mmkurabiye

dedikten sonra ardından hemen allam çok töbe,denilirse bir şey olmaz.

babasını elleri ile o çukura bırakıp üzerine topraklar atarak gömdüğü andır.
artık ailenin babası olmak zorunda olduğunu farkettiği andır.

ilk kez penis gören kızların değil de , genelde , bir kıza ilk kez penis gösteren erkeklerin paylaşımlarından oluşan başlık.

doğrudan demokrasinin bir modelidir.
zira nasıldı diye sorulan sorunun altında
yanlışlarımızı görüp değerlendirmek ve sonraki sınavlarda daha dikkatli olmak düşüncesi yatar.

asıl problem olumlu bir cevap alma beklentisi içerisinde olmaktır ki o da pek yapıcı bir eleştiri sayılmaz.

feminizmi populist bir yaklaşımla ele aldığımdan falan değil ama ,
ne bileyim böyle polisti,karakoldu sonra mahkeme mapus damları falan çok uzun uğraştırıcı işlemler, daha ilkel bir toplumda yaşıyor olsaydık ama mesela kesin erkeklerin soyunu aşılamak gibi bir amaçla bazısını öldürürdüm.

hayır aslında ben de anlamıyorum,

gözümü kırpmadan canımı veririm dediğim üç erkek var hayatımda,
yanımda olmasından inanılmaz mutluluk, huzur falan duyduğum bir erkek var.

yani onlar da erkek fakat yine aynı cins ve cidden öldürmesem de çok pis işkence edesim var bazılarına işte.

hayatı boğucu kılıyorlar çünkü.
sözüm elbette meclisten dışarı, o meclis de herkesin kendi vicdanı ile tayin ettiğidir.



(bkz: ne dediysem arkasındayım tezimi ispatlayacak sonsuz kanıtlara da sahibim)

iki arkadaşın aynı kıza aşık olması
olmayınca olmayan şey
lay lay lom galiba sana göre sevmeler
sevginin bittiğini anlamak

(bkz: başlıkları atlaya atlaya okumak)

komple sikici olduklarından komple erkeklerden oluşuyorlar.
eee hem herbiri erkek hem sürekli sikiyorlar.
insan bir an da olsa düşünüyor, aralarında kimler götoğlanı bunların diye.


şeklinde bir entry yazmış olsam o sözlüğe beni de alırlar mı diye geçirdim sadece kafamdan bir an.
ama yok, asla yazmam ki ben böyle şeyler.

ıııı şimdi bir meslek grubu vardır..hayat kadınları hani..
onların halkla ilişkiler işlerini yürütecek beyfendiler vardır ya hani..
heh işte o ayıp sözcüğü söylemiyorum.o adamdan yoksa eğer kadın mesleğini kendi kendine icra etmek durumunda kalacağından başlıkta da belirtilen durum nükseder

çok leziz bir çorbadır.yaz için idealdir.
iki domates(rendelenmiş)biraz margarin biraz ayçiçek yağı biraz zeytinyağı falan,sonra azıcık domates salçası biraz kırmızı toz biber tuz bir iki damla limon,
sonra sıcak su sonra arpa şehriyeler,
sonra ince kıyılmış maydanoz biraz,
akabinde un ve soğuk su ile hazırlanmış terbiyesi,
sürekli bir karıştırma hali,
afiyet olsun.


not:
(göz kararı esas alınarak verilmiş bu tarif biraz şans işi olduğundan afiyet olma garantisi verilmemektedir.)
(ancak ben bile becerebildiysem,kuvvetle muhtemeldir ki orataya yenebilecek bir şey çıkacaktır.)

bir tane fıkra varmış,çok kavgacıymış,okulda herkesi dövermiş.bir gün bir başka fıkra arkadaşını fena benzetmiş.zavallı fıkra arkadaşın kafası yarılmış.
bu yüzden bu fıkra gibi fıkralar kafa göz yardığından yaran fıkralar adını almışlar.

böyle haziran bitmek üzere ama çıldırtıcı güzellikte bir yağmur yağıyor,hani böyle insanı hüzünlendirebilen cinsten.
birdenbire aklıma bir şey takılıyor ve ben hiçbir açıklama yapma gereksinimi duymayacağımı bildiğimden ötürü hiç üşenmeyip giriyorum söylüyorum içimde kalmıyor.nasıl bir ihtiyaç o bilmiyorum ama işte öyle bir şey bilgi sözlük.

ayriyeten türkçe alt yazıların azizliğine uğrayıp en başından, bu sözü küfür değilmiş de sanki hani: hay allah,tuh kahretsin,lanet olasıca... gibisinden öğreniyoruz ya,doğrusunu bilsek de iyimser bir hava kazınıyor ya bir yerde,heh işte ben o olaya asıl fuck.
bir keresinde hiç unutmam, çocuğun biriyle kavga ediyoruz bana fuck you demesin mi ibine.çaksam mı bi tane ,üzülme kardeş falan mı desem ne hissetsem sağlıklı düşünemedim yahu.

alelade kullanıyor eksikliğini de hissetmiyor olsak da çoğu zaman,
ne denli önemli bir kelime bugünlerde daha iyi anlıyorum.
belki de en çok ihtiyacım olan şey günaydın.
gün başlarken güne başlasam ben de güzel yüzünü görerek ve günaydın! deyişinle.

birlikte uyumak diye bir şey varsa dahi sizin tanık olamadığınız olaydır. ki o kadar da büyütülmeli midir bilemiyorum doğrusu.
birlikte uyanmak paha biçilemezdir elbette. yahut gece yarısı uyanıp onun yanınızda uyuyor olduğunu görmek inanılmaz huzur verici olabilir.

ancak birlikte uyumak olarak genelleştirirsek bilemiyorum ya uyurken... hem uyumayı zaman kaybı olarak değerlendiren bir insan olarak üstüne bir de sevdiceğimle uyuma fikri çok cazip gelmiyor. uyuklasak mesela?! o bence çok daha romantik.

ayrıca bence aşk ne sadece sevişmek ne de sadece birlikte uyumaktır.
aşk tam olarak, şıpsevdi sakızların içinden çıkan resimli kağıtlarda yazıldığı şekliyle: love is... (her şey) dir. bazen sen makarna yaparken onun sosu hazırlaması, bazense bir battaniyeyi paylaşıyor olmaktır.

başını boynuna gömerek uyumaya hazırlanırken nabzını hissediyor olmak yanağında ve o tıp tıp, tıp tıp... ların dünyanın en güzel melodisi olduğunu düşünmek. soluk verişlerini yüzünde hissetmenin ne denli dinlendirici olduğuna inanmak. üflediğinin karbondioksit değil huzur olduğunu hissedebilmek.

kollarında uyumasını beklemek ve tam o an zamanın durmasını diliyor olmaktır...

ilk zamanlara mı mahsus bilemiyorum ama, ölüm aydönümlerinde de oluyor benzer bir ruh hali.

bilgi sözlük e bir şarkı armağan edeceğim şimdi:

...
al içine tekrar, derinine sakla
kat kasırgana
yalan söyleme bak gözlerime
bitmiş olamaz
...


sözlük seninle dertleştim şimdi. teşekkürler.



ilgili entry: evet yukarıda bizzat örneklendirdiğim ruh hali ile yaklaşabildiğiniz yegane varlık, ama aslında var olmayan. belki de varla yok arasında bir yerde-dir.

son zamanların popüler türk dizilerinden.
ancak hala hatırımda erkin koray ın bir şarkısı.
ne zaman bu durum değişir,
öyle bir geçer zaman ki dendiğinde aklıma o şarkı değil de bu dizi gelir,
işte yorumu o vakit yapacağım.

(bkz: delikler ve kişide yarattığı reaksiyonlar)

vizelerin neticesiyle ters orantılı olarak verimli/verimsiz geçer.
şöyle ki: eğer kişi vizelerden gayet tatmin edici notlar almışsa finallere kasamaz,güvendiği bir dal vardır çünkü.ancak vizeleri vasatsa,illaki canını dişine takıp çalışacaktır,en azından böyle planlayacaktır kafasında bu dönemi.
yani, vizelere pek önem vermemek lazımdır,zira önemli olan sonraki sınavdır.