araba sevdası adlı romanın zibidi olan züppe kahramanı. züppeden kahraman olmaz ama lafın gelişi işte baş kahramanı. bu kahramanın en gözde özelliği; bi salak, bi salak bi daha salak olması ki anlatamam!
(bkz: bihruz bey)
teomanın bu şarkıyı oruçluyken kaleme aldığı rivayet edilmekte.
çok büyük bi ihtimalle - yüzdeye vursak ikibinbeşyüzlere falan tekabül eder - gözlerine nispet ağızları da açıktır bu insancıkların.
yağmur yağınca çamur olan yol. hatta ayakkabı pek bi güzel gömülür o batağın içine de artık ayakkabının hantallaştığını hissedersiniz. daha sonra o yapışkan çamuru o ayakkabıdan ayrıştırmak elzem olur. bir taş yahut bir değnek yardımıyla...
sanıldığı gibi kitap okumak diksiyonu geliştirmez, bilakis pasifleştirir. sürekli kitap okuyup burada da ifratı yakalayanlar, iki kelimeyi bir araya getiremeyen, akıcı konuşamayan ve sürekli tekleyen bireylerdir aslında. ha kitap bağıra bağıra okunuluyorsa onu bilmem!
metro turizmin bilet kabına otobüs resmi değil de yemek resmi koymasından mütevellit meydana geldiğini sandığım diyalogtur. şöyle tezahür eder:
s: aaaa metroyla mı geldin sen buraya?
a: evet noldu ki? (sıradan bir otobüs firması, neden bu kadar şaşırdığına anlam veremiyorum tabii.)
s:peki metro mu daha hızlı otobüs mü?
olayın iç yüzünü anlıyor ve oracıkta yarılıyorum.
s: aaaa metroyla mı geldin sen buraya?
a: evet noldu ki? (sıradan bir otobüs firması, neden bu kadar şaşırdığına anlam veremiyorum tabii.)
s:peki metro mu daha hızlı otobüs mü?
olayın iç yüzünü anlıyor ve oracıkta yarılıyorum.
-----------------------------spoiler----------------------------
vampiroğlan, vampiroğlanın yazdığı kız bi de finalde dans ettikleri ışıklı yerden başka herşey çok sıkıcıydı bu filmde. ha unutmadan bi de o kep sergisi vardı muhteşem olan.
ben böyle filmlerden pek hoşlanmyorum. korktuğumdan değil, korkmadığımdan olsa gerek.
-----------------------------spoiler----------------------------
vampiroğlan, vampiroğlanın yazdığı kız bi de finalde dans ettikleri ışıklı yerden başka herşey çok sıkıcıydı bu filmde. ha unutmadan bi de o kep sergisi vardı muhteşem olan.
ben böyle filmlerden pek hoşlanmyorum. korktuğumdan değil, korkmadığımdan olsa gerek.
-----------------------------spoiler----------------------------
kimseye karışmamak, kendi halinde yaşamak.
nefesi çok kuvvetli olan bir horoz çeşidimiz.
(bkz: denizli horozu)
hızlı ritmler topluluğu.
güney ve ege bölgelerine seferleri olan bir seyahat ajentası.
bir müddet sonra kaplaması gidecek tenekesi kalacaktır. almayın böyle şeyler.
sözlüğün ivedi davranıp sizi kırması durumu.
sözlüğe öylecene entry girerken, ya da kendi halinizde entry okurken, belki de kendiliğinizden puan verirken durduk yerde, temanın değişmesi, üst frame in değişmesi ve sözlüğün dışında kalmak nihayetinde. yeniden giriş yapmayı gerektirir.
yazarın kendi entrysinin altına gelip "bunda niye suratlar çıkmıyor?" diye dehşete düşmesi.
çay servisi yaparken, çayı vermek, şekeri vermemek. ben bu dalgınlıkla iç içeyim. her zaman yapıyorum.
aynı şey bana yapıldığında, benim iç sesim hep şu our.
- mal şekeri vermeyi unuttu ama neyse şimdi utandırmayalım.
aynı şey bana yapıldığında, benim iç sesim hep şu our.
- mal şekeri vermeyi unuttu ama neyse şimdi utandırmayalım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?