ledzeppelin

güzeldir,seksidir,aynı zamanda çok başarılı bir yazardır!!! üslubu akıcıdır okuru sıkmaz,seçtiği kelimeler kurduğu cümleler asla havada kalmaz; yaratıcır üç ayrı ülkede üç farklı zaman dilimini kullanarak,yüzüne gözüne bulaştırmadan bunları kesiştirebilir.kitapları okunduktan sonra "kadın oturmuş roman yazmış"denir

kelime:servet

-bill gates in nesi var?
-hıım şeyi bilgisayarları
-başka
- şirketi
-hıh,naptı o şirketlerle
-ya naptı
-ya nesi var bu adamın
-pipisi var aq.

ledzeppelin 4 yaşında nane,marul,ıspanak gibi yeşilliklerden nefret eden bir çocuktur ve anne naneli çorba yapmıştır

ledzeppelin:niye nane koydun buna
anne:kızım çabucak büyüsün diye koydum annecim,aç ağzını
ledzeppelin:bunu yiyince büyümem
anne:olur mu senin gibi çocuklar bunlardan yesin,hemen büyüsün diye yaratmış allah bunu
ledzeppelin:nerden biliyosun
anne:(sinirlenerek)kitabında yazıyor çocuğum aç ağzını
ledzeppelin:ööööf allah ın kitabında böyle siktiri boktan şeyler mi yazıyoo
(bu olayı her anlatışında annenin yaşadığı dumur gözlerinden okunur)

life is like a box chocolate,you never know what you are gonna get
forrest gump

elimi sıkmayan adam,sanmam ki taşları ayrımcılıkla döşenmiş bir patika olsun buradan cennete uzanan
< bkz med cezir yazıarı >

eğer bu sınav vizeyse ve çok kötü geçmişse,finale girmicek olmanın verdiği gerginliği,dayanılmaz hafifliğe dönüştürmenin ilk adımıdır

üreticilerden,tüketicilerden nefret ediyorum,üretmeyin tüketmeyin ölün diye hönkürmeme neden olan ders

johny cash- hurt

koridorda bağıra çağıra hocanının taklini yaparken,hocayla burun buruna geldiğiniz andır,yer yarılsa içine mi girsem ya da sınavlara kasmayıp devamsızlıktan mı kalsam diye düşünür insan

gizli numaradan aramadığınız halde,eski sevgilinin inatla kiminle görüşüyorum demesi üzerine söylemek istediğiniz birkaç kelimeyi yutmanıza sebep olacak hadisedir

sevgilinin suratına bakıp hönküre hönküre ağlaman önce söylebilecek son cümle de olabalir,karşı tarafın vericeği tepki merak konusudur
<bkz sol kroşe >

telefon hattınızı değiştirten eski sevgilidir

zaten yakışıklı adamları hep çirkin kızlar kapar a.q diyen,kendisini güzel sanan kızların ortaya attığı tez

eski sevgili olduğunu kabul etmekte zorlanan,aradığı kişiyi rahatsız edeceğini aklına bile getirmeyen,uzak durulması,hiçbir şekilde muhattap olunmaması gereken insan

robert plant in yanık sesiyle yorumladığı,mükemmel şarkı

darkess darkness,be my pillow,take my head and let me sleep
in the coolness of your shadow,in the silence of your deep
darkness darkness,hide my yearning,for the things i can not see
keep my mind from constant turning,to the things i can not be
darkness,darkness,be my blanket,cover me with the endless night
take away this pain of knowing,fill this emptiness with light now
emptiness with light now

milos forman ın yönettiği,javier bardem,natalie portman ve stellan skargard ın başrollerini üstlendiği harika film.engizasyon döneminden fransız ihtilaline uzanan çok iyi kurgulanmış olaylar bütünü.ayrıca oyuncuların performansları mükemmel.izlenmesi şiddetle tavsiye edilir.

bütün gün çay kahve içip iki gece sağa sola dönerek uyumayı başarabilen tek hücrelilerin ,ay ben de insomnia var sanırım diyerek piyasalaştırdıkları hastalık
bir diğeri için < bkz sizofreni >

anadolu üniversitesi öğrencileri arasında club kantin olarak bilinir,ipini koparan buradadır.kampüsteki en büyük kantine sahip olduğu söylenir ancak yoklamalar kart sistemiyle alındığı için öğrenciler derse girmek yerine kantinde oturmayı tercih eder ve okulun en büyük kantininde kıçınızı koyacak yer bulamazsınız.ayrıca bu kantinde 3 langırt masası,1 bilardo masası,para atıp oyuncak kapmaya çalıştığınız bir makine de vardır.okulun ilk günü aval aval etrafa bakıp, nereye geldim ben a.q dememek elde değildir.

ders çalışmaya değilde,ders çalıştıktan sonra yapılacak eylemlere odaklanmak

evlendikten sonrada mı olmicak acaba,diye düşündürten erkek