confessions

janisbaby

- Yazar -

  1. toplam entry 965
  2. takipçi 1
  3. puan 56490

seinfeld

janisbaby
gelmiş geçmiş en iyi sitcom dur.
bütün dünyadaki sitcom’lar bu diziden yola çıkar, kopya çeker.
zeka seviyesi, espri kalitesi aşmıştır.
lezizdir.
daha önce gülmediğiniz kadar güldürürken, esprileri anladığınız için kendinizi zeki zannetmenizide sağlar.
oturun izleyin egonuzu kabartın.
oh.

heelys

janisbaby
muhteşem tekerlekli ayakkabılar.
topuk kısmında bulunan tekerlekleri ile ayak uçarınızı yerden kaldırıp misler gibi kayıp gidiyorsunuz.
oluşacak kazaları hayal etmek bile eğlenceli.
artık türkiye de bulunabiliyor, üstelik bir takım organizasyonu bile var.
http://www.heelysturkiye.com/

the forgötten

janisbaby
8 yaşındaki oğlunu kaybeden annenin, oğlunu ararken yaşadıklarını konu alır. fakat zavallı kadına kimseler inanmaz, eşi "hiç bir zaman bir oğlumuz olmadı" der. ardından tanıştığı bir adamda kızını kaybetmiştir ve yollara düşerler. anne, oğlunun izine ulaşır, meğer herşey bir deneyden ibarettir. anne ve çocuğu arasındaki fiziksel ve psikolojik bağları araştıran bir deney.

yaran fıkralar

janisbaby
adamın biri, yeni açılan lüks büyük mağazaya gitmiş, satıcı kıza yaklaşmış:
-bir kravat almak istiyorum, demiş.
-satıcı kız: beyefendi, bizde müşteriyi memnun etmek esastır. kravat ipekli mi olacak yünlü mü?
-ipekli.
-o zaman lütfen birkaç yukarı buyurun, ipekli kravatlar bir kat yukarıda.
adam bir kat yukarı cıkmış, başka bir satıcı kız kıza:
-ben ipekli bir kravat almak istiyorum.
-beyefendi, kravat düz mü olacak, desenli mi?
-desenli.
-bizde müşteriyi memnun etmek esastır, desenli kravatlar bir kat yukarıda, lütfen üst kata buyurun.
adam bir kat daha cıkmış. yeni bir satıcı kıza:
-ben ipekli ve desenli bir kravat almak istiyorum.
-desenler çizgili mi, çiçekli mi olacak?
-çizgili.
-bizde müşteriyi memnun etmek esastır, çizgili kravatlar bir kat yukarıda, lütfen bir kat yukarı buyurun.
adam bir kat daha cıkmış.çizgiler kalın mı, ince mi, bir kat yukarı. zemin açık mı, koyu mu, bir kat yukarı derken 35. kata gelmiş. öfke ile satıcı kızın yakasına yapışmış:
-ben ipekli, ince çizgili, zemini koyu, uç kısmı geniş, etiketi de ipek bir kravat istiyorum.
-kravatı bu elbiseyle mi kullanacaksınız?
-hayır, evdeki elbisemle.
-beyefendi, bizde müşteriyi memnun etmek esastır, bir uyumsuzluk olursa firmamızın prensiplerine ters düşer, lütfen evden öbür elbisenizi alır gelir misiniz?
adam büyük bir öfkeyle asansöre yönelmiş. o sırada asansörün kapısı açılmış, içinden gene çok sinirli bir adam çıkmış. bir elinde bir klozet kapağı bağırmış: “işte evdeki tuvaletin klozet kapağı. verecekseniz verin artik su tuvalet kâğıdını!”

rabindranath tagöre

janisbaby
bir öpüyorsun ağzın şaraplaşıyor

aç kapını aç
sabahın eri girsin
bu ıtır kokusunu kaldır yüreğimi dağlıyor
aç kapını aç
bırak yakamı gideyim
yeter bunca öptüğün
bunca sarıldığın yeter
bir öpüyorsun ağzın şaraplaşıyor
eriyip kendimi yitiriyorum

aç kapını aç
bırak yakamı gideyim
geri ver beni
herşey senin olsun
senin olsun
özgür kıl yüreğimi

imkansız güzellikteki şiirleri yazmış şair.

7 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol