nick nicki nickince

nickinde ’a’ olsa bir dede diyecem ama cikartamadim. hosgelmisler, safalar getirmisler...

dumanin damardan olursa ne kadar huzunlu , dokuz sekizlik olursa ne kadar eglenceli oldugunu kanitlayan sarkilardan.

yataktan kalkmamayi, cizgi film izlemeyi, imla hatalariyla dolu ’sevgili gunluk, bugun erkenden kalktim. elimi yuzumu yikadim, kahvaltimi yaptim. sonra televizyon izledim...’ yazabilmeyi, tum derdinin bir sayfa yaziyi el kadar sayfaya 25 puntoyla gecirmek oldugunu ve sokakta cikip top oynamayi ya da ip atlamayi ozledigin an, buyumussun demektir.

sozleri de $oyleymi$:

oh i miss the kiss of treachery
the shameless kiss of vanity
the soft and the black and the velvety
up tight against the side of me
and mouth and eyes and heart all bleed
and run in thickening streams of greed
as bit by bit it starts the need
to just let go
my party piece

oh i miss the kiss of treachery
the aching kiss before i feed
the stench of a love for a younger meat
and the sound that it makes
when it cuts in deep
the holding up on bended knees
the addiction of duplicities
as bit by bit it starts the need
to just let go
my party piece

but i never said i would stay to the end
so i leave you with babies and hoping for frequency
screaming like this in the hope of the secrecy
screaming me over and over and over
i leave you with photographs
pictures of trickery
stains on the carpet and
stains on the scenery
songs about happiness murmured in dreams
when we both us knew
how the ending would be...

so it’s all come back round to breaking apart again
breaking apart like i’m made up of glass again
making it up behind my back again
holding my breath for the fear of sleep again
holding it up behind my head again
cut in deep to the heart of the bone again
round and round and round
and it’s coming apart again
over and over and over

now that i know that i’m breaking to pieces
i’ll pull out my heart
and i’ll feed it to anyone
crying for sympathy
crocodiles cry for the love of the crowd
and the three cheers from everyone
dropping through sky
through the glass of the roof
through the roof of your mouth
through the mouth of your eye
through the eye of the needle
it’s easier for me to get closer to heaven
than ever feel whole again

i never said i would stay to the end
i knew i would leave you with babies and everything
screaming like this in the hole of sincerity
screaming me over and over and over
i leave you with photographs
pictures of trickery
stains on the carpet and
stains on the memory
songs about happiness murmured in dreams
when we both of us knew
how the end always is

how the end always is...

(bkz: pictures of you)
(bkz: the end of the world)
(bkz: boys don t cry)

1989 ciki$li the cure albumu ve albumle ayni adi ta$iyan $arkisi. bu albumde bir cok the cure hiti bulunmaktadir:

1. Plainsong
2. Pictures of You
3. Closedown
4. Love Song
5. Last Dance
6. Lullaby
7. Fascination Street
8. Prayers for Rain
9. Same Deep Water as You
10. Disintegration
11. Homesick

beyaz showda telefon numaralarinin vtr sinde arkada calan, insani gecenin bir yarisinda kipirdatma, kaldirma ve neselendirme yetenegine sahip klasik...

sesini solugunu kesmis, ozlenen yazar. arada ugrar olmus artik, donse de yazsa da okusak...

fatih altayli kose yazmayi biraktigi zaman bir ilerleme olur gibime geliyor. insan bu kadar tarafli, bu kadar duygularina yenik olmaz ki canim...

bir de bunun yaninda duz lise vardir, zaten e-5 in kiyisinda kenarinda, bir de kucukyali’da... off yani cekilmez. eline tespih alan kendini adam sanir.

gunlerden bir gun bostanci sahilde isiklarda duruyoruz. ondeki servisten birkac sanirim orta okul ogrencisi kiz arkalarini donmus bizim servise bakiyorlar. servis soforumuz bir kac saniye dayandi dayanmadi, yaninda oturan servisin firlama ilkokul ogrencilerinden aram’a dondu: ’aram seninkini soruyorlar...’ dedi. cogumuz daha ne olup bittigini anlamadan bir baktik ki aram pantolon-don ne varsa indirmis. dilimiz falan tutuldu, soku atlatip gulmeye baslamamiz idealtepeyi bulmustu...

bir de bu adamin siyasette iyi bir yere geldigini dusunsenize. kazara basbakan oldu diyelim.
hey allahim ne gunlere kaldik...
(bkz: cok yalnizim be atam)

askerliginin acemilik donemini soyle aktaran rapper:
http://www.powerdarbe.com/v2/archive/index.php/t-2272.html

(bkz: karabiber duasi)

kucukken varligina inandigim hede.
ciddi bildigin bir canavar var, amaci araba kullanirken insanlari oldurmek sanirdim. ama sucun tamamen bende olmadigi kanisindayim. ’trafik canavarini durdurun!’ tabelasini hatirlayanlar belki bir parca olsun hak verirler.

amazon’un ’amma uzun’dan geldigini iddia eden sacmalik. verilen orneklerinse hep amerika kitasindan olmasi ’aslinda kizilderililer de turk’ iddiasina bir pekistirme cabasi sanki. zira amerikanin yerlileri, bu yerleri adlandiranlar olmalilar.

’ben aciz bir bireyim, tek basima ne yapabilirim ki!’nin antitezi. ’fark yaratabilirsin’ anlamina gelen bir dalga.

volkanizma kaynakli adalardan olusmus adalar ulkesi. boyle ’sans eseri’ yaratilmis bir cografyadam cikip dunyayi sallayan karinca irkin vatani.
(bkz: you can make a difference)

ayrica surekli; depremlerle sarsilmasinin nedeni de volkanizmadir, yer kabugunun volkanizma nedeniyle saglam olmamasi ve oturmasi icin surekli hareket etmesi gerekliligidir.

lgs , oss ve lise fizik’in vazgecilmez sorulari.
bir de alem, cumbus, eglence, geyik yan anlamlari vardir.

’yilbasinda ne yaptin?’ sorusunu sordugum mantikli her insandan aldigim cevapti.
biri bana ayni soruyu sorsa, sanirim ben de mantikli insanlar kategorisine giriyorum.