confessions

kukulak

- Yazar -

  1. toplam entry 419
  2. takipçi 3
  3. puan 9428

arat dink

kukulak
hırant dink'in ölümünün ardından ,
şişlideki agos gazetesinin penceresinden ,
her insanın altına imzasını atabileceği muhteşem bir konuşma yaparak gönüllerde taht kurmuş bir kişi idi.
taa ki , konuşmasını;
"100 yıl önce av'dık , şimdi yem olduk"
cümlesi ile bitirene kadar.
hata etti , başa sardı ,
keşke son cümleyi kurmayaydı dediğim kişidir.

ankaradan kaçma düşüncesi

kukulak
(bkz: metropolden kaçma düşüncesi)

4-sol şeridin bürokrasiye ait olması
5-istanbulluların trafik polisine "ben yabancıyım abi" diyememesi
6-devlet dairelerinin bahçıvanlarının ziraat mühendisi olması
7-taze idealist memurları öğüten bir değirmen olması
8-kokmuş tatlı su balığını yere göğe sığdıramayan yaygın bir zihniyet gelişmiş olması
9-escortlarının sarımsak kokması
10-masözlerinin hakkaten masöz olması
11-orman çifliğinin restoranlarının sinek avlaması , gölbaşı gazinolarının kopması
12-gölbaşı yolunda , refüje villalar yapılmış olması

e-devlet

kukulak
her konfor parametresi,
insanın bir hasletini köreltir.
kalkıp gidiniz,
memura hal hatır sorunuz,
moralini düzeltiniz,
sen bu basit iş için var olmadın ,
mutlaka bir cevherin vardır filan deyip gaza getiriniz.
yolda çay simit de bonusu

ne men est omen

kukulak
"adını koy ki olsun"
diye çevrilen latince bir kelimedir.
ne hikmetse çoğunlukla şampanya veya şarap şişelerinde sık yazılır.
bana sorarsanız ;
"isimsiz adam olmaz" daha güzel bir çeviridir.

düzeltme: "no men est omen"

izmirin kasap meyhanesi

kukulak
gaziemir ile torbalı arasında ,
bir kavşaktan sola dönülerek gidilebilen bir köydedir.
köyün kasabı akşam 5 den sonra meyhane oluverir.
bilumum kuzu dana mamülleri ,
kasap sucuğu ,
domates biber hıyar sövüşü ,
süzme yoğurt havuzunda en hakiki zeytin yağı ,
yerli peynir , mevsim uygunsa kavun
başka da meze yoktur.
bu meyhane ve muhabbet izmirin taze üzüm rakısını da sevdirir ,
tevatür boğma bidon rakısı da anlatılır duru ama bu fakire denk gelmemiştir.
lezzeti muhabbeti meşhurdur.
köyün muhtarı en az meyhane kadar meşhurdur,
masası müstesnadır , akepe lidir.
meyhanede sadece muhtar sövebilir akepe ye ,
2. 3. demden sonra , çünkü köyün genci söverse jandarma alır götürür ,
ama jandarma muhtara dokunmaz.
söverler , demlenirler , kıs kıs gülerler :)))))
gaziemir kelleci palayı da anmadan geçemeyeceğim ,
kellesi , paçası , kokareçi meşhur bir aile meyhanesidir.
rezervasyonsuz oturacak sandalye bulursunuz ama , kelle bulma şansınız neredeyse yoktur.
denk geldik misafir ettiler bir keresinde , pala bizi buyur etti , masamızı rakı süzme yoğurt , sövüş ve sobada kızarmış sıcak ekmek ile donattı ve ekledi ,
"et yok , bir daha ki sefere adınız yazdırın"
dedik ki ,
"ya pala istanbuldan misafir geldik"
pala döndü salona , "istanbuldan misafir gelmişler"
garson masalarda tabak dolaştırdı , müşterilerden bir kelle bir kokareç apardı
getirdi koyu önümüze ,
sonramı ne oldu , masaya gelen etin parasını da almadı.
var ya ondan kelli her rakı masamda,
bir tek rakı muhtara bir tek de kelleci palaya adarım,
adak kutsaldır mutttlak yerini bulur,
o güzel insanlar hep var olur inşallllah.

notlar:
-aslında gaziemir in kelleci palası müstakil bir başlık hak ediyor,
biri açsa da okusak.
-alie meyhanesi literatüre katkım olsun , bal gibi de olur.
meyhanede kadın yok sa boku çıkar , varsa sını biliyorsunuzdur zaten.

feminist

kukulak
konu cinsiyetle bağlı değil , oradan girmek ve özel tanımlar (ki ithaldir sonuçta)
geliştirmek , sulamak , yeşertmek , ancak gaz alır , anlık ferahlık sağlar
tıpkı nane şekeri gibi.

konunun özeti güzel bir öz deyişimiz vardır.
"aygırı kişneten toşak"
konu toşak ile bağlıdır ki ,
kadınlar evvel emir de toşak sahibi olmalıdır.

yanisi; ekonomik güç, özgüven.

ataerkil toplumda zordur bu işler tamam , ama unutmamalı ki bu işin eğitimi cami de cuma da okulda medrese de kolej de değil , ev de başlar.(bu "erkeği eğiten kadın" klişesi değildir, lütfen yuh)
ne zamanki ev de işlere yardım eden bacılar lalalar erkek de olur, işte o zaman bu kadınların zaferi olur.

not1:ota boka orospuya sardırmayın lütfen, yazıktır , ayıptır , gühantır.
ne orospular tanıdım , biri eğitimini bitirdi eczane açtı.
hele biri var ki , oto tamircisi açtı tulum giydi , kulakları çınlasın.
çok toşaklıydılar çoook. okulum olsa hoca yapardım onları.

not2:şu tek dişi kalmışlar,
taze silinmiş zeminlere "caution wet floor" yazısını , ceza çeke çeke , tazminat ödeye ödeye koymayı öğrendiler ,
yoksa hiçbirisi rüyasında "tabela koyayım yazıktır insanlar düşer incinir canlarım" filan görmedi , seve seve , çilesini çeke çeke öğrendiler.

bu çarşı ithal her şeye karşı!!!!!
8 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol