mel

çok başka birşeydir.
hem biri(ler)ini için için özlediğinin farkına varırsın,hem de o büyülü anlar özlem gidermen için sana verilen kısıtlı zaman dilimine işarettir.

öpmek,sarılmak,dokunmak inanılmaz derecede gerçekçidir bu kısıtlı zaman dilimi içinde. adeta yapaylıkla gerçekliğin içiçe geçtiği andır.

anlatılandan çok daha fazlası...
bilmediğin yerlere,hiç tatmadığın duygulara doğru tarifsiz bir yolculuk...
farklı farklı yaşamlarda farkli maskelerle ,farklı rollere bürünmek.
kısacası,bu güne kadar birilerini anlamak için kendimizi hep onların yerine koymaya çalıştık.lakin zaman ve mekan kavramlarına bağlı bir şekilde bu duyguyu tatmak çok başka şeyler katıyor insanoğluna.

"sustuğunu bilen olgundur,bildiğini susan değil"sözünü bizlerle paylaşarak büyük bir olgunluk göstermiş olan şairimizdir.

ve o yolları teğet geçen çift ;sanatçının kendisi ve eşinden başkası değildir.

isminden ötürü bir süre yabancı olduğunu düşündüğüm karizmatik oyuncu.
kendisi bir tv programında tardu’nun öz türkçe bir isim olduğunu söylemesiyle büyük oranda şaşırtan zat.

olaylara karşı tepkileri güçlü olsada içlerindeki zayıflığı hep muhafaza ederler fakat siz bunu asla anlayamazsınız.içlerinden ağlamayı tercih ederler. bağımlılık güç kaybıyla eş anlamlıdır aslan için.
lakin başkalarının dertlerini dinlemek ve onlardan ders çıkarmak en büyük zevkleridir.
tavsiye:aslan sevgiliyi ilgi manyağı yapmadığınız taktirde manyaklaşır ve pençelerini gösterir.

endişe filminin çekimleri sırasında yumurtalık savcısını öldürmek suçundan 18 yıl hapse mahkum oldu.
karikatürist oğuz aral ise;oyuncunun aşırı derecede rolünün etkisinde kalmasından ötürü böyle bir cinayeti gerçekleştirdiğini vurguluyor.
ne hayata nede role fazla kaptırmak iyi değil galiba...

suya sabuna dokunmayanlar,herşeyin kirli kalmasını isteyenlerdir

"eğer dünya sizin için yaratılmamış ise,sizin dünya için yaratılmış olduğunuz düşüncesiyle mesut olabilirsiniz.
siz hayat kitabının önemli bir sayfasısınız ,sizsiz kitap tamam olamaz"
sözünün sahibi.

"insanlar rakamlar gibidir,ancak durumlarına göre kıymet alırlar"

işın karaca’nın yorumuyla tanıdığımız bir sezen aksu şiiri

sevgilim canım yandı çok
hayat yüzünden senin suçun yok

ben öğretilenlere hiç karşı koymazdım hayır demezdim
adanmış aşklar yaşar hep ölürüm derdim ama ölmezdim

şimdi başka bahar gönül gün ışığı gördü
şimdi aşklar kadar aşk kendine döndü

hadi gel yeniden buluşalım
bir daha barışalım senle
küsmeyelim hayata asla
hadi gel anlaşalım

her insan biraz romandır, kahramandır biraz yalandır
gün gelir anlar ki en çok harcadığı şey ah zamandır
vakit tamam yollara düştüm
elbet benimde hikayem vardır

kimin için yaşıyoruz sorusuna cevap arayan müthiş bir sezen aksu şiiri...

özledin mi? öyleyse kalk gel
bırak artık kim ne derse der
yasak günah hayat ahh elden gider

onların kendi hikayeleri yok
onlar sadece seyirci dünyada
aşksız yaşsız hasarsız bir diyarda

sen seç ben söyledim gitti
son sözümü ölmem artık
bu pişmanlar ordusuna dönmem artık

gel kırma ah gel duyma
sen de bu mutsuzlar kervanına uyma

"vitrine değil ,iklime gelmeli "

anladim ben herseyi yoruyorum
belki de hep senden bekliyorum
degismedim sadece susuyorum
mucizeler yaratan kahramani ozluyorum

müthiş bir sezen aksu eseri.
sezen yine döktürüyor,döktürüyor da ,işte bu ikircikli halet-i ruhiyenin faydası ancak ve ancak kaleme ,kesinlikle kalbe değil....

sevgilim sen ve ben sevgiden
çok farklı şeyler anlıyoruz
sen güce bense aşka aşığım
bu yüzden anlaşamıyoruz

içimde koskocaman bir yer
sana da, başkalarına da yeter
bu yürek aşkla ölür bin defa
bin defa doğar aşkla yeniden

gelir geçer ne sevdalar
değişir herşey, değişir insan
seneler sonra utanır herkes
bu boş, anlamsız, küçük oyunlardan

ateşle oynama ateşle oynama
sonunda ellerin, dillerin yanacak
dilersen gel beni bir kere daha vur
vurduğun yerlerde güller açacak

ateşle oynama ateşle oynama
sonunda ellerin dillerin yanacak
dilersen gel beni bir kere daha vur
vurduğun yerlerde güller açacak

sevgilim anlamsız bu savaş,
savaşlardan daha güçlüdür aşk
bitecek kavgalar, bitecek bu hayat
sevgilim bizi aşk kurtaracak

içimde koskocaman bir yer
sana da, başkalarına da yeter
bu yürek aşkla ölür bin defa
bin defa doğar aşkla yeniden

gelir geçer ne sevdalar
değişir herşey, değişir insan
seneler sonra utanır herkes
bu boş, anlamsız, küçük oyunlardan

yaratıcı seneryosuyla ziyan olan bir nesile kelebek etkisi perspektifiyle ilginç bir son getiren ,
çoğu zaman sırtımızı dönmeyi tercih ettiğimiz gerçek dünyanın hasına götüren,
bugün geriye baktığımızda aslını inkar etmek zorunda bırakılan birçok eurotürk’ün erişmek için neler vermeyeceği ,hem hüzün hem de umut dolu bir senaryoya sahip yapım.

unutmayı öğrendim,unutmayı unuttum
unutmaya giden unutmayı öğrendim
bir yalan hazırladım,ilk başkasından duydum,
yüzüme susanlardan konuşmayı öğrendim.

(bkz: pagliacci)

okulda,anladıkça başaracaksın
yaşamda ,başardıkça anlayacaksın
gelecek mutlu-mutsuz inanmasan da;
gözlerin yaşardıkça anlayacaksın.
özdemir asaf

(bkz: öğüt)