mademoiselle carole

uzerindeki uniformasiyla,
insanin goz derinliklerine bakan;
gazi mustafa kemal ataturk’ un hemen her evde veya isyerinde olan fotografidir.
*
ataturk vakfi’ nin cikarttigi takvimde de bir adedi mevcuttur.

herhangi bir olayin yapilmasinin imkansizligini anlatir.
*
..ya da bunu diyen yapamamistir da etrafa bok atiyordur.
kendisi beceremeyince, kimse yapamaz ya hani!

haftada en az 2 defa sahte 50 ytl yiyen ve bunu da anlatmaya hic cekinmeyen insan evladidir.
*
bari yiyorsun, bir sus be adam..
bi’ sus da millet anlamasin gerzekligini!
anlatir da anlatir hasbam.
yok soyle geldi, ben sunu yapiyordum, arkasindan kostum yetisemedim..
surekli de ayni herifi tarif ediyor ama unutuyor bu salak, valla bak!

sergi.

kimi mekanizmalarin,
onceden bilebildigini tahmin ettigim bir durum.
*
ona gore onlem alirlar,
ona gore kavsaklardaki trafik polisi sayisini arttirirlar,
ona gore yollarin bakimini yaparlar,
ona gore hastahanelerdeki nobet duzenini degistirirler bu mekanizmalar, falan.
*
ha, trafik kazasi olmaz mi?
olur tabii, lakin onlemler alinmistir.
ambulanslar,
tabutlar,
mezar yerleri filan...

acilan basligin altina girdiginiz ilk entryden itibaren,
basligin artik sizin soyleminizden yola cikilarak doldurulacagini bilmeniz ve her seye katlanmaniz gerektigidir.
*
acarsiniz basligi;
bir tanim, babalardan soyle..
ha’di bakalim!
ya hu 50 karakter siniri var sozlukte, degil mi?
eksik olabilir tabii bazi kelimeler..
yok abicim!
giriyorlar da giriyorlar entrylerini.
bik bik bik anlat sonra iste boyle derdini!
*
diyecegim o ki;
iyi secmek gerek kelimeleri, iyi secmek!

discovery channel’ da olamayacagi ispatlanan eylemdir.
*
kucukken yapabilecegim hep aklima gelir,
"daha hizli, daha hizli" diye cikisirdim beni iten kimseye..
olmazdi da zaten.
gene de, donebilmek hos bir durum olsa gerek.

kendi oturdugun tarafi hizlica yere carparak,
karsindakini ziplattigin bir alet.
*
haince evet!
karsindaki de sana yapinca,
karsilikli bir got morarmasi olayi bas gosteriyor.
lakin eglenceli.
kask da lazim tabii, dizlik, dirseklik filan.

falan kelimesini pekistirmek icin soylenir.
*
"boyleyken boyle, uzatmaya gerek yok" gibi bir anlam ortaya cikar.

bizim gibi,
sokaga daha ilk cikildigindan itibaren kizlara laf atilan,
taciz edilen toplumlarda hic de acayip olmayan bir durumdur.
*
bi dur be kardesim,
bi dur da soyle sakin sakin yuruyelim, isimize gucumuze bakalim..
yok!
imkani yok!
nerede bir andaval varsa, o cikar bulur sizi illa ki.
biz de takiyoruz o aleti,
saliyoruz kendimizi kainata iste!

edit:
kulakta olan kulakliklardir.
50 karakter diye bir sey de vardir!

akli sadece basit seylere calisan,
kafa yormayan insan.
*
kaba, cahil kisilere de denir.

deniz araclarinin tam yol ileri giderken,
birden tam yol geriye gitmesinin de adidir.
*
"tornistan yapmak" olarak kullanilir.

denizcilerin kullandigi bir tabirdir.
*
denizin dalgali oldugunu bildirir.

turkler’ in bu ne dedikleri, turistlerin ise hic sormadan edindikleri;
hali desenli cesitleri de mevcuttur bunlarin.
*
bir ara tasarlayip, yuzlerce cesit basmaya karar verdigimiz;
yurttaslarimizin cogunun haberdar olmadigi nesne.
kolleksiyonunun yapilmasi ayri bir cile, ayni zamanda!
sadece yayinevlerinin verdikleriyle yetinebiliyorsunuz.

(bkz: musluman mahallesinde salyangoz satmak)

hababam sinifi’ ndan taninilan cem gurdap’ in (tulum hayri) cikartmis ve kendi olanaklariyla dagitmis oldugu, icerisinde turk sinemasinin en buyuklerinin hayatlari ve filmlerinin kisaca dokumu cem gurdap tarafindan yapilmis bir kitap.

1940 dogumlu, turk sinemasinin vazgecilmez yardimci aktorlerindendir.
*
ankara maarif koleji ve sanat enstitusu mezunu olan sanatci,
cok iyi bir kotu adam oyuncusudur.

cankurtaran semt meydanindaki kendi adini tasiyan kahvesi (erol tas kahvehanesi) kapanmis,
yerine "erol tas kultur merkezi" acilmistir.

1926 izmir dogumlu olup, haziran 2002’ de yitirdigimiz turk sinemasi karakter oyuncularindandir. 600 civarinda filmi, 20’ ye yakin tv dizisi vardir.
*
bir cok sinema sanatcimiza oldugu uzere,
o’ nun da oynadigi rollerden dolayi dayak yedigi vakidir.
tanri her daim topragina rahmet eylesin.

bir isi yaparken,
en ince ayrintisina kadar yapmak.

ararken icigini cicigini cikarmak.
bakmadigi yer kalmamak.