kartalkalkardalsarkar

başkanı (bkz: mustafa kamalak) ’ın , 22 haziran seçimlerinde aldıkları %1,9 oy sonrası: halkımız bize meclis dışı muhalefet görevi vermiştir dediği parti.



(bkz: yorum farkı)

turan dursun’un 11 yaşına kadar olan dönemini anlattığı kitap.önyargıyla,bu adam din düşmanıydı diye yaklaşmadan çocuk gözüyle okumanızı tavsiye ederim.
kitabın arka kapağında da der ki:

’kulleteyn’, ’iki kulle’ (yaklaşık 13 ton) su demek. durağan bir suyun temiz (’tâhir’) sayılabilmesi için şafii mezhebine göre bu kadar olması yeterliydi. daha az olamazdı. bu kadar oldu mu, içinde ne bulunursa bulunsun ’temiz’di artık. ’pislik’lerle dolu bile olsa...
doluydu zaten, ilk görüşte bataklık bile sayılabilirdi.

ama madem ki şeriat temiz demişti,temizdi.şeriat neye pis diyorsa,pis olan da oydu.

şeyh,ağa ve molla üçlüsünün eliyle doğu anadolu’nun insanlarına ’kader’ olarak örülmüş yaşamdan bir kesit.

insanlara yeniden giydirilmek istenen şeriat’ın nasıl bir ilkelik olduğunu çarpıcı biçimde ortaya koyan bir yapıt.

sömürgenlerince övgüsü yapılan islam nasıl bir şey? gün ışığına çıkarılıyor. doğrudan kaynağından tutulan ışıklarla.

madem hayat bizim,onu sonlandırma hakkımız da olmalı:

http://dunya.milliyet.com.tr/ingiltere-ayaga-kalkti/dunya/dunyadetay/15.06.2011/1402670/default.htm

bilgi sözlük’le tanışalı bir ay oldu.bir ay öncesinden yani benim eskimden daha çok zevk veriyor.


(bkz: eskiden her şeyin daha iyi olması sorunsalı)

hiroşimalar olmasın adlı kitabındaki sadako sasaki’nin öyküsü gözlerinizi yaşartır:


ii. dünya savaşı’nı sona erdirmek amacıyla, amerika birleşik devletleri’nin hava kuvvetleri tarafından hiroşima’ya atom bombası atıldığında küçük kız bu şehirde yaşıyordu. atom bombasının yaydığı radyasyon sonucu sadako sasaki 10 yıl sonra öldü. sadako’nun gösterdiği cesaret, onu japon çocuklarının gözünde kahraman yaptı. bu sadakonun hikâyesi’ydi.

1954 yılının bir ağustos sabahı sadako giyinir giyinmez dışarı koştu. japonya’nın sabah güneşi koyu renk saçında ışıltılar saçıyordu. gökyüzü masmaviydi, buluttan eser yoktu. bu aslında iyi işaretti.

sadako her zaman bir şansın doğacağını umut ederdi. evine döndüğünde kız kardeşiyle iki erkek kardeşini hala mışıl mışıl uyurken buldu. sadako birçok iyi şans işaretleri daha bulmuştu ancak bu iyi şanş işaretleri kötüye gitmişti.

sadako o felaket gününden sonra hastalandığını öğrendi.

’kâğıttan bin turna kuşu’ efsanesi der ki: bir insan hastalandığında, kâğıttan 1000 adet turna kuşu yaparsa, bunu gören tanrılar bu kişiyi sağlığına kavuşturacaktır.

bunu bilen sadako, hastalığını cesaretle karşılayıp, kâğıt turnaları katlamaya başlar ve konuşur turnalarıyla: "kanatlarınıza ’huzur’ yazacağım. böylece tüm dünyada uçabileceksiniz."

ne yazık ki, bu küçük japon kızının yaşamı 1000 turnayı katlamaya yetmeyecek ve 25 ekim 1955 günü 644 turnayı katlarken hayata gözlerini yumacaktır. yine de arkadaşları, eksik kalan 356 turnayı katlayıp onunla birlikte gömerler.

hastaneye kaldırılıp serum verilen kişi sayısı 7 dir,can kaybı yok,umarım olmaz da.

bir saattir deli gibi yağan yağmur. olsun akıllısı da delisi de güzeldir.
hele ki fonda da şu şarkı çalıyorsa:

http://www.dailymotion.com/video/xcisrs_gripin-durma-yaymur-durma_music

(bkz: önemli olan ruh güzelliğidir )


(bkz: kilo almissin )

hele ki o poğaça fırından yeni çıkmışsa,sıcacıksa ve yanında demli bi bardak çay varsa tadından yenmez.



(bkz: lezzete yolculuk)

balkon konuşmasında tc vatandaşlarından çok,balkanlarda,türki cumhuriyetlerinde,arap ülkelerinde yaşayanlara teşekkür etmiş ve onlarca başkent ismi sıralamıştır.

(bkz: çırılçıplak balkona çıkıp vadaaa diye bağırmak)

okuma yazma bilmeyenlerin :sandık görevlisi olduğu seçim olmuştur:



http://haber.gazetevatan.com/saka-gibi-secim-hikayesi/383099/1/manset

(bkz: j lo )
(bkz: jr)

fakat ankaralılar da amerikalılıardan geri kalmazlar:

(bkz: tunalı hilmi - tunalı)
(bkz: bahçelievler - bahçeli)
(bkz: demetevler - demet)
(bkz: kuğulu park - kuğulu)
(bkz: atatürk orman çiftliği - çiftlik)

dün ata demirer’in başına gelen olay:


seçim gorevlisı bey " telefonunuzu alabilir miyim ?

"a.d. "eee...bkm ’den bana ulaşabilirsiniz."

-- "hahaha hayır makinayı diyorum! yasak ta..."

(bkz: geniş aile)

miami heat’i 105-95 yenerek nba şampiyonu oldukları bu sabahki maçta oyuncuların oyunda kaldıkları süre ve sayıları şöyleydi:


süre sayı
kidd 36:17 9
barea 29:36 15
chandler 30:03 5
nowitzki 38:54 21
marion 35:22 12
cardinal 12:12 3
terry 33:56 27
mahinmi 11:02 4
stevenson 12:38 9

80’lerde:
* michael jackson siyahtı
* kenan evren cumhurbaşkanı’ydı
* adile naşit masal anlattığı programda çocuklara kuzucuklarım diye seslenirdi
* cenk koray ünlü pazar programındaki yarışmada yarışmacılara kutunuzu açıyorum
derdi
* pazar sabahları yayınlanan ünlü japon çizgi filminde robotlardaki kahramanlar büyük parçayı oluşturmak için voltron voltron voltron
derlerdi
* istanbul’un telefon kodu 1’di
* mahalle maçlarından sonra elvan gazozu içilirdi
* en ünlü bisiklet markaları: pinokyo ve bmx’di
* en popüler spor ayakkabıları mekap ve esem’di
* önce alışveriş, sonra fiş dillerde slogandı
* almanya’dan gelen akrabalar hediye olarak en çok alaman çikolatası
getirirlerdi
* en meşhur kötü adam jr’dı
* rıdvan dilmen,lakabı şeytan olan ünlü bir futbolcuydu
* genellikle defter kağıdından yapılan külahların cephane olarak kullanıldığı “tüftüf”te diye bir silah vardı
* bakallarda leblebi tozu,keçi boynuzu satılırdı
* o ünlü konuşan arabalı dizinin adı kara şimşek,arabanın adı da kit’di
* 80’lerde kabereleri meşhur olan ünlü ikili zeki-metin’e gülünürdü.
* ersen ve dadaşlar aman tertip can tertip, hasrete katlan tertip!“ adlı güzide şarkıyı seslendirirdi.
* sezen cumhur önal’la özdeşleşen söz: çikolata renkli şarkıcıydı
* en ünlü dans grubu aşağıdakilerden tolgahan dans grubu’ydu
* en ünlü pembe dizisi köle isaura’ydı
* heidi’nin en yakın arkadaşı peter’di
* en çok okunan karikatür dergileri gırgır ve ve fırtdı
* en büyük ve şaibeli bankeri banker kastelli’ydi
* fare yiyen garip uzaylıların dünyayı işgal ettiği fantastik dizi visitors izlenirdi
* robin williams’ın bir uzaylıyı oynadığı mork ve mindy çok popülerdi
* tv’de teknik nedenlerden dolayı yayın kesildiğinde uzun süre necefli maşrapa
seyrederdik
* la vache quiri reklamında insanlar şarkı söyleyerek mutlu bir şekilde zıplarlardı
* her oyuncunun küçük bir kalesini olduğu sokak futbolunun adı japon kale’di
* koca memeli seks sembolü samantha fox’du
* sscb yıkılmasıyla dağılan doğu bloku ülkelerine demir perde ülkeleri denirdi.
* lee cooper reklamında bir kısım türk gencinin „ummah ummah!“ diye sesler çıkararak ellerini çırparlardı.
* bay yanlış ve doğru ahmet trafik kurallarını öğretmek adına garip davranışlarda bulunurlardı.
* pembe, sarı, açık yeşil gibi renkleri bulunan bir dönemlerin meşhur kokulu silgilerinin üzerinde arı maya resmi vardı
* bergen; sevgilisinin suratına kezzap atması dolayısıyla bir gözünü kaybetmiş, bu yüzden garip bir saç modeli olan ünlü arbesk şarkıcısıydı.
* bay meraklı: bir çizer tarafından yeşil bir fona çizilip silinen, habire yürüyen, komik bir şeyle karşılaştığında karnını tuta tuta ve püskürerek gülen animasyon kahramanıydı
* turgut özal’ın icraatlarını gözümüze kalem soka soka anlattığı programın adı icraatın içinden’di
* türkiye’de 67 il vardı
* trt’nin ünlü pazar sineması 10.00 da başlardı
* reklamında “you take my breath away” şarkısı çalan, 80’lerin mavi şişe ve beyaz kapaklı ünlü şampuan markası blendaxsı

3 yıl önce bugün (10 haziran 1938 )almanya’da ölen büyük yazarın anısına:


http://www.dailymotion.com/video/xakjxy_selvi-boylum-al-yazmalym-son-sahne_shortfilms

sahilden,gemiden göründüğü kadar küçük ve kartpostallık bi yer değildir. ayak bastğınızda mekanın büyüklüğüne,özellkile de o minicik kulenin yüksekliğine şaşarsınız.
orada istanbul’u seyretmek de ayrı bi güzeldir: aynadan kendine bakmak gibi bişey.

alt tarafı bi harf ama insanı böyle kötü durumda bırakabiliyor.

http://videonuz.ensonhaber.com/izle/flash-tv-spikerinin-goc-korkusu-gafi

a rh (-)

(bkz: anket var dediler geldik)