karpuzz

- selam ecenaz naber? hadi görüşürüz güle güle.

hemen yanındakilere dönen ecenaz : ayy kızlar gordunuz muuu nasi yazdiii?

saçını başını yolum yolum yolası kız görüntüsüdür.
(bkz: görüntü dedik)
(bkz: oldu mu)

yorarlar insanı resmen.
hele o sizi sevmiş siz sevmemişseniz daral gelir her an etrafınızda biri. sevmeye anlmaya çalışın kısa yoldan çünkü bu kadar zariflikleri,anlayışlı olmaları, iyiliklerine karşılık vermemek kendinizden nefret etmenize bile sebep olabilir.
sevdiği kadını dünyanın en mükemmel kadını hissettirmeyi çok çok iyi becerirler yeter ki siz onu tanıyabilin.
ayrıca ne yaparlarsa yapsınlar bütün kötülükleri sadece kendilerine yaparlar, sizin bir telinizi bile incitmek istemezler.

basketbolda masa hakemi olabilmek için bile deli gibi fiziksel testten geçmek gerekir. ’kardeşim ben oturucam masamda bir yandan tığ işi örüp bir yandan çekirdek çitler maçı da yönetirim. zaten sayıları bi kağıda yazıcam, arada da saha hakemlerine evet haklısın der gibi başımı sallarım biter gider.’ değilmiş olay. ben geçen onu gördüm ordan bildim.
ortaokullar arası turnuvada masa hakemliği düştüğü ve benim de masada 4 periyod oturucaz boş boş mantığı güttüğüm için elime sınava çalışmak için özet kağıtları alıp maç sırasında ara ara baktığım ve yakalanıp men edildiğim esnada ben onu gördüm ordan söledim.

(bkz: olur öyle takılma sen)

#358410
pek bir güzel tarif etmiş gözlerimizde canlandırmıştır. hoşgelmiş.

zaten yukarıda kendilerini gayet sevdiğimizi belirtmiş hatta selam da yollamıştım lakin orada belirtmeyi unuttuğum ufak bir izlenim vardır ki o da şu; şarkıları ilk dinlendiği zaman yani kulaktan içeri ilk süzüldüğü anlarda yargılayıcı bir şekil olduğu ve basit mantık arandığı için genellikle tepkisiz kalınan kişidir. o da bunu bilmekte ve şarkılarıma biraz zaman verin önümüzdeki hafta sevmeye başlayacaksınız demişti bir roportajında. kesinlikle en az 5 kere dinledikten sonra sevmeye başlıyor insan. çakkıdı’yı ilk duyduğunda bi anda hoppidi diye oynamaya başlayan birini görmedim. tepkisizlik hüküm o ilk anda. 5. defadan sonra ya seviyor kişi ya da sevmiyor.
ayrıca son zamanlarda konser trafiği haddinden fazla sıkışık olan, her gece ayrı bir yerde çıkan insan.

arkeologtur kendisi esasen. hatta eski eşi de bir arkeologtur.müzik yeteneği de aileden gelir.
kendisi kesinlikle her anlamda kaliteli lakin malesef her yaptığı iş değil. bazı şarkılarda fazla tizden ve resmen gereksiz yere bağırıp güzelim kulaklarımızı kahretmekte. söz yazarlarının ve ekibinin bu konudaki uyarılarını dikkate almalı artık ve sanırım almaya başladı da.
ayrıca canlı söylediği şarkılarda ne kadar provalı da olsa tam nota basamayıp detone olan, bunu örtbas etmek için de ritmi bozabilen de bir sanatçı lakin kesinlikle yaptığı şey sanattır. aferin.

sözleri özkan uğur’ un karısı tarafından yazılmış şarkı. halbuki uzaktan bakınca çok normal görünmekte kendileri . başarılı yine de. ya da özkan uğur seslendirdiği ve video klibinde bütün sempatikliği ile arzu endam ettiği için bize öyle oldurmakta.
(bkz: yaaaarabbbuuueeyy)

- ben spermimi sildiğim peçeteyi tam 35 yıl sakladım.
- peki bizden ne yapmamızı bekliyorsun bedri
- sanatımı takdir etmenizi hatta ve hatta anlamak için biraz da olsa çaba sarfetmenizi.
- o zaman bedri sana kısaca ipimle kuşağım sikimle taşağım demek istiyorum ki konumuza cuk oturdu, bu peçeteyle, senin post modern sanat anlayışların ve saçma sapan sözlerinle ilgili düşüncelerimize hem tercüman olur hem de ironik olur canım ha?

bi kediyi sabah görürsem önemsemem, öğlen görürsem tesadüf derim, ama akşam da görürsem hiç düşünmem öldürürüm.

bodrum’dan kalkan sabaha kadar eğlence, yüzen disco, balıklarla dans, cam pist, en güzel müzik, akıl almaz şovlar, sınırsız eğlence ve mükemmel ses sistemi gibi pırt pırt laflara kanıp da gitmeyin. aman ki ne aman. daha dumanı üstünde tecrübemden ahan da söylerim kesinlikle clubber değilseniz ve eğlence anlayışınız yozlaşmış değilse değ-mez.

bu uzun bir entry de olsa topluma faydalı amaçla yazılmıştır. sıkılgan bir insansanız, ara ara cümlelerden yakalayın lakin özü şudur gitmeyin. yazık günah paraya. ne kaliteli ne de eğlenceli.

efenim şöyle ki olay tamamıyla ticarete dökülmüş durumda. yığınla para verip tekneye giriyorsunuz ilk içki bedava falan ki o da türk içkileri. hadi diyosunuz bari votka alayım ki votka falan damlalık, üzerine su.buz bile değil su. zaten oturacak yer yok ayaktasınız. masa alırsanız da şişe açtırma şartı var ki kendileri 100 ytl’den başlamakta ve bir tane açtırıyım yeter diye bir uyanıklık da yok. garson kişi büyük bir aşkla gelip gidip şişe açmakta. yani
1) sınırsız eğlence şimdiden yalan çünkü limitli kredi kartı çaaat diye sınır koymakta.

bodrum’dan demir alırken direklerin üzerine bir tane striptiz- balerin-clubber karışımı bir tip sizi çoşturmaya çalışıyor. bay bay bodrum diye böğürte böğürte el sallatıyor. akabinde garip müzikler eşliğinde bişiler geveledikten sonra eğlence başlıyor diye sizi bir havaya sokup ülke isimleri saymaya başlıyor ki kendi ülkeniz gelince bir çığlık bir kıyamet bağırıcaksınız. yarı türkçe yarı ingilizce anons ki bu gece boyunca 5 - 10 kere yapılıyor. azerbaycan’dan tunus’a amerika’ya sayıyor da sayıyor. yani her ülkenin bir vatandaşı mevcut.mutluyuz, gururluyuz.

cam pist denilen şey de tamam doğrudur lakin gecenin o karanlığında ve o sapık kalabalık kitlede ayağımı dahi göremiyorum ki nerde kaldı siyah sudaki kayıp balık nemo yani
2) cam pist de balıklarla dans da yalan oldu.

sabaha kadar eğlence değildir o ki kendileri saat 5 ’de salına salına sessizce bodrum limanına demir atmaktadır. yani
3) sabaha kadar eğlence de yalan. şafak sökmeye yakın geri dönmekte. kısaca safağa kadar eğlence.

ses sistemi şöyle mükemmel müzikler playlist böyle harikaböyle farklı. yalan. bütün gece aynı ritm. her gece club yapmadan duramayan bir insan olmamakla birlikte her gittiğim ortama da uyum sağlarım lakin bir insan 4 saat 45 dakika da aynı ritm çekemez. bu da kafa. tek kelimesini anlamadığım sözlerin yer aldığı dım tıs rak ças. dım tıs rak ças. 1 saat dinle bak nasıl sıkılıyosun. kenan’a serdar’a hasret kalırsınız şimdiden söyliyim. ’binlerce dansöööözz var’ diye cümle duyunca sevindirik bile olursunuz. yok eğer kardeşim benim tarzım bu ben doğuştan clubberım diyorsanız ben ne diyeyim size. yani
4) playlist’e de tesisatınıza da....

dans şovları kısmına gelelim. 2 tane mini etekli bikinili rus kızı geminin direklerine çıkıp striptiz yapıyor 2 şarkı boyunca, onlar iniyor her biri abartısız 25 cm topuklu çizmeler giymiş slip mayolu simli gaylar çıkıyor. akrobatik striptiz hareketler yapıyorlar. direklerden sarkıyorlar, takla atıyorlar vs. sonra cam piste inip sis dumanları eşliğinde ayakta şevişiyorlar biz de vayy aha da eğlence budur diye izliyoruz. akıl almaz şov budur yani ne eğlence ne estetik ne bişi. mideniz bulanmazsa buyrun. yani
5) dans sovları da kalitesiz ve görsellikten estetikten güzellikten hele hele akıl almazlıktan epey uzak.
tekneden limana dönmek için de 45 dakikada bir gemiye motor yaklaşıyor ki geminin en kalabalık kısmı burası. gecenin fos çıktığını anlayan her aklı selim insan dönmeye çabalıyor ki orada da ufak bir ticaret. kaptanlar kim en çok gitmek isterse onu alıyor.
ne müziği müzik ne şovu şov ne kitlesi kitle ne ortamı ortam ne kalite ne seviye ne eğlence. ahanda karpuzz kızın catamaran kabusundan izlenimi. oldukça anlayışı. buna rağmen her gece müdavimi olan ortama hayran insanlar da mevcuttur ki ya benim eğlence anlayışım ya da onların anlayışı acaip.bilemem.
motor izdihamı sırasında beklerken hemen 3 cm önümde öpüşen sevgililerin tükürüklerinin üzerime sıçradığı anlarda -ki o esnada ben sinir krizi geçiriyordum- oradan hiç çıkamayacağımı düşünerek nasıl bağrındığımı,20 saniyede bir sıkılan sis dumanından nefessiz kaldığımı hayal meyal hatırlıyorum.
(bkz: allah bir daha göstermesin düşmanıma vermesin)
bunca kargaşadan sonra düşünüyorum da benim ne işim vardı ki orda? ne b.k yemeye gittim acep bilemiyorum.

alın siz hepsini toplayın doldurun bir kavanoza turşusunu kurun en iyisi sonra da buzdalabının en ulaşılmaz en nalet yerine koyup bir kaç yıl orda bekletin bozulsun küflensinler ancak o zaman akıllanır bunlara böyle yapmak lazım.

havuz problemleri artık öğrenciye yeterince eziyet çektiremediği ortaya çıktığı tarihsel süreçte geliştirilmiş bir sonraki level’larıdır. süs havuzu vardır fiskiye vardır o fiskiye 4 kapaklıdır falan. anlattıkça fena oluyorum nerde kaldı çözmek.

zamanla gelişmiş versiyonlari için (bkz: fiskiye problemleri)

sabahın 4’ünde hapları alkolleri bünyeye bir süre aldıktan sonra sizi arayıp anlaşılmaz bir ses tonu ve konuşmayla ’beni hiç mi sevmedim ulan zalim, ne kadar vicdansızsın sen?’ falan gibi bir şeyler geveleyip yıllar sonra bile sizi şaşırtabilen kalakaldıran insan tipi.

yani durum itibariyle esas kişi geronimo kardeşimizin de gönül rahatlığıyla yazabileceği sevgili olup savaşıp sevişebileceği bir kişidir. 7 göbekten sonrası akraba sayılmazmış zaten. hatta intikamın da daniskası olur. bir taşla iki kuş falan vurulur.

rock’n coke 2006’da gitar atmıştır.

istanbul ticaret üniversitesi rektörüdür.
www.atesvuran.com

(bkz: bayandan az kullanılmış puanı yüksek nick)