mmkurabiye

o nasıl çirkin bir isim ki ya. anlamı hakkında bir fikir sahibi olmasam da telaffuz olarak hoş değil. mehveş... muazzez bile daha güzel mesela.

zaman zaman siniriyet, asabiyet sebebi falan. bugün çok işedim ya. yani ben yoruldum tuvalete gitmekten, o yorulmadı gelmekten. belki vazgeçer diye bu entry i ona ithaf ediyorum.

sana hayatım diyorum, daha ötesi mi var?!
der bir adam.

yok artık! cidden zor mesele. onun şusu var gelemez, bunun busu var yetişemez, bilmem kim de o gün evleniyormuş, hadi burdan yak...
zor mesele, herkesten önce belirlemeli hipotezi de asılsız, zira belirli bir zamana dek beklemeden hesaplayamazsın. falan.

(bkz: düğün tarihi belirlemenin zorlukları)

sanki öpülmeden uyandırılan ve dilbilgisi pek zayıf bir bilgiç açmamış bu başlığı da kalkmış ben tanımlıyorum. hay allahım ya! neyse, yani istisnasız her sabah öpücüklerle uyanıyorum, ki neyse konumuz bu değil.
muhtemelen dürtülerek falan uyandırılan bir bilgicin feryadı bu.

muazzam bir görünümü var, biraz dikkatli bakınca ise komik.

uygun platformu bulabilmiş insanların, içindeki kralı serbest bırakması durumu.
öyle bir otoritedir ki, onun sularında onun kuralları ile hareket etmelisindir. yoksa ne olur? işin görülmez. çünkü o diretmekten hiç yorulmaz.

işletme zincirindeki herkesin kafasına göre koyup, başkalarına diretmekte sakınca görmekten çekinmeyeceği şey, kaide.

o kadar ki, abidik gubidik yönetmelikleri ezberlemeye ve de uygulamaya koymaya kasmaktan, verimli çalışamazsın.

(bkz: herkesin içinde bir kral var)

(bkz: türkçeleşmesi gereken başlık)

tıpa da olabilir aslında, diye düşündüren başlık.

yılların karikatür kahramanları. iki civciv kardeş, biri sarı, diğeri siyah. sabah gazetesinde yayınlanırdı. şu an ne durumda, bilgim yok.

(bkz: limon ve zeytin)

biber ve domates salçası, margarin, sıvı yağ, ceviz, az miktarda sarımsak ve 7 çeşit baharat ile yapılan kahvaltılık karışım. kızarmış ekmeğin üzerine sürülmek suretiyle tüketilirse nefis olur.
salçalı ekmek başlığını görünce geldi aklıma. çemen de diyorlar bazı yörelerde ancak çemen farklı, biraz acı. acıka acı olmaz pek.

ait olduğunu düşündüğün yerde olduğunu hissettiğini farketmek.

an itibari ile ilk defa denk gelmeyi başardığım, ve bundan aşırı bir memnuniyet duyduğum trt 1 de yayınlanan dizi. dizi ile ilgili bir şey biliyor muyum? hayır. sonuna kadar izleyecek miyim? hayır. ama ben yine de mutlu oldum. işte öyle. herkesin bu dizi ile ilgili paylaşacak bir şeyleri varken ben neden geri kalayım ki diye sordum kendime. kalmam.

bulunması durumunda insanı asosyalleştirebilen, ancak bundan memnun da bırakan zat.
her şey iyi güzel, insanlar, arabalar falan ama seninle ben, o apayrı ve paha biçilemez şeklinde düşüncelere itebilir insanı. ve o kadar ki, yanında hiçbir şey yapmaksızın oturmak dahi zaman kaybı olarak düşünülmez. çünkü o an, onun ruhundan beslenir ruh, vücut ısısından etkilenilir. hayatın kaynağı orada bir yerlerde, bu bilinir ve o an, tam o an, başka yerde olmam gerekiyordu aslında, düşüncesi asla gelmez hatıra.

adapazarı nda 1999 depreminden sonra hasarlı olarak tespit edildiği halde yıkılmayan, hala içerisinde insanların (genellikle üniversite öğrencilerinin) yaşamaya devam ettiği apartmanlara kent sakinlerinin taktığı isim. olası bir depremde bu apartmanların ayakta durması beklenmiyor bu yüzden de böyle bir niteleme yapılmış. kiraları ucuz olduğu için öğrencilerce tercih ediliyor bu apartman daireleri, ancak kolon ve kirişleri çatlak, yer yer zeminleri bile yamuk.

poşet çaylarda, rezene çayı, rezene ve anason dan oluşur.

rusya geri almamış saatleri. gerekçesi de vatandaşlarının psikolojik olarak olumsuz yönde etkilenmeleri imiş. mesela intihar vakalarına en çok bu periodda şahit olmaktalarmış.