belli bir ekstremum noktasından sonra;
(bkz: kusmak)
(bkz: dalai lama)ın okunuşu
kavga öncesi kurulan son cümlelerden biri
böyle diyosa kesin penaltıdır.
(bkz: yok ya)
türk atletizminin geleceği açısından emrahın çağırıldığı mekan ile anasının skildiği yer arası mesafenin yüz metre olması gerekir.zira son yıllarda türkiye kısa mesafede başarılı bir atlet çıkaramamıştır.bu eksiğimizi de emrah böylelikle gidermiş olur.
bir de hava buz gibi soğuksa etkisini beş kata kadar çıkarır.
kendi kendini göt etmeye meraklı salak spiker repliğidir.ulan nerden biliyosun gol olacağını.sanki o kadar mesafeden çok golünü görmüş de gol olur diyo.futbolcu şutu attıktan sonra da sanki biraz önce iddia eden kendisi değilmiş gibi pişkin pişkin "vurdu auuuut" der. bak yine sinirlendim.
"altı üstü bir ayakkabı.ne alakası var komunizmle."diyenler olabilir ama bence yapılmaması gerekir.çünkü nike o kahrolsun dedikleri ülkenin en çok tanınan 2-3 markasından biridir.ve yine kahrettikleri kapitalizmin en büyük savunucularından biridir.bir keresinde avcılar da görmüştüm böyle birini.açıkcası tükürdüğünü yalamaktır.tabi ayağındaki ayakkabının markasının savunduğu şeyle tamamen zıt olduğunu farkedememişse ona hiçbirşey demiyorum.onun ki gelip geçici bir hevestir.yakında sıkılır.
(bkz: iskelet)
babanın gecenin bi yarısı televizyonda zap yaparken 42 yerine yanlışlıkla 422 tuşlaması ile ekranda kenetlenmiş bir çift insan belirmesi ve babanın kitlenip bi on saniye öylece kalması.allahtan odada başka kimse yoktu da işi şakaya vurduk.
baba-neyse oldu bi yanlışlık.hem sen artık eşek kadar adamsın.bunlarla utanıcak değilsin ya.
ben-ya yok ehehee
baba-ulan kaçtı o kanalın numarası?arada bir göz atayım.
ben-baba yuh artık o kadar da değil ama aaaaa.
baba-neyse oldu bi yanlışlık.hem sen artık eşek kadar adamsın.bunlarla utanıcak değilsin ya.
ben-ya yok ehehee
baba-ulan kaçtı o kanalın numarası?arada bir göz atayım.
ben-baba yuh artık o kadar da değil ama aaaaa.
sarıyer merkezde bulunan üç katlı hoş bi mekan.ama "has"ın s si ile simitin s sini birleştirerek söyleyince komik oluyor.
bunlar iddaa da oynadıkları için her hafta "şu maç ne olur"diye başınızın etini yerler.
(bkz: singing in the rain)
başlığı görünce ne kadar çok sevdiğimi hatırladığım ve şu anda dinlediğim türkü.
geçen sene 35 saniyede san antonio spurs potasına tam 13 sayı göndererek maçı takımına kazandıran yaratık.
(bkz: kaybolmayan sakız)
(bkz: şimdi sevişme vakti)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?