuz, hakkınızda şikayet var. lütfen bizimle gelin denmesi, muhtemel olan söylemdir.
cini üstüme salması muhtemeldir fakat, hızlı bir araba ve uçak bileti, bu sorunu atlatmama yardımcı olacaktır.
nitekim allah’ın cininin gökyüzünde ne işi vardır.

x gerizekalıdır çünkü düşündüğümü düşünmüyor

operada son cinayet
önyargılı oluşumuzdaki öküzlüğün sözlerimize bir başka şekilde tezahür edişi.

söylenilen şeyi anlamamazlıktan ziyade, anlamadığın şeyi söyleyen insana da bok atma düşüncesinin nedeni elbette tek değil. kendi düşüncemizin tam zıddında olan bir uzaylı gelse dünyalar savaşı başlatırız, o derece. kendi ezberimizi bozmaktan hoşlanmayışımız ezberci eğitim anlayışımızdan olmasa da, kendini ispat etmeye çalışan, kişiliğin tam oturmaması(ve asla oturamayacak olan), nedenlerden bir kaç tanesi.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol