kaamos

(bkz: onlar onlar mı)

kemal sunal komedisi formunda bir komedi filmidir. izlenmesi son derece sakıncalıdır, gülebilirsiniz. güldüğünüzü duyan yönetmen, devam filmi çekebilir.
(bkz: allah korusun)

(bkz: moon tarikatı)

singlizce denen dilden farksızdır. monologlar bu dilin vazgeçilmezleri arasındadır. kızım sana söylüyorum gelinim sen anla bu dilin gelmiş geçmiş en imalı lafıdır.

sevgilinin telefonunda yılan oynamak bahanesiyle yapılan eylem, zararı yoktur, lakin etik bir davranış değildir.
gelen mesajlar kutusuna girip kim lan bunlar diye sitem etmek, çıngar çıkarmak yersizdir. sevgili uzaylı olmadığına göre, dünyadan da arkadaşları olabilir.
ha yılan oynamak istemek de pek masum bir istektir, bunu yanlış anlayan sevgili paranoyak sevgilidir. hızla uzaklaşınız kendisinden.

ilk akla gelen nef’i’dir.

güzelliğin de bir sonu vardır. birçokları o suratlarının bir ömür boyu aynı kalmasını ister, lakin ajda pekkan gibi olursunuz en fazla.

+bugün çok güzel görünüyorsun avril,
- saol canım, albüm yaptım, ilh avansımla da estetik yaptırdım.
+ inanmıyorum, şu an sana aşık olabilirim...
-ben senin peşinden az koşmadım. şimdi peşimde ne müzisyenler var, ne mühendisler var; hatta paris hilton bilene benim peşimde.
+bit pazarına nur yağdı desene...
-hadi geçmiş olsun.
+saol canım.

polat alemdar’ın tuvaleti gelmiştir, tuvalete girmek ister;
memati:abi iki el ateş ettim, ses veren olmadı. içerisi temiz girebilirsin.
polat: lan memati, allah seni bildiği gibi yapsın. ölmüş bu...
memati: abi sen keyfine bak, biz ortalığı toparlarız.
polat: bir daha kapıyı tıklat hayvan, ateş etme. medeni ol biraz, sonra insanlar bizden öernek alıyorlar.
memati: peki abi..

birçok projede yer almıştır, deftones ile passenger şarkısını söylemiştir, creed ile alone şarkısını... kendisi tam bir müzisyen olup, the pot şarkısında coşmuştur. sober denen şarkıyı da ayık kafayla dinlemek g"t ister.

"yok artık lebron james"
şu ana kadar söylenmiş en anlamlı söz olmakla beraber, en yaygın, en popüler sözdür.

kaba kişilerin kullandıkları bu zamiri, çok tehlikeli bir zamirdir. kullanırsanız ağzınıza biber sürerler.
+ öğretmenim bu kalemimi aldı.
-arkadaşından "bu" diye bahsetme, çok kabasın çok.. sen de ver lan kalemini, daha fazla ağlamasın..

ateist arkadaşın tanrı ile karşılaşmalarında şu ilginç diyalog yaşanmıştır;
+ sen de ateistsin değil mi?
-ben yaradan’ım, yoktan var olanım, yaratılmaya ihtiyacım yok.
+ o halde sen bir yaratıcının olduğuna inanmıyorsun...
-ben yaradan’ım, yaradan benim. benim üstümde başka bir güç yok.
+ tanrı’m sen de ateistsin yani. çok mutlu oldum yaa..
-zebaniler, gelin alın şunu başımdan. çok mantıklı konuşuyor. cehenneme atın.
+artık ölsem de gam yemem... tanrı ateistmiş...

rivayete göre, arşimet amcanın yaşadığı çağdaki kral kendine altından bir taç yaptırmak istemiş. tacın yüzde yüz altından olmasını istemiş. ama gelin görün ki o zaman ki kuyumcuların hepsi biraz dolandırıcı tiplermiş. kral tacın yüzde yüz altından yapıldığının nasıl anlaşılacağını arşimet’e sormuş. arşimet’te ben bir banyo yapayım demiş. sonra arşimet, banyo yaparken suyun kaldırma kuvveti yardımı ile, altının tacın saflık oranını bulabileceğini anlamış. sonra da evraka diye anadan doğma krala koşmuş. kral da arşimet’i kutlamış.

lut peygamberin, yoldan çıkmış kavmine şu sözleri söylediği kur’an’da yazmaktadır;
"kadınları bırakıp da erkeklere mi gidiyorsunuz? yuh olsun size..."

ayaktaki mantarın en büyük sebebi uzun süre ayakkabı giymektir. bu mantar hastalığının insana kazandırdığı bir hobi de vardır, deri soymak. hatta duyumlara göre, anadolu erkeği, has erkek, bu derileri hanımına soydurtmaktaymış.

tekbir mağazalarının da sponsorluk vereceği, genç, zeki dinamik yatırımcı işidir.
büyük olasılıkla bu adamlar zamanında haşema işine de el atmışlardır.

kendisi bilgisayar başında menejerlik oynar gibi kadro kuruyor iftiralarına maruz kalmıştır. milli takım yönetecek kapasitesi olmadığını gösterdi, kendisi çok iyi bir klüp teknik direktörüdür, bu alanda devam etmesi hem bizim hem de kendisinin sağlığı açısından önemlidir.

cedric denen çizgi film kahramanı veletin her bölüm sonunda chan denen kıza aşkını anlattığı cümledir. lakin biz o yaşlarda cedric’i hiç mi hiç anlamazdık. çünkü cedric bizden yaşça büyük hareketler yapardı. o yaşta sevgilisi vardı veletin. biz o yaşta pipimize bakmaktan utanırdık, pipiye üvey evlat muamelesi uygulardık.