nedense aklımda sadece
"zafer semadan gelecektir" repliği kalan film.
"zafer semadan gelecektir" repliği kalan film.
içimde sanki alpay erdem de o aktivite yer alacaktır/almıştır dürtüleri uyandıran etkinlik.
"e o zaman televizyon programı televizyon programı geziceene evliliğini kurtarmaya çalışsana lan dürrrrrük" diye böğürmek istediğim saçma-salak bir televizyon vızırtısı.
(bkz: doğumgünüm bana geldiğin gündür)
hakkaten lan, çok yalnızım buralarda, sanayi siteleri falan. gelseniz ya bi ara sayın jedi?
hakkaten lan, çok yalnızım buralarda, sanayi siteleri falan. gelseniz ya bi ara sayın jedi?
sırf içmek için hasta taklidi yaptığımı bilirim. artık yapmıyorum tabi taklit maklit, gidiyorum eczaneye, parası neyse veriyorum, alıyorum.
evet bebeğim, para konuşur.
evet bebeğim, para konuşur.
sakin zamanlarda,
bir bardak kahve,
bir sigara...
arkadan ince vücutlu,
güzel bacaklı bir kadın
bossa nova söylese ya...
bir bardak kahve,
bir sigara...
arkadan ince vücutlu,
güzel bacaklı bir kadın
bossa nova söylese ya...
bir model üstü için:
(bkz: düşersem yanarım)
(bkz: düşersem yanarım)
(bkz: bossa nova)
uzun bir aradan sonra,
nick nicki nickince
nick nicki nickince
söyledikleri şeylere gerçekten inanan grup. gerçekten sadece metalcilerin olduğu bir ülkede yaşamak, kılıç kalkan oynar gibi ortalıkta gezmek istemektedirler. metali en iyi yapan grup olmaları da sanırım bununla ilgili, gerçekten inandıklarından olsa gerek.
"barış için savaşmak, bekaret adına sikişmek gibidir." anlamına gelen ingilizce söz öbeği.
anarşist/sosyalist kitlenin epey kullandığı laf.
anarşist/sosyalist kitlenin epey kullandığı laf.
ve attığım her adım seni hatırlatıyorsa bu şehirde bana,
artık burdan,
gecesiyle gündüzüyle
nefret etmenin zamanı geldi demektir.
artık burdan,
gecesiyle gündüzüyle
nefret etmenin zamanı geldi demektir.
geçen zirvenin tadının damağımda kalması nedeniyle, katılacağım zirvedir.
as she walks in the room
scented and tall
hesitating once more
and as i take on myself
and the bitterness i felt
i realise that love flows
wild, white horses
they will take me away
and the tenderness i feel
will send the dark underneath
will i follow?
through the glory of life
i will scatter on the floor
disappointed and sore
and in my thoughts i have bled
for the riddles ive been fed
another lie moves over
wild, white horses
they will take me away
and the tenderness i feel
will send the dark underneath
will i follow?
wild, white horses
they will take me away
and the tenderness i feel
will send the dark underneath
will i follow?
scented and tall
hesitating once more
and as i take on myself
and the bitterness i felt
i realise that love flows
wild, white horses
they will take me away
and the tenderness i feel
will send the dark underneath
will i follow?
through the glory of life
i will scatter on the floor
disappointed and sore
and in my thoughts i have bled
for the riddles ive been fed
another lie moves over
wild, white horses
they will take me away
and the tenderness i feel
will send the dark underneath
will i follow?
wild, white horses
they will take me away
and the tenderness i feel
will send the dark underneath
will i follow?
kokteylleri olmasaydı bi sik olmazdı denilebilecek bardır. bahçesinde oturdunuz oturdunuz. yoksa 20 kişi 8 kişilik masaya tıkışmaya çalışırsınız. havasız, basık ve boğucu bir ortam da olsa, kokteylleri için uğranır; geceye başka bir yerde devam edilir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?