bazen uykuya engel olurken, bazen uykuya karışıp derinlerden gelebilen ses.
(bkz: yar)
(bkz: uçurum)
(bkz: zorkun)
(bkz: osmaniye)
(bkz: yer fıstığı)
ah yine yeşillenen - houstonumsu bir tonla- ve zaten yeşil olan dallar, budaklar...
(bkz: guantanamo)
herkese göre farklılıklar gösteren izafi bir felsese türüdür. misal benim hayat felsefem, kimsenin hayat felsefesine müdahale etmemek. platon hariç tabi.
-nasılsın?
+nasıl görüyorsan ve görünüyorsam öyleyim, olduğum gibi...
+nasıl görüyorsan ve görünüyorsam öyleyim, olduğum gibi...
(bkz: püskürtmek)
(bkz: hadi ordan)
(bkz: gülme incinirim)
efendim bu cümlenin bir hikayesi var, hem de gerçek.
gerek kişileriyle, gerek zarflarıyla, gelek dolaylı tümleçleriyle.
yer: osmaniye
zaman: günlerden bir gün
mekan: karaçay (mesire yeri)
olay: iki hanım kızımız derslerden bunalıp biraz kafa dağıtmak, biraz iştah açmak, e biraz da hava almak için şöyle bir yürümektedir güzel atmosferde. bir yandan da şakalaşıp gülmektedirler aynı zamanda.
oralarda dolanan bir salakoğlan bu gülüşlerin kendisine olduğunu falan düşünür, böbürlenir ve düşer 3,5 arkadaşıyla kızların peşine. kızlar bunun farkında değiller tabii ve göz hapsine alındıklarından da bihaberler.
oğlan fırsatını kollar ve uygun zamanı yakalayınca yaklaşır kızın birine ve yapar teklifini. kız şaşkın bir vaziyette "ne münasebet!" der ve indirir elindeki kalınca kitabı oğlanın kafasına. hem kızlara hem arkadaşlarına rezil olan oğlan bir şeyler deme ihtiyacı hisseder ve döner arkadaşlarına, şu kelimeler dökülür ağzından (acındırık bir sesle):
"ırahatsız ettik ellaaam!"
gerek kişileriyle, gerek zarflarıyla, gelek dolaylı tümleçleriyle.
yer: osmaniye
zaman: günlerden bir gün
mekan: karaçay (mesire yeri)
olay: iki hanım kızımız derslerden bunalıp biraz kafa dağıtmak, biraz iştah açmak, e biraz da hava almak için şöyle bir yürümektedir güzel atmosferde. bir yandan da şakalaşıp gülmektedirler aynı zamanda.
oralarda dolanan bir salakoğlan bu gülüşlerin kendisine olduğunu falan düşünür, böbürlenir ve düşer 3,5 arkadaşıyla kızların peşine. kızlar bunun farkında değiller tabii ve göz hapsine alındıklarından da bihaberler.
oğlan fırsatını kollar ve uygun zamanı yakalayınca yaklaşır kızın birine ve yapar teklifini. kız şaşkın bir vaziyette "ne münasebet!" der ve indirir elindeki kalınca kitabı oğlanın kafasına. hem kızlara hem arkadaşlarına rezil olan oğlan bir şeyler deme ihtiyacı hisseder ve döner arkadaşlarına, şu kelimeler dökülür ağzından (acındırık bir sesle):
"ırahatsız ettik ellaaam!"
dede: gızım sen oti bilir misin?
iç ses: oti ne lan? heralde içtiği bitkisel çaylardan bahsediyo.
hede: yok dede, ot, mot bilmem ben.
dede: niye bilmezsin halkın çocukları hep biliyor. beceriksiz kızım seni.
iç sesle karışık dış ses: halk kim lan? ne diye azarlıyosun ki beni, ne çayı içeceksin söyle gidip alayım marketten. allah allah
açıklama: dede aslında ütü bilir misin demek istemektedir. hede ütü bilmektedir ancak dedenin telaffuz hatası yaptığını bilmemektedir. işte bir telaffuz hatası hiç yoktan iki kalbi birden kırmaktadır. hazin!
iç ses: oti ne lan? heralde içtiği bitkisel çaylardan bahsediyo.
hede: yok dede, ot, mot bilmem ben.
dede: niye bilmezsin halkın çocukları hep biliyor. beceriksiz kızım seni.
iç sesle karışık dış ses: halk kim lan? ne diye azarlıyosun ki beni, ne çayı içeceksin söyle gidip alayım marketten. allah allah
açıklama: dede aslında ütü bilir misin demek istemektedir. hede ütü bilmektedir ancak dedenin telaffuz hatası yaptığını bilmemektedir. işte bir telaffuz hatası hiç yoktan iki kalbi birden kırmaktadır. hazin!
öss kalkacak ancak ve ancak, ancak ve ancak, ancak ve ancak... diye sürüp gider bu.
gelmeyecek zamana örnek teşkil eden cümledir.
bir hikayenin, bir romanın, bir olayın, bir hayatın etrafında dönülen kişi.
misal herkes kendi hayat romanının baş kahramanıdır.
misal herkes kendi hayat romanının baş kahramanıdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?