anaokulundan ortaokula kadar geçen süreçte söylediğim mustafa kemal atatürk ile ilgili tekerleme gibi şiir gibi bir şeyde geçen kelimeler.
küçükken bu kavakların ne işi var burda ne alakası var diye düşünür düşünür dururdum. sonra sonra çözdüm olayı ama vaktimin epeyini buna harcadım ben.
tamamı şöyle bir şeydi yanlış hatırlamıyorsam. yanlışsamda benden sonra ayar verip düzeltir biri sorun değil.
saat 9u 5 geçe
atam dolma bahçede
gözlerini kapadı
bütün dünya ağladı
doktor doktor kalksana
lambaları yaksana
atam elden gidiyor
çaresine baksana
uzun uzun kavaklar
dökülüyor yapraklar
biz atama doymadık
doysun kara topraklar
telefonda;
- alo iyi günler hanımefendi rektör beyle görüşebilir miyim acaba ben öğrencisiyim?
- neden?
- onunla görüşmem gereken bir konu vardı da. odasına bağlar mısınız acaba?
- neden odasına?
- isterseniz başka bir yerine bağlayın hanımefendi. ama görüşmek istiyorum. müsait mi acaba?
- neden olsun?
- hanımefendi rektör bey orada mı? siz onu söyleyin yeter. ben okula geleyim en iyisi.
- neden geliyosun okula?
- sizin bir şey becereceğiniz yok da işimi kendim halletmeye gelicem.
- neden beceremiyor muşum?
- ulan kadın manyak mısın psikopat mısın nesin bilmiyorum ama okula gelirsem neler yapabileceğimi biliyorum. senden daha psikopatım ben o telefonu alıp boğazına sıkı sıkı bağlayıp öldürmeden seni şimdi telefonu bağlıyor musun bağlamıyor musun onu söyle?
- ne biçim konuşuyorsun sen terbiyesiz şey. disiplin cezasından kovdururum seni.
- düşün bakalım. ne beni tanıyorsun ne adımı biliyorsun. ama ben senin hem odanı hem adını hem de numaranı biliyorum.
- rektör bey odasında değiller, az önce çıktılar.
- en başından beri yoktu değil mi? sen ibnelik yapıyordun değil mi? söyle hadi.
- evet. çat.
- alo iyi günler hanımefendi rektör beyle görüşebilir miyim acaba ben öğrencisiyim?
- neden?
- onunla görüşmem gereken bir konu vardı da. odasına bağlar mısınız acaba?
- neden odasına?
- isterseniz başka bir yerine bağlayın hanımefendi. ama görüşmek istiyorum. müsait mi acaba?
- neden olsun?
- hanımefendi rektör bey orada mı? siz onu söyleyin yeter. ben okula geleyim en iyisi.
- neden geliyosun okula?
- sizin bir şey becereceğiniz yok da işimi kendim halletmeye gelicem.
- neden beceremiyor muşum?
- ulan kadın manyak mısın psikopat mısın nesin bilmiyorum ama okula gelirsem neler yapabileceğimi biliyorum. senden daha psikopatım ben o telefonu alıp boğazına sıkı sıkı bağlayıp öldürmeden seni şimdi telefonu bağlıyor musun bağlamıyor musun onu söyle?
- ne biçim konuşuyorsun sen terbiyesiz şey. disiplin cezasından kovdururum seni.
- düşün bakalım. ne beni tanıyorsun ne adımı biliyorsun. ama ben senin hem odanı hem adını hem de numaranı biliyorum.
- rektör bey odasında değiller, az önce çıktılar.
- en başından beri yoktu değil mi? sen ibnelik yapıyordun değil mi? söyle hadi.
- evet. çat.
görmezden gelmek..yadırgamak.
dayanıklı olmak, azimli olmak.
bir aralar eroin bağımlısıydı hatta niran ünsal da bağımlıydı. kızları dünyaya geldikten sonra bıraktılar.
orta ağırlıktaki davaların görüldüğü mahkemedir. hırsızlık,yaralama,silah bulundurma, belge sahtekarlığı, emniyeti suistimal, kastsız adam öldürme vs gibi.
her ilde her ilçede bulunur.
bunun dışında ağır ceza mahkemeleri ve sulh ceza mahkemeleri vardır.
her ilde her ilçede bulunur.
bunun dışında ağır ceza mahkemeleri ve sulh ceza mahkemeleri vardır.
ajda pekkandan dinlemenin bir başka keyif olduğu güzel şarkı.
kimseye etmem sikayet aglarim ben halime
titrerim mucrim gibi baktikca istikbalime
perdi-i zulmet cekilmis korkarim ikbalime
titrerim mucrim gibi baktikca istikbalime
titrerim mucrim gibi baktikca istikbalime
perdi-i zulmet cekilmis korkarim ikbalime
titrerim mucrim gibi baktikca istikbalime
anneleri babalara bir türlü yakıştırmayan ve bunu istediği yer ve anda dile getirmeye hak sahibi konumdaki zat.
külttür. semboldür. her genç kız en geç üniversitede sürer. sonra da ellerine bakıp bakıp sevinir. iğrenç durur çoğunlukta halbuki laf anlatılamaz. zamanla kişilik oturup genç kızımız kendini bulunca vazgeçer bu hevesten.
asgari 15 dakikada bir izmit-istanbul seferi yapan firma.
taksimden kadıköye bu kadar otobüs yoktur eminim.
bu ne hız ne sürat.
taksimden kadıköye bu kadar otobüs yoktur eminim.
bu ne hız ne sürat.
dizide angel karakterinin üstün makyaj efektleriyle 2 saatte dönüştürüldüğü kötü karakter.
angelus romanyada çingene bir bakireyi ısırır,öldürür. çingeneler de onu büyüyle lanetler ve o günden sonra hep iyilik yapmak ve kefaretini iyilikle ödemek zorunda kalır.
david boreanaz angelus olmak istemediği için son sezonlarda sahneleri azaltılan karakterdir ayrıca. angel ,angelusun sahnelerini çalmıştır yani.
2 saatlik makyaj esnasında çok sıkıldığı, ayrıca makyajdan zaten nefret ettiği ve stüdyodaki ışıklar eklenince yüzündeki maskeyle rol yapmanın çekilmez hal aldığı için sezon başındaki anlaşmalarda para arttırılarak 5 sezon idare edilebilmiş kendisi.
angelus romanyada çingene bir bakireyi ısırır,öldürür. çingeneler de onu büyüyle lanetler ve o günden sonra hep iyilik yapmak ve kefaretini iyilikle ödemek zorunda kalır.
david boreanaz angelus olmak istemediği için son sezonlarda sahneleri azaltılan karakterdir ayrıca. angel ,angelusun sahnelerini çalmıştır yani.
2 saatlik makyaj esnasında çok sıkıldığı, ayrıca makyajdan zaten nefret ettiği ve stüdyodaki ışıklar eklenince yüzündeki maskeyle rol yapmanın çekilmez hal aldığı için sezon başındaki anlaşmalarda para arttırılarak 5 sezon idare edilebilmiş kendisi.
(bkz: roma hukuku)
pek de bir anlam ifade etmeyen olay. kendisi pek bir heveslidir bu işlere, insan arar çatacak mamafih çok da beceremez kendisi. zira ayar sadece karşındaki insanı hedef alırken kendisi eline gözüne bulaştırıp bizzat basitleşir.
o neden gitti ki?
bu yıl birinci sınıfa başlayan afacan , fırlama can.
10 eylül akşamı,
can: karpuzz abla ben şimdi yarın okula başlıyorum ya. noluyo?
ben: işte can’cım büyüdün sen kocaman oldun. artık her gün okula gidip bir şeyler öğreni..
can: ya biliyorum onu.her gün sabah evden çıkıp akşam gelicem değil mi? babam gibi yani.
ben: evet hemen hemen. ama korkma sakın yani kötü bişi değil. ağlama tam..
can: oleyyyy! biliyodum işte! bu gün de gelicekti. babam gibi çıkcam sabah akşama kadar bu kadının görmücem. kurtuldum. süt de içmicem çorap da giymicem ayağıma. pis kadın.
ben zaten dumur bu çocuk kaç yaşındaydı diye hesaplıyorum.
11 eylül sabahı;
ben: can bak bu öğretmenin. şimdi o seni sınıfa götürücek, sohbet ediceksiniz. ne çabuk büyüdün.fırt fırt. daha seni ilk kucağıma aldığım an..önlük de çok yakıştı sana ühühüü ühü.
can: bu kadının poposu ne büyük. bi kere ellesem mi?
ben: hay babası kılıklı. ben ne diyorum sen ne diyosun. beni dinliyor musun sen bakıyım?
can: boşver. nasılsa her gün görücem. sonra ellerim.
ben:siktir git sınıfına, küçük sapık.
hocam eti sizin kemiği bizim.
ben zaten yine dumur, bu çocuk acaba 7 değil de 17 mi?
10 eylül akşamı,
can: karpuzz abla ben şimdi yarın okula başlıyorum ya. noluyo?
ben: işte can’cım büyüdün sen kocaman oldun. artık her gün okula gidip bir şeyler öğreni..
can: ya biliyorum onu.her gün sabah evden çıkıp akşam gelicem değil mi? babam gibi yani.
ben: evet hemen hemen. ama korkma sakın yani kötü bişi değil. ağlama tam..
can: oleyyyy! biliyodum işte! bu gün de gelicekti. babam gibi çıkcam sabah akşama kadar bu kadının görmücem. kurtuldum. süt de içmicem çorap da giymicem ayağıma. pis kadın.
ben zaten dumur bu çocuk kaç yaşındaydı diye hesaplıyorum.
11 eylül sabahı;
ben: can bak bu öğretmenin. şimdi o seni sınıfa götürücek, sohbet ediceksiniz. ne çabuk büyüdün.fırt fırt. daha seni ilk kucağıma aldığım an..önlük de çok yakıştı sana ühühüü ühü.
can: bu kadının poposu ne büyük. bi kere ellesem mi?
ben: hay babası kılıklı. ben ne diyorum sen ne diyosun. beni dinliyor musun sen bakıyım?
can: boşver. nasılsa her gün görücem. sonra ellerim.
ben:siktir git sınıfına, küçük sapık.
hocam eti sizin kemiği bizim.
ben zaten yine dumur, bu çocuk acaba 7 değil de 17 mi?
soyut resim çalışmaları yapan bir ressam.
halen marmara üniversitesi resim ana bölüm dalı başkanıdır.
halen marmara üniversitesi resim ana bölüm dalı başkanıdır.
kelek çıktı!
korkuyla edit: tam cuma selası okunuyor, ben tıkladım ezan başladı, valla töbe. eşşşedüen..
korkuyla edit: tam cuma selası okunuyor, ben tıkladım ezan başladı, valla töbe. eşşşedüen..
zifir: 8 mg
nikotin: 0.6 mg
karbon monoksit: 9 mg
ayrıca paketin üzerinde lihgts yazmıyor, her tarafına baktım aradım taradım da.
nikotin: 0.6 mg
karbon monoksit: 9 mg
ayrıca paketin üzerinde lihgts yazmıyor, her tarafına baktım aradım taradım da.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?