şiddet ve cinsellik dozajı yüksek bir film.
film hakkında yazılanları daha önce sözlüklerde okuyunca beklentiyi epey yüksek tutmuştum. filmi izledim ve cok etkilenmedim. yani bana pek ağır gelmedi. yer yer de tahrik etti bilemedim.
bir şeyler mi kaçırdım acaba diye aylar sonra ikinci defa izledim yine aynı.
filmin verdiği mesajların politik olduğunu okumuştum, bir bakın derim.
imla:edit
acun ılıcalı gibi adamların bir kadınla sınırlı kalacağını düşünmek biraz safra sanki heh
"kızımla hazar uyar arasında bir şeyler olmuş. 'seviyoruz' dediler. nasıl aklını çeldi kızımın bilmiyorum. kızım bizi dinlemiyordu" babanın yaptığını çok onurlu buluyorum. bir piçi ortadan kaldırmış. fakat bu hikayede yine olan babaya olmuş. en çok babaya üzüldüm. kuş beyinli kızın yine her hikayede olduğu gibi piçin birine gönül kaptırışı, bir şeyler yaşaması ve kopamaması, ailesini dinlememesi olayları büyütmüş. e böyle yamyam bir çocuk cinsel anlamda kullanabildiği taptaze kızı normal yollardan bırakır mı? hayır.
kadınlar böyle piç kurularını tercih ettiği sürece benzer çok daha fazla faciaya sebep olacak.
nacizane gözlemlerim erkekler efendi gibi diyalog kurduğu insanlardan çok hayvani şekilde piç olduğu ilişkilerde kıymet görüyor, zor vazgeçiliyor.
bunu çevremdeki ilişkilerde de, kendi ilişkilerimde de hatta abartıyorum aynı kişi ile yaşanan iki farklı dinamikte(efendi-piç) olan ilişkide de gözlemledim.
kadınların söylediğine değil yaptığına bakın gençler.
kadınlar böyle piç kurularını tercih ettiği sürece benzer çok daha fazla faciaya sebep olacak.
nacizane gözlemlerim erkekler efendi gibi diyalog kurduğu insanlardan çok hayvani şekilde piç olduğu ilişkilerde kıymet görüyor, zor vazgeçiliyor.
bunu çevremdeki ilişkilerde de, kendi ilişkilerimde de hatta abartıyorum aynı kişi ile yaşanan iki farklı dinamikte(efendi-piç) olan ilişkide de gözlemledim.
kadınların söylediğine değil yaptığına bakın gençler.
kalın tüylere sahip beylerde işe yaramayan bantlar..
biz yine traş makinasına talim.
biz yine traş makinasına talim.
sofrada görünce şahsıma kufredilmis gibi hissediyorum. yağın içine patates doğrayıp bunu yemek diye sunmak bence büyük hakaret.
nerden tutsan elinde kalıyor, besleyiciliği de zayif. yağ içerisinde yüzen nişasta neticede.
neyse sakinim ya.
nerden tutsan elinde kalıyor, besleyiciliği de zayif. yağ içerisinde yüzen nişasta neticede.
neyse sakinim ya.
her erkeğin hayalini yaşayan adam. ben böyle hesapları takip etmiyorum sikerler.
ilk entryde noktasından virgülüne kadar tamamen araklama ile anlatılmış olan spor mağazası.. ilk okuduğumda kısa süreli bir dejavu yaşamadım değil.
https://eksisozluk.com/entry/63824130
https://eksisozluk.com/entry/63907384
fiyat/performans olarak çok başarılı bulduğum spor mağazasıdır ayrıca.
+300 lira verilip dağılan adidas ayakkabılara inat 70 liralık kalenji marka ayakkabıları sağlamlığı ve rahatlığı ile göz dolduruyor. hatta giydiğim mavi renkli serisi tasarım olarak da bir çok markanın eline verir diyorum.. 7 aydır spor yaparken(hem de boksta) giymeme rağmen ilk günkü gibi isteyene caps koyabilirim.
uzun süre tecrübe ettiğim diğer ürünleri ise şort, bisiklet forması ve bisikletleri.
şortu 2013 mayıs ayında 30 liraya aldım(3 ay öncesine kadar benzer modellerinin fiyatları aynı idi sonrasını bilmem) neredeyse 2 sene bisiklete binerken epey sık bir şekilde kullandım. hatta ilk bi sene haftada 3-4 gün giydim. arada iki ay kick boksta kullandım. 7 aydır da boksta giyiyorum. böyle yazınca çok sefil hissettim ama gerçekten diriliği ilk günkü gibi. 3.5 sene sonunda, son zamanlarda renginin attığını farkettim. e bu kadar da olsun. gidip yine aynı şorttan 2-3 tane alacağım sanırım :) her antreman sonrası makinede yıkandığını da not düşelim.
bisiklet formasını yine aynı tarihte aldım o zamandan beri ara ara kullandım. kış ayları hariç epey sık kullandığımı söyleyebilirim. zerre bozukluk yok hala aynı.
2013 de üretimi duran btwin fit500 modelini ve onun yerine satışa sunulan triban 520 flat modelini kullandım. fiyat/performans olarak bindiğim en iyi bisikletlerdendiler hele fit500 bu konuda işin sonu.
edit: düzenleme
https://eksisozluk.com/entry/63824130
https://eksisozluk.com/entry/63907384
fiyat/performans olarak çok başarılı bulduğum spor mağazasıdır ayrıca.
+300 lira verilip dağılan adidas ayakkabılara inat 70 liralık kalenji marka ayakkabıları sağlamlığı ve rahatlığı ile göz dolduruyor. hatta giydiğim mavi renkli serisi tasarım olarak da bir çok markanın eline verir diyorum.. 7 aydır spor yaparken(hem de boksta) giymeme rağmen ilk günkü gibi isteyene caps koyabilirim.
uzun süre tecrübe ettiğim diğer ürünleri ise şort, bisiklet forması ve bisikletleri.
şortu 2013 mayıs ayında 30 liraya aldım(3 ay öncesine kadar benzer modellerinin fiyatları aynı idi sonrasını bilmem) neredeyse 2 sene bisiklete binerken epey sık bir şekilde kullandım. hatta ilk bi sene haftada 3-4 gün giydim. arada iki ay kick boksta kullandım. 7 aydır da boksta giyiyorum. böyle yazınca çok sefil hissettim ama gerçekten diriliği ilk günkü gibi. 3.5 sene sonunda, son zamanlarda renginin attığını farkettim. e bu kadar da olsun. gidip yine aynı şorttan 2-3 tane alacağım sanırım :) her antreman sonrası makinede yıkandığını da not düşelim.
bisiklet formasını yine aynı tarihte aldım o zamandan beri ara ara kullandım. kış ayları hariç epey sık kullandığımı söyleyebilirim. zerre bozukluk yok hala aynı.
2013 de üretimi duran btwin fit500 modelini ve onun yerine satışa sunulan triban 520 flat modelini kullandım. fiyat/performans olarak bindiğim en iyi bisikletlerdendiler hele fit500 bu konuda işin sonu.
edit: düzenleme
şundan bir kaç sene önce bu fiyatlara çok güzel arabalar vardı şimdiki piyasaya bakıp bu fiyatlara tavsiye vermek güç. çıkabileceğiniz maksimum seviye bu değilse bütçeyi biraz daha zorlayın derim..
bir de araba tavsiyesi verirken beklentiyi ve kullananı da tanımak lazım sanırım. bizim peder bey 15 yaşında benzinli 1.6 pejo(306 307 gibi bir seydi) almaktansa 28 yaşında 3.0 dizel mercedes 300d almayı tercih etti mesela. onu da bulamayıp yine aynı yaşta aynı modelin 2.5 dizelini tercih etti. eğer uzun yol yapmayacak olsa pejoyu değerlendirebilirdi.. ikisinin de fiyat 22.000 liraydı bu arada.
özetle beklentiye göre değişecek araçtır..
bir de araba tavsiyesi verirken beklentiyi ve kullananı da tanımak lazım sanırım. bizim peder bey 15 yaşında benzinli 1.6 pejo(306 307 gibi bir seydi) almaktansa 28 yaşında 3.0 dizel mercedes 300d almayı tercih etti mesela. onu da bulamayıp yine aynı yaşta aynı modelin 2.5 dizelini tercih etti. eğer uzun yol yapmayacak olsa pejoyu değerlendirebilirdi.. ikisinin de fiyat 22.000 liraydı bu arada.
özetle beklentiye göre değişecek araçtır..
saf ve temiz duygularla sevmenin uzun vadede zarardan başka bir şey getirmediğini anlayan erkek bir gün kanaya kanaya aldatır..
istikrarlı bir şekilde sevmenin karşılığını, kafeslenmiş muamelesi görüp daha iyi bir dal bulan kadının aniden yüzüstü bırakmasıyla alan erkek aldatır.
kimi zamanlar kızı gibi merhametle, babacan duygularla, kimi zaman ilk aşkı gibi heyecanla, şehvetle yaklaşılan, çok çok farklı yerlere konan kadına köpek çekenlerin daha çok kıymet gördüğünü anladığında dünyası başına yıkıla yıkıla aldatır. işin garibi kendince yüce duygularla değil de kendine dahi yakıştıramadığı, kadınına karşı aşağılık bir insan muamelesi gösterdiğinde hiç olmadığı kadar kıymete binen erkek o günden sonra çok zor temiz ve şefkatli duygularla sevebilir.
kendi içinde adaletli, hakkaniyetli, onurlu, saygılı davranmaya çalışıp ilişkisinin olduğu süreçte karşısındaki değer veren, flörtleri sıfırlara indiren erkek, terkedilişinin ardından kendine gelemeden kadınını bir başkası ile gördüğünde bir daha eskisi gibi olamaz. kendisinin aksine yedek kulübesini her daim sağlam tutan, flörtlere tam gaz devam eden biricik kankilerinin her daim daha mutlu olduğunu gören erkek en sonunda dünyanın enayisi ben miyim? diye kendine soracaktır.
sevmenin, sevilmenin maddiyatla ilişkisini gören, kimsenin ne kadar sevdiğini, duygularını umursamadığını ancak seçeneklerden en iyisi, en fark yaratanı konumunda bulunduğu sürece var olduğunu, hiçbir kadının bir erkeği gerçekten saf ve temiz duygularla sevemeyecegini anlayan erkeğimiz için artık hayat çok farklı olur..
her efendi erkeği piç olma sürecine götüren yollar bunlar ve benzerleridir. her erkek aldatmaz aslında. her erkek aldatmaya zorlanır. içgüdüsel olarak kadınlar rekabet ortamını seviyor eğer paylaşılamayan bir konumda iseniz değeriniz otomatik yukarı fırlıyor. sevişmelerin dahi bariz farklı ve arzulu geçtiğini görüyorsunuz :) aldatmasanız da her an aldatmaya, gitmeye müsait bir imaj çizmek, kafeslenmiş, çok seven aptal aşık modeli çizmekten daha mantıklıdır ve iki tarafı da mutlu edecektir. sevişmeler daha arzulu olacaktır. daha çok kıymet göreceksinizdir.
kadınların çok çok azı yukarıda bahsettigim gibi "saf ve temiz" duygularla sevilmeyi hakediyor. öylesini bulursanız evlenin zaten. ama dikkatli olmakta fayda var çünkü gerçekten iyi rol yapıyorlar..
edit: çevremde gördüğüm, duyduğum aldatan kadınlar gerçekten erkeklerden çok daha fazla. kadınlar en büyük darbeyi arkadaş, dost, kurs arkadaşı, mecburiyetten görüşüyorum adı altında mevcut ilişkisini devam ettirirken yeni ilişkisinin altyapısını hazırlayarak vuruyor.. bir dala tutunmadan diğerini bırakanı pek görmedim. çoğu erkek farkında olmuyo tabi bunların ve kocaman enkazlar kaliyon geriye.
arkadaşlar ben ne gördüm biliyor musunuz? biri bebek dört tane çocuğu olan otuzlu yaşlarda kadının o altı aylık bebeğini kayınvalidesine bırakıp eşi işteyken alışverişe çıkıyorum ayağına düzenli sikiştiğini gördüm. gerekçe; eşi çok çalışıyor ve eve yorgun geliyormuş son zamanlarda seks hayatları biraz sekteye uğramış.. bunu yapan kadın tesettürlü, gayet tatlı ve hanım hanımçık bir model.. he bir de fizik faktörü varmış.. bizim arkadaşın boyu fiziği kuvveti ondan çok daha iyiymiş, yaptığı normal değil miymiş? bu durumda benim arkadaşım da adı bir şerefsiz olsa da mutlak orospuyu hepimiz görebiliyoruz sanırım. bu kadın hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor.
lisede yüzüne bakılmayan pilot abimiz lise aşkına mesaj atıyor.. iki gün direnen evli ve çocuklu güzel ablamız üçüncü gün pilot abinin kucağında zevk çığlıkları atıyor.
yaklaşık iki ay öncesine kadar flörtleştiğim ilişki başlangıcında olduğum kızın iki yıllık ilişkisi olduğunu öğrenmem ve kızımızın kedi yavrusu gibi ama boşluktaydım diye sızlanması, masumu oynaması ve mevcut ilişkisine kaldığı yerden devam etmesi.
bu anlattıklarım en taze, yakın zamanda olan örnekler. daha nicelerini gördüm, duydum. benim yaşadığım harici diğer olayların doğruluğundan da konuşmalar, fotoğraflar sayesinde eminim bu arada. dümendir diye düşünmeyin. gerçekten iliski içerisinde olduğunuz kadınları at gözlüğünü çıkarıp arada bi gözlemleyın derim.
değerli ve saygı duyulan hatta zaman zaman çekinilen bir erkek olmak bunları minimuma indiriyor. arada diş göstermeyi ihmal etmeyin derim.
eleştiriye ve farklı tecrübeleri dinlemeye de açığım.. bu entry de burada biter.
istikrarlı bir şekilde sevmenin karşılığını, kafeslenmiş muamelesi görüp daha iyi bir dal bulan kadının aniden yüzüstü bırakmasıyla alan erkek aldatır.
kimi zamanlar kızı gibi merhametle, babacan duygularla, kimi zaman ilk aşkı gibi heyecanla, şehvetle yaklaşılan, çok çok farklı yerlere konan kadına köpek çekenlerin daha çok kıymet gördüğünü anladığında dünyası başına yıkıla yıkıla aldatır. işin garibi kendince yüce duygularla değil de kendine dahi yakıştıramadığı, kadınına karşı aşağılık bir insan muamelesi gösterdiğinde hiç olmadığı kadar kıymete binen erkek o günden sonra çok zor temiz ve şefkatli duygularla sevebilir.
kendi içinde adaletli, hakkaniyetli, onurlu, saygılı davranmaya çalışıp ilişkisinin olduğu süreçte karşısındaki değer veren, flörtleri sıfırlara indiren erkek, terkedilişinin ardından kendine gelemeden kadınını bir başkası ile gördüğünde bir daha eskisi gibi olamaz. kendisinin aksine yedek kulübesini her daim sağlam tutan, flörtlere tam gaz devam eden biricik kankilerinin her daim daha mutlu olduğunu gören erkek en sonunda dünyanın enayisi ben miyim? diye kendine soracaktır.
sevmenin, sevilmenin maddiyatla ilişkisini gören, kimsenin ne kadar sevdiğini, duygularını umursamadığını ancak seçeneklerden en iyisi, en fark yaratanı konumunda bulunduğu sürece var olduğunu, hiçbir kadının bir erkeği gerçekten saf ve temiz duygularla sevemeyecegini anlayan erkeğimiz için artık hayat çok farklı olur..
her efendi erkeği piç olma sürecine götüren yollar bunlar ve benzerleridir. her erkek aldatmaz aslında. her erkek aldatmaya zorlanır. içgüdüsel olarak kadınlar rekabet ortamını seviyor eğer paylaşılamayan bir konumda iseniz değeriniz otomatik yukarı fırlıyor. sevişmelerin dahi bariz farklı ve arzulu geçtiğini görüyorsunuz :) aldatmasanız da her an aldatmaya, gitmeye müsait bir imaj çizmek, kafeslenmiş, çok seven aptal aşık modeli çizmekten daha mantıklıdır ve iki tarafı da mutlu edecektir. sevişmeler daha arzulu olacaktır. daha çok kıymet göreceksinizdir.
kadınların çok çok azı yukarıda bahsettigim gibi "saf ve temiz" duygularla sevilmeyi hakediyor. öylesini bulursanız evlenin zaten. ama dikkatli olmakta fayda var çünkü gerçekten iyi rol yapıyorlar..
edit: çevremde gördüğüm, duyduğum aldatan kadınlar gerçekten erkeklerden çok daha fazla. kadınlar en büyük darbeyi arkadaş, dost, kurs arkadaşı, mecburiyetten görüşüyorum adı altında mevcut ilişkisini devam ettirirken yeni ilişkisinin altyapısını hazırlayarak vuruyor.. bir dala tutunmadan diğerini bırakanı pek görmedim. çoğu erkek farkında olmuyo tabi bunların ve kocaman enkazlar kaliyon geriye.
arkadaşlar ben ne gördüm biliyor musunuz? biri bebek dört tane çocuğu olan otuzlu yaşlarda kadının o altı aylık bebeğini kayınvalidesine bırakıp eşi işteyken alışverişe çıkıyorum ayağına düzenli sikiştiğini gördüm. gerekçe; eşi çok çalışıyor ve eve yorgun geliyormuş son zamanlarda seks hayatları biraz sekteye uğramış.. bunu yapan kadın tesettürlü, gayet tatlı ve hanım hanımçık bir model.. he bir de fizik faktörü varmış.. bizim arkadaşın boyu fiziği kuvveti ondan çok daha iyiymiş, yaptığı normal değil miymiş? bu durumda benim arkadaşım da adı bir şerefsiz olsa da mutlak orospuyu hepimiz görebiliyoruz sanırım. bu kadın hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor.
lisede yüzüne bakılmayan pilot abimiz lise aşkına mesaj atıyor.. iki gün direnen evli ve çocuklu güzel ablamız üçüncü gün pilot abinin kucağında zevk çığlıkları atıyor.
yaklaşık iki ay öncesine kadar flörtleştiğim ilişki başlangıcında olduğum kızın iki yıllık ilişkisi olduğunu öğrenmem ve kızımızın kedi yavrusu gibi ama boşluktaydım diye sızlanması, masumu oynaması ve mevcut ilişkisine kaldığı yerden devam etmesi.
bu anlattıklarım en taze, yakın zamanda olan örnekler. daha nicelerini gördüm, duydum. benim yaşadığım harici diğer olayların doğruluğundan da konuşmalar, fotoğraflar sayesinde eminim bu arada. dümendir diye düşünmeyin. gerçekten iliski içerisinde olduğunuz kadınları at gözlüğünü çıkarıp arada bi gözlemleyın derim.
değerli ve saygı duyulan hatta zaman zaman çekinilen bir erkek olmak bunları minimuma indiriyor. arada diş göstermeyi ihmal etmeyin derim.
eleştiriye ve farklı tecrübeleri dinlemeye de açığım.. bu entry de burada biter.
kadınların büyük çoğunluğunun adi ve fitneci karakterlere sahip olması.
üzerindekiler değildir. ancak doğal güzellikleri olabilir fazlası değil
vizyona girdikten iki gün sonra izledim. ilk filme kıyasla efektler çok daha gerçekçi olmuş. hala yetersiz değil fakat başarılı diyebiliriz. spoiler vermemek için detaya girmeyecegim ama günümüz olaylarına da bir nebze değinmiş ve baş belasi terör örgütü ile aralarında geçen çatışma cehennem meleklerini andırmış.. tarih yazıyorlar yani..
ilk filmi beğenen bunu kesinlikle beğenir. ilk filme oranla bütçeyi ona katladiklarini düşünürseniz nasil bi fark olacağını az çok tahmin edebilirsiniz. iyi seyirler..
ilk filmi beğenen bunu kesinlikle beğenir. ilk filme oranla bütçeyi ona katladiklarini düşünürseniz nasil bi fark olacağını az çok tahmin edebilirsiniz. iyi seyirler..
seçici olmak demişken; kuzenimden gelsin "abiğğ önemli olan iç güzelliği tipi değil. hepsinin de içi güzel zaten o yüzlen vurup geçiyorum." aktif takıldığı 5-6 kız var. iyi idare ediyor. başarı yani
gerçekten var böyle bir şey. lisedeydik kuş beyinli bir arkadaşımız vardı ama hakiki salak yani. bir gün kızın biri ilerde yakışıklı olacağı gerekçesiyle (evet aynen böyle söylemişti dost muhabbeti sırasında) bu çocuğa yürüyor. çocuk zaten erkek yazsa ona bile razı..
gel zaman git zaman bu bizim aptal ve sınıftan üç beş kişi daha muhabbet ederken konu ilişkilerine geldi. elini tutarken boşaldığından bahsetti çocuk. daha da garibi, bir tanesi "bana da olmuştu arada oluyor öyle" diye arkadaşı savundu dalga geçenlere karşı..
bu da böyle saçma salak bir anımdır. lokasyon istanbul :)
gel zaman git zaman bu bizim aptal ve sınıftan üç beş kişi daha muhabbet ederken konu ilişkilerine geldi. elini tutarken boşaldığından bahsetti çocuk. daha da garibi, bir tanesi "bana da olmuştu arada oluyor öyle" diye arkadaşı savundu dalga geçenlere karşı..
bu da böyle saçma salak bir anımdır. lokasyon istanbul :)
harika genlere sahip değilse, harika beslenip, düzenli spor yapmıyorsa ufaktan sarkmaya başlayan kadındır.
o yüzlen çok değer kaybetmeden bir tane salağa kancayı takmasını tavsiye ederim.
o yüzlen çok değer kaybetmeden bir tane salağa kancayı takmasını tavsiye ederim.
am bulsam da gidip gelsem diye içinden geçiriyordur. erkeklerin yüz karasıdır. selam vermeye bile değmez orospu çocuğu.
küfür için özür dilerim.
küfür için özür dilerim.
elli üç yaşında kadının önce düzgün yürü diye uyarılıp, sonra sopayla saldırıya uğradığı olay.
http://m.haberturk.com/video/haber/izle/markette-dogru-yuru-dayagi/206649
Şimdi elimizdeki olaya bakalım. bir kadının saldırıya uğraması ve tum türkiyenin ayağa kalkması; sözlüklerde, instagram, facebook, twitter her yerde çığ gibi büyüyen tepkiler.. buraya kadar normal.. aynı zamanda kaltak feminist grupların erkeğin ifadesi dahi alınmadan serbest bırakıldı, sistematik şiddet uygulanıyor goygoyları.. haberde ifadesi alındığı söylenmiş olmasına rağmen algı operasyonu yapıyor kuru kukular. kadına değer verilmiyor, her gün öldürülüyoruz, sistematik şiddete hayır, erkek zulmüne son cart curt..
olayın bir de arka planına bakalım;
"saldırgan esnafı da bıktırmış. esnaf, ''haraç falan istiyor, dükkanın önüne geliyor milletten para istiyor, vermedikleri zaman vurmaya başlıyor. önleminin alınmasını istiyoruz artık yeter'' diye isyan ediyor."
http://m.mynet.com/markette-duzgun-yuru-dayagi-yasam-2684744/
bakın bu bahsettiğimiz piç daha öncede millete vurmuş, haraç kesmeye kalkmış ve muhtemelen söylenmeyen daha dolu olay.. ama bunlardan haberimiz yok. çünkü erkeğin darp edilmesi, gasp edilmesi, çeşitli baskılar altında kalması haber değeri taşımıyor. bunlardan kadının şiddete uğradığı haberin
kıyısında köşesinde bahsedilmesi sonucu haberimiz oluyor.
tekrar ediyorum feminazilerin iddialarının aksine bu toplumda kadına 18272718 kat daha çok değer veriyor. düşünün erkeğin şiddet görmesi haber değeri dahi taşımıyor. hele de böyle bir toplumsal tepki hayal gerçekten.
http://m.haberturk.com/video/haber/izle/markette-dogru-yuru-dayagi/206649
Şimdi elimizdeki olaya bakalım. bir kadının saldırıya uğraması ve tum türkiyenin ayağa kalkması; sözlüklerde, instagram, facebook, twitter her yerde çığ gibi büyüyen tepkiler.. buraya kadar normal.. aynı zamanda kaltak feminist grupların erkeğin ifadesi dahi alınmadan serbest bırakıldı, sistematik şiddet uygulanıyor goygoyları.. haberde ifadesi alındığı söylenmiş olmasına rağmen algı operasyonu yapıyor kuru kukular. kadına değer verilmiyor, her gün öldürülüyoruz, sistematik şiddete hayır, erkek zulmüne son cart curt..
olayın bir de arka planına bakalım;
"saldırgan esnafı da bıktırmış. esnaf, ''haraç falan istiyor, dükkanın önüne geliyor milletten para istiyor, vermedikleri zaman vurmaya başlıyor. önleminin alınmasını istiyoruz artık yeter'' diye isyan ediyor."
http://m.mynet.com/markette-duzgun-yuru-dayagi-yasam-2684744/
bakın bu bahsettiğimiz piç daha öncede millete vurmuş, haraç kesmeye kalkmış ve muhtemelen söylenmeyen daha dolu olay.. ama bunlardan haberimiz yok. çünkü erkeğin darp edilmesi, gasp edilmesi, çeşitli baskılar altında kalması haber değeri taşımıyor. bunlardan kadının şiddete uğradığı haberin
kıyısında köşesinde bahsedilmesi sonucu haberimiz oluyor.
tekrar ediyorum feminazilerin iddialarının aksine bu toplumda kadına 18272718 kat daha çok değer veriyor. düşünün erkeğin şiddet görmesi haber değeri dahi taşımıyor. hele de böyle bir toplumsal tepki hayal gerçekten.
surat dağıtma sebebidir. isteyen istediğini öper, özgür bireyleriz goygoyu yapmasın kimse. modernlik ile gavadlığı karıştırmayalım..
erkekseniz;
-adamın penisi sizinkinden en fazla 1-2 santim uzun olsun. arada ciddi bir fark göremesin.
-adamın vücudu sizden çok daha seksi olmasın, denk olun.
-sizden daha düşük performanslı olsunlar.
-kadınlar aşırı güzel olmasın, bakıp tribe girmesin.
kadınsanız;
-üstteki tavsiyeleri kendinize uyarlayın.
bu tavsiyeleri uygulamak için arşivi önceden hazırlamanız gerekiyor.
bunları yapamıyorsanız izlemeyin, üzülürsünüz.
-adamın penisi sizinkinden en fazla 1-2 santim uzun olsun. arada ciddi bir fark göremesin.
-adamın vücudu sizden çok daha seksi olmasın, denk olun.
-sizden daha düşük performanslı olsunlar.
-kadınlar aşırı güzel olmasın, bakıp tribe girmesin.
kadınsanız;
-üstteki tavsiyeleri kendinize uyarlayın.
bu tavsiyeleri uygulamak için arşivi önceden hazırlamanız gerekiyor.
bunları yapamıyorsanız izlemeyin, üzülürsünüz.
evde kumandanın hakimiyetinin kadında olduğunu gösterir.
kadın hakimiyeti olan yerde kaçınılmaz bir memnuniyetsiz olma durumu vardır gençler hiç sekmez..
kadın hakimiyeti olan yerde kaçınılmaz bir memnuniyetsiz olma durumu vardır gençler hiç sekmez..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?